Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ferit Erden BORAY

Ferit Erden BORAY

Tarihe Tek Gözlükle Bakılmaz

Kurtuluş savaşının temellerini Çanakkale'nin komutanları attı

20. yüzyılda devletlerin tarihini değiştiren asıl yaşanmış 5 büyük çıkarma savaşlarından birisiydi. Şimdiye kadar geçmiş tarihe hep tek ya da kırık gözlükle yazılmaya bakıp varsayımlı anlatımları sanki sevdik... İşte bu sebeple uzun araştırmalar sonucu ortaya çıkan belgelere dayalı gerçekleri, Ekim 2019'dan beri Günboyu'nda yazmaya başladım.

Konuyla ilgili köşe yazılarımda, şubat ayından beri ve son olarak 18 Mart günü tam sayfa yayınlanan ÇETİN CEVİZ ÇANAKKALE savaşlarını, belgelerle sundum.

Şimdi gelin bu büyük kitlesel devler savaşının Türk tarihindeki gelecek Kurtuluş Savaşı'nın nasıl hazırlandığını sunmaya çalışalım.

Değerli okuyucularım, 66 yıl önce ortaokulda Eskişehir Yunus Emre'de ünlü Öğretmenim Arif Nihat Asya'yı hatırlıyorum. 25 Nisan günü yazılı imtihan sonrasında hocam, birden oturduğu masadan kalkıp eline tebeşiri alarak, kara tahtada büyük harflerle yazdı:

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,

Toprak eğer uğrunda ölen varsa VATANDIR..."

Birden tüm öğrenciler olarak ayağa kalkıp hep biden alkışlayıp, ezberlemiş gibi seslenmiştik. Nitekim o gün 49. yılını yaşadığımız büyük zafer Çanakkale Savaşları'nda gerçek VATAN SEVGİSİ'nin de temel basamakları olarak hazırladığını anlamıştık. Evet, 6 asırdır Batılılara göre son imparatorluk sayılan Osmanlı-Türk Devleti'nin geçen asırların içinde zaman zaman muhtelif savaşlar yaptıklarıydı. Ancak bunların hemen hiçbirisi, "Vatanlarını müdafaa" türünde savaşlar değildir.

Özetlenecek olursa, Mart 1915'te başlayan Batı'nın "Gelibolu Çıkarma Savaşları" dediği ve Emperyalistlerin deniz savaşında yenildikleri bir başlangıç olmuştu. Burada sonuç olarak baktılar ki Türklerle sıradan bir savaşa değil, ölümüne vatanları için kurtuluşun temel duygularını hazırlayacak bir savaş olacağıydı.

Ancak gerek Osmanlı Devleti yöneticileri olan İttihatçılar olsun gerek ülkenin aydınları ve gerekse savaşı yönlendiren askerî komuta kademeleri olsun; ruhlarında hiçbir zaman dini siyasallaştırmak değil, bu tür davranışın doğrudan doğruya da vatana ihanet olacağını iyi biliyorlardı. Tarihler tekrardır, siyasetle günümüzde uğraşanlar sanki yüzyıl önceki o millî ruhu da unutmuşlar mı?

Ne yazıktır ki şimdiye kadar bölük pörçük tarihte öncelikli anlatılanlar, 'Avrupalıların saldırıları sonucunda 2,5 milyon şehit vermiştik KİTLE-İMHA hareketleri karşısında...' dediler. Üstelik bazı tarihçiler bu oluşumu, "Batılılar kitle imha silahını" kullandılar, derler. Oysa bunun da tamamen yanlış tanımlama olduğunu görmekteyiz. Çünkü kitlelerin imha hareketi ancak dünya tarihinde birçok kereler olmuş, zamanı, zemini bilinmeyen DEPREMLER sırasında sonuç olarak kitlelerin savaşmadan ölüşü biçimidir. Oysa 4 yıl süren savaşlar, deprem değildir!

Evet, I. Dünya Savaşı sırasında biz Türklerin şu ya da bu sebeple katıldığımız dönemde ordumuz neydi?

Değerli okuyucularım, gelin, bu başarılı zafer niteliğindeki savaşlardaki komuta kademelerine açıkça bakalım. Şimdiye kadar nedense pek yazılmamıştır. Dahası onlar ölüm pahasına savaşa katılan askerlerine komuta ederken, ruhlarında var olan VATAN-NAMUS-DİNİ İNANÇ ve Atasal törenlerinin getirdiği ruhla görev aldılar.

Çanakkale savaşlarındaki komutanlar?

- Daha önceleri 18 Mart zaferi sonrasında Müstahkem Mevki Komutanı Miralay Cevat Çobanlı Paşa 1 Ferik tümgeneralliğe terfi etmişti.

- Deniz savaşı kahramanı Kur. Yrb. Rauf Orbay da Miralay (Albay) yapılıp Hamidiye zırhlısı komutanı oldu.

- 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa 1. Ferik Tümgeneral olup savaşın sonucunda 2. Ferik (Korgeneral) oldu.

- 7. Tümen Komutanı 1. Ferik Vahit Paşa,

- 3. Kolordu Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin Altay (Mustafa Kemal'in silah arkadaşı) savaş sonrası Miralay (Albay) yapılmıştır.

- 19. Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal, nisanda yapılan kara harekatı sonucu Miralay/Albay oldu.

Daha sonra 8-12 Ağustos'ta Anafartalar Grup Komutanı olup savaşta iki tümene komuta edip zaferler kazanılması sonrasında 3 yıl harp kıdemi ile Mirliva/Tuğgeneral oldu.

- 77. Alay Komutanı Yarbay Hacı Emin Bey Albay yapıldı.

- 33. Alay Komutanı Bekir Sami Bey, Mirliva (Tuğgeneral), aynı dönemde 72. Alay Komutanı Yarbay Ziya, Albay yapıldı.

- 12. Alay Komutanı Albay Abdurrahman Bey, 2 yıl harp kıdemi alarak Mirliva (Tuğgeneral) terfi ettirilmiştir.

- 14. Alay Komutanı İzzettin Çalışlar Yarbaylıktan Albaylığa terfi ettirilmiştir.

- 9. Tümen Komutanı olan Albay Halit Soyer ise 2 yıl harp kıdemi alarak Mirlivalığa (Tuğgeneral) terfi etmişlerdi.

Alt kademedeki rütbeli subayların ise savaşın sonucunda terfi ettiklerini bilmek durumundayız. Bütün bunların taşıdıkları vatan sevgisi için ülkemizin topraklarına girmeyi hedeflemiş emperyalist devletlerin çok sayıdaki ordusuna karşı, ölümüne bir savaş verip zaferi kazandıkları açıktır.

Değerli okuyucularım, işte bu ve diğer komutanların savaş sonrası Mondros'tan sonra başlayacak olan Kurtuluş Savaşı olacağını bilerek ülkelerini ölüm pahasına kurtarmak için Sakarya ve Dumlupınar gibi tarihin en büyük meydan savaşındaki Türk ordusunun askerlerine komuta edecekler olarak hazırlanmış olduklarını bilmek zorundayız.

Üst düzey komutanlar olarak Mareşal Fevzi Çakmak ve Mareşal Mustafa Kemal'in başkanlığında Türk Ordusu ve Meclisinin artık Kurtuluş Savaşı'nın temel fikirlerinin, bahsi geçen bu Çanakkale'de yetiştiklerini bilmek zorundayız.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları