Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ferit Erden BORAY

Ferit Erden BORAY

Tarihe Tek Gözlükle Bakılmaz

20. yüzyılda dünya tarihini değiştiren Anafartalar

Değerli okuyucularım, ne yazıktır ki, Türk tarihlerini belgeler ışığında anlamadan hamasetle yazılagelmiş olayları uluorta yazmak sadece unutturmak olur. Oysa Türkler için İbn Hassun;

“Türk bağı çözüldükten sonra, asker, Başbuğ olmak veya perdedarlık etmek veyahut bir topluma emir vermek ve hatta yasak koymak dahi başka işe razı olmazlar...” diyordu, yıllar önce.

Nitekim adına savaş dediğimiz olgu: “Birbirleriyle mücadelede bulunan güçlerin zaman içinde görünür bir şekilde silahları ve harp araçlarıyla beraber ortaya çıkmasıdır.” denilmektedir.

Ne var ki şimdiye kadar ve hatta ağırlıklı, ya da öncelikli olarak 1915 yılı Ağustos ayındaki “Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal ve birçok arkadaşının yaşanmış zafer öykülerinin abartılı, öyküler haline getirilip Kahramanlık destanlarından ibaret saymak, gerçekten kopmadır.” Ağustos ayı başlarken büyük meydan savaşının belirlenmiş asker kaynaklardaki doğruları mevcuttur. İşgal amaçlı gelen İtilaf Devletleri Akdeniz Seferleri Komutanı İngiliz Kor. Gnl. Sir Hamilton, 6 Ağustos 1915 günü bölgedeki planlamalar için 25 nolu emrinde:

“… 1- Gelibolu Yarımadası’ndaki ordu kuvvetlerinin 100 bin civarında olduğu sanılıyor. Bunların 27 bin kişilik grubu Anzaklardır. Sevk olundukları yerler ise Arıburnu bölgeleri olup, 19., 16. Tümenler ile 19. ve 64. Alaylardır.

Bunun dışında 36 bin kişilik bir kuvvetler ise güney bölgede mevzilendirilmiştir. Bunların ötesinde 1., 4., 6., 11. Tugaylar ise müşterek şekillerde konuldu. Asya yolunda ise Çanakkale bölgesine mevzilere dağıtılan kuvvetlerin toplamı 12 bin civarıdır.

2- Genel komutanlık, 6 Ağustos 1915 gecesinde Kolordu komutanlığına sunulan planlara göre alanlar da ve birbirlerine irtibatlı olarak saldırıya geçme kararındadır. Harekâtın ilk seferinde 13. Tümen ve 29. Tümenden bir tugay, Avustralya ve Yeni Zelandalılardan kurulu tümen birliklerin bir kısmına tabi (bağımlı) olarak ileri harekâta geçmeye hazır olacaklardır.

3- Tüm birliklerin tahmil (yükleme) ve tahliyeleri (dağıtma) içinde ait özel talimatlar bu emre eklendi. Taarruz için 53. Tümen ise ihtiyat birlikleri olarak Genel Komutanlık emrinde bekletileceklerdir…”

Akdeniz Sefer Komutanı

Kor. Gnl. HAMILTON

Aynı günler buna mukabil 5 Ağustos 1915 günü Çanakkale cephesindeki Osmanlı komutanı Alman Mareşal Limon Von Sanders olup ona bağlı Saros Grubu 3 destek tümeni Mirliva Fevzi Paşa Kuzey Anafarta Grubu komutası 4 tümenlik toplanmış olan 3. Kolordu komutanı 1. Ferik (Tüm Gnl.) Esat Paşa’ydı.

Savaş hesaplarına göre harekâtın genellikle Seddülbahir ve Arıburnu cephelerinde olacağıydı. Aynı günün gecesi saat 21’de Osmanlı 5. Ordu komutanlığı karargâhında kurmay başkanı Yarbay Kazım Bey’in hazırlamış olduğu biçimde karargâhta gizli toplantı harp masası oldu.

Artık düşmanın büyük bir meydan savaşına yöneleceği anlaşılmıştı. Bu toplantıda ordu komutanı Alman Liman paşa 3. Kolordu komutanı Esat paşa taarruzda 19. Tümen komutanı Albay Mustafa Kemal ve diğerleri karargâhta toplanmışlardı artık.

7 Ağustos 1915 günü sabaha karşı saldırıya çıkanlar 19. Tümenin sol tarafına yönelmeye başlamışlardı. Gece 01,30’da devreye giren 19. Tümen Komutanı Albay Mustafa Kemal’in telsizle yolladığı yazılı emrinde:

“… Umumi vaziyet pek vahimdir…Komutanlar ve subaylardan her zamankinden fazla uyanıklık ve de fedakarlıkla çalışmalarını emrediyorum…” diyordu.

