Türkiye''de birikimini dolar olarak tutan yatırımcılar ve orta gelirli vatandaşlarla birlikte küresel piyasaların tamamı da gözünü 22 Mart''ta Türkiye saati ile 21.00''da yapılacak FED açıklamasına çevirmiş durumda. ABD''de yaşanan bankacılık krizi ve peşi sıra gelen iflas haberlerinin ardından gerçekleşecek ilk FED toplantısı olması sebebiyle, açıklanan kararın piyasalar için çok daha büyük bir etkisi olması beklenmekte.
Kararın ilan edilmesinin ardından FED Başkanı Powell, 21.30''da basının karşısına çıkarak verilen faiz kararının gerekçelerini paylaşacak. Türkiye''de son günlerde yukarı doğru hareketlenmeye başlayarak 19 bandını geçen dolar/TL paritesi için de oldukça kritik bir önem taşıyan kararı, Sözcü TV canlı yayınına katılan ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir değerlendirdi.
"FAİZ ARTIRIMI ÇIKMASI SÜRPRİZ OLUR"
FED''in, Silikon Vadisi Bankası''nın iflas etmesiyle başlayan sürecin bir domini etkisi yaratmasını önlemek ve batma tehlikesi yaşayan bankaların üzerindeki baskıyı daha da yukarı çekmemek adına faiz artırım kararı almasının güç olduğunu belirten Demir, normal şartlarda birkaç ay daha devam etmesi beklenen sıkı para politikalarının, bir süreliğine terk edilmesinin muhtemel olduğunu ifade etti.
Yapılacak duyurunun bir gün sonrasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''nın da Para Politikaları Kurulu (PPK) toplantısı yapacağına dikkat çeken Demir, "Normal şartlarda ABD''de şu anda yaşanan süreç ve herhangi bir faiz artırım kararının çıkmaması Türkiye''ye gelecek yabancı para miktarını yükseltirdi. Ancak şu anda ülkede yabancı yatırımcı kalmamış denilecek noktada.
Hatalı ekonomi yönetimi nedeniyle ABD''den yalnızca 3 gün içinde çıkan 500 milyar doların üzerindeki para Türkiye''ye uğramadan farklı alanlara dağıtılıyor. Yatırımcılar için artık cazibesi bulunan bir ülke olmaktan uzak durumdayız" şeklinde konuştu.
KISA VADELİ BİR ETKİ YARATMAYACAK
ABD''de finans sisteminin yaşadığı güç durumların küresel piyasalar ve Türkiye için kısa vadeli bir sorun teşkil etmeyeceğini belirten Demir, sorunun kısa sürede ABD''nin atacağı adımlar ile çözülmesinin yüksek ihtimal olduğunu aktardı. Türkiye''de 14 Mayıs''a kadar uygulanan seçim ekonomisinin artık terk edilemeyeceğini aktaran uzman isim, 14 Mayıs''a kadar dolar kurunda yaşanacak bir yükseliş trendinin ise sürpriz olacağına vurgu yaptı.
"SEÇİM SONUCU NE OLURSA OLSUN ''ACI REÇETE'' YAŞANACAK"
Oğuz Demir, 14 Mayıs''ta yaşanacak seçimlerin ardından Türkiye ekonomisini bekleyen süreci ise şu şekilde özetledi...
"İki ay sonra başka bir iktidar geldiğinde, diyelim ki normalleşeceğiz dediler. Şimdi bu faizleri bir anda yükseltirseniz, hazinenin borçlanma faizleri de yükseleceği için bankaların elinde eski ve düşük faizli kağıtlar bulunacak ve bunlar değersiz hale gelmeye başlayacak. Bankalardan az önce bahsettiğim para çekme hadisesi yaşanırsa, bankalar bunu karşılayamaz hale gelecek.
Böyle bir risk oldukça yüksek. Şu anda uygulanan yanlış ekonomi politikalarının neye neden olabileceğinin ABD''de küçük bir fragmanını yaşıyoruz şu anda. Bu risk Türkiye''de de var. Çünkü Merkez Bankası ısrarla faizi baskılayarak, bizim bankalarımızın hazineden düşük faizli borç kağıtlarını satın almalarına neden oldular. Şimdi faiz yükselirse de bu kağıtlar çöpe dönüşecek. 15 Mayıs itibariyle bu çok büyük bir risk tablosu olarak ülkemizin karşısında bulunacak.
Türkiye''de döviz piyasasını şuanda TCMB, dolayısıyla hükümet kontrol ediyor. Ülkede borsayı yine kamu kaynakları organize ediyor. Türkiye''de şu an organize edilmeyen, Türkiye ile alakalı tek piyasa da ''risk primi'' dediğimiz yer. Burası da seçimi bekliyor. Şu an Türkiye hala çok riskli.
Krizdeki Yunanistan''ın bile risk primi 100 iken, Türkiye''de şu anda 580 seviyelerindeydi. CDS Primi, Kemal Kılıçdaroğlu''nun cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklanmasıyla birlikte 530 seviyelerine indi ancak bu hala çok çok yüsek bir seviye.
