Sarunas Jasikevicius, 2011 yıllarında oyuncu olarak formasını giydiği ve şampiyonluk yaşadığı Fenerbahçe Beko’ya koç olarak bence geç kalmış olsa da dönmüş oldu. Barcelona’ya gideceği yaz adı sıkça Fenerbahçe ile de anılan Jasikevicius o dönem Barcelona’nın ligde sürpriz şekilde Baskonia’ya elenmesi sonucu Barcelona’nın başına geçmişti ve haliyle tarih çok daha farklı yazılmıştı.
Sarunas Jasikevicius, o dönem Barcelona’yı yeniden Euroleague’in zirvesine, şampiyon yapmasa da, taşımış ligde de şampiyonluklar yaşamıştı. Yine de EL’de şampiyonluk için kurulmuş olan bir takımı F4 takımı haline getirseniz bile şampiyon yapamadığınız durumda işiniz çok da sağlam olmuyor.
Öyle ya da böyle Fenerbahçe ile Jasikevicius’un yolu bu kez bambaşka bir hikayeyi yaratabilecek bir potansiyelle birlikte yeniden keşişti. Obradovic sonrası kaybettiği F4 takımı karakterini geri kazanmak isteyen Fenerbahçe Beko bir yanda, koç olarak hem Zalgiris hem Barcelona ile F4 yapmış olsa da henüz Eurolague şampiyonu unvanına sahip olmayan Jasikevicius diğer yanda.
Bu yeniden bir araya gelme hikayesinden iyi bir kimya yakalanabilirse, bu sezon takımın Avrupa’da toparlaması ile play-offlara kalması bir ilk adım olacak; önümüzdeki sezonlar için güven aşılayacaktır. Bu noktada takımın yapacağı transfer hamleleri de kritik olacak. Calathes’ten çıkılacağı konuşulurken koç Jasikevicius’un Calathes gibi bir saha görüşü olan oyun kurucudan sezonun bu noktasında vazgeçmek isteyip istemeyeceği benim açımdan bir soru işareti.
Öte yandan pota altı savunması için de bir oyuncu ile anlaşılabileceği düşünülüyor, konuşuluyor. Ben şu noktada kısa rotasyonunu dağıtıp yeniden kurmaktansa yalnızca çember savunması ve savunma ribaundlarında baskın bir karakter ortaya koyabilecek bir uzuna para yatırılması gerektiği kanısındayım. Bu noktada koç ve yönetimin takdiri ne yönde olacak hep birlikte izleyip göreceğiz.
Jasikevicius, bu sezon takımın başındaki ilk maçında Eurolague kapsamında Fenerbahçe’nin Ülker Arena’da Monaco’yu ağırladığı maçla çıkarken; ilk maçında ilk galibiyetini de almış oldu. Bu noktada Jasikevicius’a da özel bir teşekkür gerekiyor. Maç sonu yaptığı basın toplantısında kendisinin tek yaptığı şeyin İtoudis’in planlarını oyuncuların sahaya yansıtmasına yardımcı olmak olduğunu ifade ederek takımın eski koçuna da saygılarını sunmuş oldu.
İtoudis’in birçok yanlışı olduğu açık; hatta bu köşede yazdığımız yazılarda Fenerbahçe’nin Eurolague’deki deplasman probleminin takımda ciddi kırılmalara yol açabileceğini de söylemiştik ki ne yazık ki beklenen gerçekleşti.
Jasikevicius, ikinci maçını yine kendi sahasında Türk Telekom’u ağırladı. Baştan sona çok rahat götürülen maç elbette şüphesiz takım da moral olacaktır. Şimdi önlerinde çok kritik bir çift maç haftası var. İlk olarak 20 Aralık Çarşamba günü Jasikevicius için hiç de yabancı olmayan Zalgiris, Ülker Arena’ya konuk olacak. Hemen ardından 22 Aralık Cuma günü ise Fenerbahçe Alba Berlin deplasmanına konuk olacak.
Şüphesiz hem koç hem de takım, Euroleague’de sadece Fenerbahçe ve Real Madrid’in yapabildiği iç sahada 6’da 6’lık galibiyet serisini sürdürmek isteyecek; üstüne Alba Berlin maçıyla da deplasmandaki felaket gidişatı da bitirmek arzusunda olacaktır.
Fenerbahçe Beko ve Jasikevicius birlikteliğinin elbette varacağı noktayı merak ediyorum ancak bu yolculuğu izlemek de inanılmaz bir macera olacak. Hep birlikte seyredelim bakalım.