Savaşın başladığı günü birebir yaşamış olan ve 3. Kolordu Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin (Altay) o günler için raporunda der ki:

“… Kumkale, Seddülbahir ve Arıburnu’nda ise onların umut ettikleri başarıyı sağlayamayan İngilizlerin yeni bir kuvvet takviyesiyle hazırlıklarını duydum.

Cepheden yeni haberler de denizdeki İngilizlerin harp gemilerinin saldırıları olabilir. Onlar bu kez kıyılardaki topçularıyla harekâtı genişletecektir. Üstelik mevcut yerlerdeki Alman subayların ise ölümüne karşı çıkaracak niyetleri görülmüyordu.

Benim olası büyük harp için sunduğum raporlar Kolordu komutanı Esat paşayı etkilemiş oldu. Durum derhal acil yapılacak toplantıda Mareşal Sanders’e detaylarıyla bildirilmişti.”

Ordunun kurmay başkanı Yarbay Kazım’ın (Dirik) pazarlıklar sonucu durum artık değişiyordu. Gece saat 21.45’ten itibaren 8 Ağustos 1915 gece yarısı Osmanlı 5.Ordu Komutanı Mareşal Liman Von Sanders’in yazılı emirleri:

“… Kuzey Grup Komutanlığına…

Anafartalar Grubunda emir ve komutayı almak üzere, 19.Tümen Komutanı Erkan-ı Harp Albay Mustafa Kemal’e hemen şimdi, Çamlık Tekke’ye harekât için emir buyurunuz…

Kendisi 7. ve 12. Tümenler tarafından yapılması daha önce emredilmiş olan taarruzları beklemeksizin yarın şafakta başlatacaktır. Onun yerine 19.Tümen Komutanlığına vekaleten birinin atanması için ricamdır… Ancak Taarruzun ne suretle yapılacağını, Albay Mustafa Kemal, Anafartalar Grubu Kurmay Başkanı Yrb. Hayri Bey’den detaylarıyla öğrenecektir.”

5. Ordu Komutanı

Mareşal Sanders”

Aynı gün sabaha karşı yazılı emri almış olan ise derhal atla yola çıkarak görevi alışını anlatır:

“… Vakıa böyle bir sorumluluğu üzerime almak ise takdir buyurduğunuz gibi, basit ve keyfiyet değildir. Fakat ben vatanım mahvolduktan sonra yaşamamaya karar vermiş durumdayım. Hemen hiçbir şey düşünmeden Kemal-i Afiyet ile bu büyük sorumluluğu cevap vermeden almış durumdaydım…” diyordu.

Aynı saatlerde talimatlar gereği 27. Alay komutanı Yarbay Şefik Bey 19. Tümen komutan vekili yapılmıştı. Talimatlar gereği uyku uyumaksızın ilgili Alaylar ve Tugayların komutanlarıyla detayları görüşmüştü.

Henüz birlikleri arasında yeteri kadar telefon irtibatı kurulamıyordu. Emirlerini derhal kendisinin hiç yanından ayırmayan bıyıklı, sert bakışlı ölümü hiçe sayan Yüzbaşı Cevat Abbas Bey ile şifahen yürütüyordu.

8-9 Ağustos 1915 geceleri sabaha kadar süren, uykudan yoksun bu ilişkilerin sonucunda artık durum değiştirilecekti. Gece yarısı saat 4 sırası Gümbürdek Bayırı tarafından yapılacak taarruzlar hakkında 5. Ordu ve 3. Kolordu ordu komutanlıklarına bir kısmı yazılı bir kısmı telefonlarla iletmekteydi:

“1- Anafartalar Grup Komutanlığına tayin oldum.

2- 12. Tümenin Mestantepe ve 7. Tümenin ise Damakçılık bayırı istikametlerinden taarruzuna dair 8 Ağustos 1915 öğleden sonra saat 17,00’de eski grup komutanlığı tarafından taarruz emri verilmiş olduğuna göre, Kocatepe-Conkbayırı hattında bulunan tümenler, ilk olarak söz konusu taarruzu sağlayarak harekatı kolaylaştıracaklardır.

3- Komutanlar bu emrin geldiği andaki, vazifelerini ve tertibatlarıyla bulunabildikleri mıntıkaları buna göre belirleyeceklerdir.

4- Raporlar, Anafarta Kebir kasabasının 2 km. kadar kuzey doğusundaki, Çamlıktepe’ye gönderilecektir.

