Dünya tarihinde Hıristiyan olsun, Müslüman olsun bütün devletler seyrekte olsa uluslararası savaşları yaşamış çok büyük izler bırakmıştır. Ne yazıktır ki, Türklerin tarihlerinde, yaşanmış olayları ele alıp yazma görevini yüklenenlerin çoğu, Dezenformasyon (bilgisiz, şaşaalı yalanlar) kaleme alıp bize sözde doğruyu anlattılar.
Aslında belge aramaya pek fazla gerek yoktur.
18 Mart Deniz Zaferini gelin size Mustafa Kemal Paşa, kendi yazdığı "Nutuk" kitabında söylemiş olsun:
"... Boğazlarda yapılan bu tamamen Bahri harekattır (deniz savaşı) Boğazların sahil muhafazası Cevat Paşa hazretlerinin emrinde olup, onun kurmay başkan ise Harbiyeden arkadaşım, deniz yarbay Rauf''tu. Birlikte hazırlanmış planlarının emri dönüşüyle başarılı oldu.
Benim bu harekatla alakam dolayısıyladır. Ben bu sıra Çorlu''da yeni tümen kurmakla meşgul idim. Esat paşam ile. Bu Muharebe-i Bahriye (deniz savaşı) zaferle neticelenince, daha sonra sadece kara harekatının gelişimine, Gelibolu''nun güney bölgesinde muhafazası için ancak Nisan başında benim komutanı olduğum tümen ile intikal etmiştik..." Gerçek ne yazık ki bu.
İşte kabul edilen askeri belgelere göre, bu müşterek savaş filosu özetlenebilir. İngiltere: 17 zırhlı krovazör, 2 yarı dretnot gemisi, Lord Nelson, Agamemnon ve inflexible 3 bacalı, 12 uzun menzilli topları olan krovazör harp gemileri birleşti, bunların deniz filosu komutanlık karargahı içinde 1913 yılında denize indirilen dönemin en ünlü 4 bacalı Queen Elizabeth harp gemisi olmuştu.
Fransızlar ise, Amiral Gisappa komutasında harbe hazır olan Suffren, Beuvette, Fueneis ve Chelenmange gibi iki bacalı zırhlılar ve mayın gemileri de yer almakta geciktirilmemişti.
Osmanlı Devletinin Gelibolu ve Çanakkale boğazını korumak için ne tür tedbirinin olduğu konusu ne yazık tarih kitaplarımızın yüzde doksanında pek anlatılmış değildir. Bunun yerine deniz savaşı için sadece "Bir Nusret mayın gemisi ile Seyit Onbaşı''nın gayretiyle 276 kiloluk ağır sahra top mermisinin düşman gemisini batırdığı..." anlatılmaktadır.
Filo komutanı Amiral Robeck, kurmay başkanı Tuğgeneral Amiral Keyes, Limni üs komutanı Amiral Woymes, Fransız filo komutanı katılmıştı. Onlara destek içinde bir de Kahire''den denetim için gelen Korgeneral Sir Hamilton bulunmaktaydı. İlk harp Çanakkale boğazından geçiş hesapları için bahsi geçen "Dardanel koyu"ndan yapılacaktı. İlk etapta koyda mevcut Osmanlı mayınlarının temizlenmesi sağlanmalıydı. 15 Mart sabahı başlayıp 18 Mart gecesine kadar yapılan çalışmalar sonucu, koydaki Osmanlı mayınları kısmen açılmış, kısmen imha edilip 250 metrekarelik genişlikte bir deniz geçiş yolu sağlanmış oldu. Ancak Çanakkale menzil komutanı Mirliva Cevat Çobancı paşanın merkez karargahı durumdan haberdar olup acilen toplantı da harp oyunu çalışmalarına başlar. Kurmay başkanı Deniz Yarbay Rauf, 1. Deniz şube müdürü Binbaşı Osman Zeki haritada çalışmayı yürütür. Yapılan çalışmalar saatlerce sürer. Rauf Orbay''ın deniz haritaları üzerinde yeni bir harp oyunu çizimleri ortaya çıkar. Bunun ötesinde acilen kuryeler ile Gelibolu''daki 26, 72 ve 77 Piyade Alaylarından sahile destek yollanması emri yollanmış oldu.
Akşam üzeri yapılan son toplantıda, karargaha çağırılan Nusret mayın gemisi komutanı Tophane Yzb. Hakkı Nazmi bu harekatta gösterilir. Şaşkın halde bunun imkansız olmasını söylese de sonuçta Cevat Paşa, el birliği ile uzandıkları Kur''an-ı Kerime el atıp şöyle der:
"...Oğlum, Mayın grup komutanı Tophaneli Nazmi kardeşim.. sana ve arkadaşlarına çok önemli bir görev vereceğiz. Vatanın dahi selameti bu görevin yerine getirilmesiyle mümkün olacaktır. Bu gece hemen Nusret''in son kalan 26 mayınları şu karşıdaki görülen karanlık limanda karaya paralel döşenecektir. Eğer düşman hareketinizi sezer ve size saldırmaya kalkışırsa, talimat gereğince kıyı toplarımız, önceden aldıkları talimata uygun olarak hareket eder. Hemen sizi himaye ateşleriyle koruyacaklardır. Ama kendinizi göstermemeye çaba gösteriniz. Allah yardımcınız olsun evlatlar..."
İşte anlatılan deniz savaşının aslı budur. Nitekim böylesine kesin emir niteliğinde harp kararı verilmeden, sadece önceden çıkıp büyük kahraman sayılan Tophaneli Hakkı, tek başına hiçbir emir almadan savaş işleri yapamazdı.
Evet sonuçta Nusret mayın tarama gemisi gece üstün yeteneklerini kullanıp, Türklere ait projektörlerin ışıldak etkisiyle, düşman ışıldaklarına rağmen istenilen mayın döşemelerini üç saat içinde gerçekleştirdi.
