Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Emin Mert Odabaş

Emin Mert Odabaş

Fenerbahçe Beko ayağına gelen fırsatı geri çevirdi

Fenerbahçe Beko, Euroleague 31. haftasında Olimpia Milano deplasmanına konuk oldu, kötü geçen ilk çeyreğin ardından ikinci çeyreğe de oldukça kötü bir başlangıç yapan Fenerbahçe Beko, ikinci çeyrek ortalarında 17 sayı farkla geriye düşmüş durumdaydı.

O noktada reaksiyon gösteren Sarı Lacivertliler farkı soyunma odasına gitmeden tek haneye indirerek devreyi minimum zararla, 7 sayı farkla geride kapattı.

Üçüncü çeyrek de aslında bir açıdan ikinci çeyreğe benziyordu. Sürekli Milano’yu kovalayan Fenerbahçe bir türlü farkı tek topa indiremezken, 3’e kadar düşen fark Milano’nun gösterdiği reaksiyonla 13’e kadar çıkarken çeyrek sonunda Fenerbahçe 5 sayılık bir seri yakalayarak farkı 8’e indirip, şansını son çeyreğe bırakıyordu.

Son çeyreğe daha etkili başlayan Fenerbahçe maçın ilk dakikalarından sonra ilk kez son çeyrekte, 17 sayı farktan gelerek önce 1 sayı sonrasında da 3 sayılık farkla öne geçmeyi başarıyordu.

Sonrasında hücumda yapılan tercih hataları, üst üste boş dönülen hücumlara neden olurken Milano gösterdiği reaksiyonla maçın son anlarında 4 sayılık üstünlükle gidiyordu. Koç Jasikevicius’un aldığı mola sonrası Tarık Biberoviç’in Mirotiç’in üzerinden bulduğu 3’lükle farkı 1’e indiren Fenerbahçe için umutlar bir kez daha yeşerirken, Olimpia Milano ise maçın bitimine 8 saniye kala son hücumu kullanmak için mola alırken, topu da bizim yarı sahamızdan çıkarmayı tercih ediyordu.

Bu noktada Messina’nın bu tercihini hatalı bulduğumu söylemeliyim; 1 sayı önde ve maçın bitimine 8 sayı kalmışken kendi pota altınızdan değil de rakip yarı sahadan topu oyuna sokmak; rakibin sizi top kaybına zorlaması için açık çek vermek gibi bir anlama geliyor bana kalırsa. Ki öyle de oldu; Milano topu istediği gibi çıkaramazken Fenerbahçe topu da çalmak üzereyken muhtemelen sadece Fenerbahçe’nin başına gelecek olan anlamsız bir sekans sonrası 17 sayı geriden gelip galibiyete gidecekken Sarı Lacivertliler çaldıkları topu kontrol edemeyince büyük bir hüsranla maçı 1 sayı farkla 77-76 geride bitirmiş oldular.

İlk maçı uzatmalar sonucu 88-85 ile kazanan Fenerbahçe kendisi açısında oldukça kritik bir haftada, ikinciliği kovalarken moral bozucu bir yenilgi alarak kendini bir anda 6. sırada buldu.

Fenerbahçe bu etkileyici geri dönüşü galibiyetle taçlandırabilmiş olsaydı Barcelona’nın Panathinaikos’a yenildiği bu hafta sonundan, Barcelona, Panathinaikos, Monaco ve Fenerbahçe 20’şer galibiyette eşitlenmiş olacaktı ve averajlara bakıldığında Fenerbahçe için oldukça elverişli bir konuma geleceği de aşikârdı ancak ne yazık ki, doğrudan rakibimiz olan iki takımın birinden birinin yenilgi yaşayacağı haftada biz galibiyet alamayarak kendi bacağımıza sıkmış oldu.

Ligin boyu artık iyice kısalmış durumda, son 3 hafta ve içeride Alba Berlin ile Anadolu Efes müsabakalarını oynadıktan sonra normal sezonun son maçında aynı galibiyet sayısına sahip olduğumuz Olympiakos deplasmanına konuk olarak sezonu tamamlayacağız. Elbette hiçbir şey bitmiş değil ancak Fenerbahçe’nin son iki maçı oldukça kritik ve 3’te 3 yapmak şu an için kendimizi play-offlara doğrudan atabilmek ve hatta ilk 4 savaşının bir parçası olabilmek için oldukça elzem çünkü ev sahipliği ile play-in oynama potası arasında sadece 2 galibiyet fark var.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları