Fenerbahçe Beko’da artık bir klasik haline gelen sakatlıklar zinciri bu sezon çok erken ve yıkıcı şekilde başladı. Normal sezon öncesi Brezilya Milli Takımı ile Dünya Kupası’nda çıktığı ilk maçta üstelik de maç çoktan kopmuşken oynayan Raul Neto’nun sakatlığı takımın sezon planlamalarında ciddi bir revizyona gitme ihtiyacı doğurmuştu.
Takımın yeni dönem oyununa da uygun şekilde yapılan bu transferin, Neto’nun sakatlık sebebiyle daha sezon açılmamışken sezonu kapamasıyla daha önce yeni sezon planlamasında düşünülmediği hem kendisine hem kamuoyuna açıklanan Nick Calathes takımda tutulmuştu.
Bir parantez olarak, Calathes’in bu süreç sonunda pozitif kalması, en azından bizim takımı gördüğümüz ve takımı takip eden spor camiasından isimlerin anlatımlarıyla, kendisinin ne kadar büyük bir profesyonel olduğunu da göstermiş oldu. Geçen seneki süreleri alamayacak olsa da gayet profesyonel şekilde takıma katıldı ve elinden gelen katkıyı vermeye çabaladı.
Sakatlıklar zincirinin ikinci ve üçüncü halkaları ise geçtiğimiz hafta meydana geldi. Valencia deplasmanından, ilk çeyrekteki kötü oyununda katkısıyla, yenilgiyle dönen Fenerbahçe Beko’da sıklıkla bu sezonunun yeni transferlerinden biri olarak görmemiz gerektiğinden bahsettiğim Tyler Dorsey’in sakatlık haberi geldi. Yunan pasaportlu ABD’li kısanın, sağ ayağındaki kırık nedeniyle en az 2 ay sahalarda olamayacağı açıklandı.
Ancak buradaki temel sıkıntı Fenerbahçe’de sakatlık yaşayan oyuncuların kolay kolay öngörülen sürede takıma dönememesi oluyor. Bu neden 2 aydan daha fazla bir süre boyunca Dorsey’den ayrı kalacağımızı öngörmek çok da pesimist bir beklenti olmaz.
Üstelik, bu sezona fena da bir başlangıç yapmayan Dorsey, takımın yaratıcı kısalarından bir rolüyle ciddi süre alarak takıma katkıda bulunmaya başlamıştı ve bu sezon için takımın ana skorerlerinden biri olacağını beklemek de fazla olmazdı.
Dorsey’in ardından bir diğer kötü haber ise bu sezon Dünya Kupası’nda Letonya milli takımıyla oldukça etkili bir performans göstererek Fenerbahçe Beko’ya transfer olarak Arturs Zagras’tan geldi. Kiralık olarak Litvanya Ligi’nde yer alan BC Wolwes ekibinde boy gösteren Zagras maç sırasında çok ciddi bir sakatlık yaşayarak acı içinde yerde kaldı. Zagras’ın o tepkisi gören herkesin aklına da korkutan sakatlık geldi.
Henüz resmi bir açıklama Fenerbahçe Beko tarafından yapılmasa da Zagras’ın yaşadığı diz sakatlığının da uzun süreli şekilde onu parkelerden uzak tutacağını düşünmek zor değil. Burada işin acı tarafı ise Fenerbahçe’nin sezon içinde Zagras’ı takıma çağırma hakkının bulunmasıydı. Yani Zagras bu sakatlığı yaşamasaydı, Neto’nun sakatlığı sonrası Calathes’i takımda tutarak transfer yapmayan Fenerbahçe’nin Dorsey’in sakatlığı sonrası kendisini takıma geri çağırabilme olasılığı vardı. Bu gelişme onun kariyeri için de oldukça kritik bir dönemeç olabilirdi. Umarım sakatlığı ciddi değildir ve kariyerine başarılı bir şekilde Fenerbahçe’de ya da Wolwes’te sezonu tamamlayarak devam eder.
Bu gelişmeler ışığında yönetim transfer yapacak mı, koç ve staff bu sakatlıklara nasıl bir oyunla yanıt verecek, izleyerek göreceğiz.
Bu hafta Euroleague’de çift maç haftası ve Fenerbahçe 17 Ekim Salı Panathinaikos’u, 19 Ekim Perşembe günü ise Asvel’i konuk edecek. İki maç da oldukça kritik iken Dorsey’in sakatlığı sonrası şüphesiz Pana maçı çok daha kritik bir hal alacak.
Hem Dorsey’siz oynamak zorunda olan Fenerbahçe hem de yeni bir maceraya atılan, Ülker Arena’da pek de sevildiğini söyleyemeyeceğimiz Ergin Ataman’ın Panathinaikos’u. Şüphesiz 3. haftanın en dikkat çeken maçı bu maç olacak.
İzleyip göreceğiz.
