Anadolu Efes ile karşılaşan Fenerbahçe Beko, baştan sona üstün götürdüğü maçtan 80-67’lik skorla kazanarak hem bir nevi şeytanın bacağını kırdı hem de 8. kez bu kupayı müzesine götürmüş oldu.

Fenerbahçe Beko, bugüne dek Anadolu Efes ile finalde karşılaştığı 5 maçın yalnızca 1’ini kazanabilmiş diğer 4 finalden mağlubiyetle ayrılmıştı. Bu galibiyetle birlikte durum 4’e 2’ye gelmiş oldu.

Fenerbahçe Beko ilk çeyrekten itibaren ele geçirdiği skor üstünlüğünü bir daha rakibine vermeyerek oldukça dominant bir basketbol ortaya koydu. Zaman zaman Efes, anlık seriler yakalayarak maça ortak olmaya çalışsa da Sarı Lacivertliler maç genelinde bu dönüşe hiç izin vermedi.

Efes top paylaşımı ve şut tercihlerinde zaman zaman aksayarak 11 asistte kalırken Fenerbahçe buna karşılık 21 asist ile maçı tamamladı. Efes 12 top kaybı yaparken Fenerbahçe ise yalnızca 9 top kaybı ile maçı tamamlamasını bildi.

Efes’in asist sayısının top kaybından daha düşük olması da maçın hikâyesini özetlemek açısından iyi bir referans şüphesiz ki.

Efes yabancı tercihlerinden Pleis ve Thompson’dan neredeyse hiç katkı alamazken, Fenerbahçe’nin çift hanelerde sayı üreten 4 oyuncusu da yabancıları oldu. 5’inci yabancı Guduriç de 7 sayı, 4 ribaund ve 5 asistlik katkı vererek takımına şampiyonluk yolunda önemli fayda sağladı.

Maçın MVP’si ise sezon başında kadroda düşünülmeyen ancak Brezilyalı oyuncumuz Neto’nun millî takım maçında yaşadığı talihsizlik sakatlık sonrası yeniden kadro planlamasına dahil edilen Nick Calathes oldu.

Calathes 10 sayısı, 11 ribaunt ile double double yaparken yanına eklediği 7 asist ile de triple double’a göz kırpan bir performans sergiledi.

Tarık Biberoviç ise şüphesiz koç Jasikevicius’un gelişi ile oyununu başka bir seviyeye taşımış durumda gözüküyor. Forma bulduğu her anda olumlu katkı veren Biberoviç şüphesiz turnuvada Fenerbahçe adına parlayan en değerli oyuncuydu. Tarık son zamanlarda artan formunu millî takıma davet edilerek almıştı ki bu gelişme kendisine daha fazla motivasyon ve özgüven katmış görünüyor.

Umarım Ergin Ataman, millî takımda Tarık’a hak ettiği süreleri verir ve Tarık gelişimini sürdürmeye devam eder.

Bir diğer parantez ise koça gelsin. Koç Jasikevicius Fenerbahçe’de hem oyuncu hem de koç olarak Türkiye Kupası kazanan ilk isim oldu.

Türk basketbolunda bu başarıyı daha önce Mehmet Baturalp, Tolga Öngören ve Ufuk Sarıca deneyimlemişti. Ancak üç isim de hem oyuncu hem koç olarak kupayı kazanırken, bu başarıyı farklı takımlarla elde etmişti.

Bu açıdan koçun başarısı hem kulüp hem de ülke basketbolu tarihine de geçmiş oldu.