Bilgisayarın başına oturup bu yazıyı kaleme almayı düşündüğümde yazacağım maç, Anadolu Efes ile Fenerbahçe Beko arasından oynanan Basketbol Süper Ligi karşılaşması olacaktı. Ne yazık ki ben bilgisayar başına oturana kadar Türk sporundaki bence son bir haftadaki ikinci ve daha ağır bir kara gece yaşandı.

Geçtiğimiz hafta (2 Aralık 2023 Cumartesi) günü Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe maçından sonra, 11 Aralık Pazar günü Ankaragücü-Rizespor maçı bitiminde yaşananlar Türk sporundaki gerilemenin boyutunu da gözler önüne seriyor.

Beşiktaş, o müsabakadan sonra Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından yalnızca sıradaki iç saha maçını ve bir sonraki Fenerbahçe maçını seyircisiz oynama ve bir miktar para cezası aldı. Yani bu demek oluyor ki, taraftarın yaptıkları yanına kâr kaldı ve muhtemelen sosyal çevresinde yaptığı şeyle övünmekle meşgul.

Hadi diyelim ki basketbol maçında yaşananlar taraftarın çıkardığı olaylardı.

Oysa Ankaragücü maçında yaşananlar, doğrudan kulüp başkanı ve yanındaki şahıslar tarafından yönetimini beğenmedikleri maçın hakemine dönük planlı bir fiziksel saldırı içeriyordu. İlk yumruğu vuran başkan, ardından yere düşen hakemi tekmeleyen iki şahıs! Ne denebilir ki?

Tüzükte ne yazıyor, bu işin futboldaki karşılığı nedir; kaç maç saha kapatılır, puan mı silinir, ligden mi atılır bilmem. Tek bildiğim federasyonun bu konuda atması gereken adımların net ve radikal olması gerektiğidir. Ancak burada federasyonun nasıl ‘seçildiğini’ de biliyoruz, yumruğu atan başkanın siyasi geçmişini de.

Yine de federasyonun cesur ve kararlı adımlar atması gerektiği açıktır. Tüm futbol kulüplerinin de küçük çıkarlar peşinde koşmadan bu meselede hakemlerden yana tavır alması, amasız fakatsız bu şiddet olayını kınayarak sorumluların caydırıcı cezalar almasını talep etmesi elzemdir.

Futbolun marka değeri deyip duranların asıl sınavı yaşanan bu olaya gösterilecek tepkidir. Bu ülkede futbol kulübünün aracı kurşunlandı, sahaya atlanıp yardımcı hakem darp edildi, sahaya giren taraftarlar futbolcu tekmeledi…

Öte yandan hakemlerin de gerçek bir yaptırım uygulanana ve Türk futbolundaki hakem tartışmalarının önüne geçilecek şekilde önlemler alınana kadar maçlara çıkmama kararı alması gerektiği kanısındayım.

Avrupa futbolu birkaç günde ya da dostlar alışverişte görsün adımlarıyla bugünlere gelmedi. İngiltere futbolunun ne cenderelerden çıkıp bugünkü marka değerine ulaştığı ortadadır. Zor zamanlarda alınan doğru kararlar ancak bir şeylerin değişebilmesinin samimi yollarını açacaktır.

Bu meseleler çözülmeden ne futbol ne de basketbol konuşmak, boşa kürek çekmekten başka bir işe yaramayacaktır.