Anafartalar Grup Komutanı

Erkan-ı Harp Albay Mustafa”

Böylesine beklenmeksizin başlatılan Türklerin meydan savaşında ölümü hiçe sayan saldırılarını ise hiç tahmin bile edilemeyen şekilde İngilizler açısından çok farklı kesin sonuç getirecek saldırılar oldu. Buna sebep ise bölgedeki topraklar üzerinde mevcut olan Türk ve İngiliz mevzileri aslında birbirine çok yakın şekilde konuşlandırılmış durumdaydılar. Böylece buralara kara ve deniz tarafından yapılacak olan bütün topçu atışları hedefleri karıştırabilirlerdi.

Artık, 9 Ağustos’tan 10 Ağustos’a giren gecede bu kez yürümekten ve tepelere tırmanmaktan yorulmuş, düşman askerleri ve subayları tamamen sıkışmıştı. İşte bu sırada 12. Tümenin haber subayı Yüzbaşı Hidayet Efendi telsiz raporlarında diyordu ki:

“34. Alayın bir taburu, 12. Tümen ile 7. Tümen arasındaki irtibatı (teması) korumak üzere de İsmailiye tepesinin güneyinde, bu Alayın ana kısmı ise 2. Tabur, Mestantepe doğusundaki İbrikçitepe’leri zapt etmişlerdi…”

Anlaşılıyor ki 7. Tümen cephesindeki düşman birlikleri sürekli takviye edilmeye uğraşıyordu. Bu arada ele geçirilen İngiliz subaylarının ifadelerinde, yalnız Sulva limanına çıkarılmış İngilizlerin 10. ve 11. Tümenlerinden oluşturulan bir kolordu artık dağılmaya başladı.

Geçmiş Türk tarihlerinde TURAN HAREKÂTI gerçeğinin burada tekrar yaşatılması gerekmekteydi. 9 Ağustos gece yarısı ne subayların ve ne de askerin uykuyu düşünecek bile zamanları kalmamıştı artık. Tümen ve Tugayların komutanları ile yapılan gece Harp Oyunu Masası’ndaki görüşmelerin emri şuydu.

“… 1- 8. Tümen, kendine katılan taze kuvvetleri ile yarın tan vaktiyle beraber, Conkbayırı-Şehirsırttaki düşmanları püskürtüp, bölgeden süreceklerdir. Diğer tümenler, alaylar ve tugayların ise mevcut piyade topçularıyla ateş edip, tümenin taarruzunu kolaylar.

2- 7. ve 12. Tümenler ise bugün ilerledikleri hatları tahkim ve koruma altına alacaklar, 12. Tümenin Kireçtepe istikametindeki kanatlarının korunması dikkatle hatırlatırım,

3- … Ben bu geceyi Conkbayırı’nda ve 8. Tümenin karargahında geçireceğim, tümenler acilen Anafarta mıntıka komutanlığı raporlarını eskiden olduğu gibi Çamlıktepe’ye diğer tugaylar ise Conkbayırı’na göndereceklerdir… gereği düşünülsün…”

Anafartalar Grup Komutanı

Erkan-ı Harp Albay Mustafa Kemal”

O günler için anılarında der ki:

“… Bütün geceyi pek rahatsız ve uykusuz geçirmiştim. Bir taraftan gelen haberlerin bir kısmı doğru, bir kısmı eksik ve de yanlış olduklarını anlamak için uğraştım. 41-23 ve 28. Alayların istenilen gibi de dağılımları da yerine gelemiyordu. Fakat Şahinhisar sırta hücum tedbirleri gece de olmasına rağmen tamamlanmıştı. Ancak dürbünle bile askerlerin durumunu göremiyordum.”

Evet değerli okuyucularım, işte kökleri Türk olan insanların öne çıkanlarının millî şuurlarının ne olduğunu gelin size 200 yıl önce Fransız General Napolyon Bonapart söylesin, der ki:

“… Türkler öldürülebilir, fakat mağlup edilemez.”

Evet artık “deli yürekler” hiçbir şeyi düşünmeden ortaya çıkacaklardı, aynen geçmişlerdeki tarihlerimizde olduğu gibi. Bunları yarınki yazıda okuyacaksınız, Anafartalar’ın sonuçları olarak.

Kaynak:

*Osmanlı Devlet Erkan-ı Harbiye Arşivinden.

*Dünya Harbi Tarihi, Fahri Balen, K. T. K. Yayınları.

*Çetin Ceviz Çanakkale, Ferit Erden Boray, Kumsaati yayınları, 2005.

*Devlerin Savaşı Çanakkale, Em. Kur. Alb. Necati Çankaya belgeleri.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları