2008-2012 yılları arasında yaşanan Küresel Ekonomik Kriz aradan 15 yıl geçtikten sonra yeniden gölgesini küresel piyasaların üzerine düşürmüş durumda. Covid-19 kısıtlamalarıyla birlikte 2020 yılının 2. çeyreğinde başlayan ekonomik daralma ve piyasalardaki düşüşler dünya üzerindeki bütün ülkelerde enflasyon ve faiz artırımlarına yol açmıştı.
Pandemi kısıtlamalarının geçtiğimiz aylarda kaldırılması ve ekonomik verilerin günden güne iyiye gidiş göstermesinin ardından bir kriz de ABD bankacılık sisteminde patlak verdi. Ülkenin en önemli bankalarından biri olan Silikon Vadisi Bankası''nın (SVB) iflas etmesinin ardından, geçtiğimiz aylarda batan dünyanın en büyük kripto borsalarından biri FTX ile birlikte çöküşe geçen Silvergate de SVB''nin yaşadığı iflas ile batma noktasına ulaştı.
Yaşanan iflasların ardından Credit Suisse bankasının İsviçre''den yardım istemesi ve ABD merkezli bir diğer banka olan Signature Bank''ın da iflas etmesiyle birlikte ABD borsalarında çöküş için domine etkisi hızlanmaya başladı.
ABD Merkez Bankası (FED) tarafından uzun bir süredir alınan faiz artırımlarının bu ay da devam edeceğine kesin gözüyle bakılıyordu. Piyasalar, yapılacak 25 ile 50 baz puanlık faiz artırımı için hazırlığını yaparken, bankaların üst üste batması ve alınabilecek yeni bir faiz artırımı kararının diğer bankaları da zora sokacağı tahmin edildiğinden ötürü piyasalardaki ''faiz artırımı'' beklentileri de yerini belirsizliğe bırakmış oldu.
ABD''nin en önemli bankaları arasında gösterilen Goldman Sachs, iflas haberlerinin ardından yayınladığı raporda 21 ve 22 Mart''ta yapılacak FED toplantısından faiz artırımına yönelik bir karar çıkmayacağını beklediğini açıkladı.
"2 AY BOYUNCA DOLARDA YAPRAK KIMILDAMAZ"
Ekonomist Selçuk Geçer, tüm yaşananlara karşın FED''in hamlelerinde bir değişiklik yapmayacağını düşündüğünü belirterek, toplantılardan 25 baz puanlık faiz artırımı kararının çıkması beklediğini açıkladı. Türkiye''de dolar kurunda yaşanan artışlar, ülke içerisindeki siyasi ve ekonomik gelişmelerde doğrudan bağlantılı olduğu gibi, dolar kurunu küresel ölçekte etkileyecek gelişmeler de doğal olarak dolar/TL paritesinde aşağı ya da yukarı yönlü kırılmaların tetikleyicisi olabiliyor.
Geçer, FED''in kararının ardından dolarda bir miktar yükselişin yaşanabileceğini belirtse de, AKP''nin 14 Mayıs''ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar kurda bir kriz yaşanmasına müsade etmeyeceğinin altını çizdi. Türkiye''de 7 aydır yükselmeyen dolar kurunu, uygulnan seçim ekonomisine bağlayan Geçer,"2 ay boyunca daha bir yükseliş görmek sürpriz olur ancak seçimlerden sorna mevcut ekonomi yönetiminin devam etmesi halinde, başka bir deyişle AKP''nin seçimleri kazanması durumunda dolarda yaşanan şok artış için hazır olun" şeklinde konuştu.
DOLAR KURU 40 LİRAYI BULACAK
Geçmiş dönemde de dolar kuru hakkında sansasyonel yorumlarda bulunduğu için hakkında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından suç duyurusunda bulunulan Geçer, yeni bir olaylı tahmin yapmaktan geri durmadı. Geçer, İngiliz finans merkezlerinin yayınladığı raporlara atıfta bulunarak, AKP hükümetinin Türkiye''yi süreklediği ekonomik kriz nedeniyle, iktidar değişikliği yaşanmaması halinde dolar kurunun yaz aylarında 26 lirayı, yıl sonuna kadar ise 40 lirayı görebileceğini iddia etti.
ALTIN DA UÇUŞA GEÇECEK
İflas hadiselerinin ardından ons altının gün içerisinde 1935 lira seviyesini geçerek son 6 haftanın rekorunu kırmasına da değinen Geçer, Türkiye''deki ekonomik çöküş nedeniyle altın ve dolar paritelerinde bir değişiklik olmasa da, her iki yatırım aracının da TL karşısında rekor seviyede yükseliş göstereceğini belirtti. Geçer, ABD''de yaşanan iflas hadiselerinin uzun vadeye yayılması halinde altının getirisi en yüksek yatırım aracı olacağına dikkat çekerek, söylediklerinin yatırım tavsiyesi olmadığının da dikkate alınmasını takipçilerinden önemle rica etti.
