Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ferit Erden BORAY

Ferit Erden BORAY

Tarihe Tek Gözlükle Bakılmaz

Çöküş'ün sonu Diriliş'in başlangıcı olacaktır…

Değerli okuyucularım, Osmanlı Türk Devleti''nin yaşanan 1. Dünya Harbi sonucu çöküşü başlamıştı.

Oscar Wilde diyordu ki: "…Düş gücü bizi bildiğimizden daha bilgeli duyduğumuzdan daha iyi olduğumuzdan daha güçlü kılar"

Evet 8 yıldır birçok savaşlarla yorulmuş asil Türk Milletinin vatandaşları artık belki yorulmuş, belki halen atasal törelerinin verdiği Milli gücüyle de bir ışık verilerek toplanması gerekmekteydi. Bilinen şekilde 1919 yazından itibaren halk için vatan için birliktelik kurulmasına dönük büyük bir uğraşın içine girmişlerdi, Gazi Mustafa Kemal paşa ve arkadaşları, diyordu ki:

"Milletimiz, dil ve din gibi kuvvetli iki fazilete sahiptir… Bu faziletleri hiçbir kuvvet milletimizi kalp ve de vicdanlarından çekip alamamıştır. Ve de her türlü şartlar bile alamazdı…"

Bilindiği gibi bu mücadele, Amasya''dan, Erzurum''dan Sivas''a kadar kitlesel büyük bir bütünlüğün sağlanabilmesi için önce Müdafaa-i Hukuk cemiyetiyle dayanışma kurulunu oluşturmuştu. Yapılan Eylül 1919''daki Sivas Kongresinde ise ülkemizin topraklarının vatan bölgeleri olarak Misak-ı Milli kararlarının alınmasını sağlamışlardı.

Peki var olan Osmanlı Devletinin başkenti İstanbul hangi konumdaydı diye sormamız gerekir. Ünlü tarihçi İbni Haldun der ki "Özgür esmeye talebi olmayan insana bunu sunmak bir değer değildir. Bu nedenle çöküşün sonu dirilişinde başlangıcıdır…" Evet o dönem aynen de budur.

Evet, 1. Dünya Harbi sonucunda Osmanlı Devleti "Merkez Devletler" kulvarında savaşa girmişti. Alman devletinin yenilgisi sonucu yapılan Versay antlaşması ile yenik sayıldığından Osmanlı''da yenik sayıldı. İttifak Devletleri olarak başkent İstanbul kısmen kuşatılıp kısmen de olsa İngiliz, Fransızlar tarafından geldi. Devleti yönetirken, yıkılışı hazırlayan İttihatçılar için Devlet kararlar almaktaydı. Zaten onlar 1918 Kasımdan itibaren yurt dışına kaçmıştı.

13 Temmuz 1919''da İstanbul Divan-ı Harbi tarafından ittihatçılardan Talat, Enver, Cemal Paşa ile Krb. Kazım gıyabında idama hüküm verilmişti. Bu arada Sadrazam Damat Ferit Paşa istifa ettirilmişti. Öte yandan 4 Eylül 1919 günü Anadolu''da ve Rumeli''de Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu. 30 Eylül 1919''da Damat Ferit Paşa Sadrazamlıktan istifa ettirilip, Ali Rıza Paşa getirilmişti. (Esasen Ali Rıza Paşa, Mustafa Kemal''in Padişaha yolladığı teklif üzerine yapıldığını bilir miyiz.)

Bütün bu krizler arasında ise İstanbul''da son Osmanlı Meclisi Mebusanı 12 Ocak 1920''de kuruldu. Bu arada Anadolu''daki faaliyetlerin sonucu alınan Misak-ı Milli kararları Padişaha iletilmişti.

Böylece 28 Ocak 1920 günü İstanbul Meclisi''nde genel toplantısını yaparken, teklif edilmiş olan Misak-ı Milli kararları genel oylamaların sonucunda kabul ve ilan edilmiş oldu. Genel Misak-ı Milli kararları:

"… Mondros Mütarekesinin imzası sırasında düşman işgal altında bulunan yerlerin mukadderatını (geleceğini) oralar ahalisinin (halkının) geleceğini serbeste beyan edeceklerdir.

1- Mütareke hattının içinde dinen ve ırken müttehid (bağımlı) birbirlerine karşı sevgi, hürmet ve de fedakarlıklarla bağlı olan Türk-Müslüman anasırın (unsurların) meskun bulunduğu (yerleşik) Vatan toprakları hiçbir sebeple parçalanma kabul edilemez ve de vazgeçilemez bütünlüktedirler…" deniliyordu.

2- Ahalisi (halkı) ilk serbest kaldıkları zaman ana Vatan''a iltihaka (katılmaya) rey vermiş olan Kars, Ardahan, Batum kadar reyine müracaat edilecekti.

3- Garbi Trakya''nın mukadderatı (geleceği) bölge halklarının tam hürriyet içinde reyine müracaat edilir.

4- Hilafet merkezi ve Osmanlı payitahtı (başkenti) olan İstanbul ili Marmara denizinin emniyeti her türlü tehlikeden muaftır. Bu şart dahilinde boğazlar bizimde diğer devletlerin müştereken verecekleri bir karara göre milletler arası ticaret seyrine tabiidir.

5- Ekalliyetlerin (azınlıklar) sahip olacakları haklar, komşu devletlerdeki Müslüman unsurlar gibidir.

6- İnkişafımıza (gelişmemize) engel olacak bütün siyasi adli (hukuksal) ve mali kayıtlara da muhaliftir (karşıdır). Tahakkuk edecek borçların (Osmanlı Düyun-u Umumiye ve savaş harp borçları) ödeme esasları anlaşmalarında sonucunda bu şarta bağlanacaktır.

Evet unutulan tarihin resmi belgelere dayalı olan kayıtların bu olduğu ne yazıktır ki bize söylenmemişti. Fakat bu şartların aslında Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bizzat hazırladıkları Misak-ı Milli kayıtlarında aynen mevcuttur. İşte bu gerçeklerin sağlandığı son Osmanlı Devleti Meclisinde karar alınırken, Sadrazam olan Ali Rıza Paşa ise bu sırada 8 Mart 1920''de istifa etmişti.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları