Fenerbahçe Beko, yaşanan koç değişimi sonrası kazanma serisine devam ediyor. Koç Jasikevicius’un göreve başlamasından bu yana yaklaşık 10 gün geçti ve Fenerbahçe EuroLeague’de 3 , BSL’de ise bir maçını kazanarak yeni koçuyla dörtte dört galibiyete ulaştı.
Fenerbahçe Beko bu EuroLeague’de de 7 maçtır süren deplasman yenilgisi serisini zorlu Alba Berlin deplasmanından, bir kez daha Almanya’da yaşayan gurbetçilerimize teşekkür etmek gerekir, ikinci yarıdaki etkili oyunu ile galibiyetle ayrılarak bitirmiş oldu.
Alba Berlin deplasmanından galibiyetle dönmenin elbette 7 maçlık yenilgi serisine son vermesi açısından önemi büyük ama Alba Berlin’in Fenerbahçe maçından üç gün önce kendi sahasında Barcelona’yı mağlup ettiğini de unutmamak gerekiyor.
Fenerbahçe ise çift maç haftasındaki ilk maçında kendi sahasında Zalgiris Kaunas’ı çift haneli farktan ikinci yarıda gelip kazanarak içerideki yenilgisiz serisini sürdürmüştü. Alba Berlin galibiyetinin bir diğer anlamı da çift maç haftasında bir içeride bir dışarıda oynadığı halde alınan çifte galibiyet olmuş olması.
Adeta “Büyü bozuldu…” durumu yaşandı diyebiliriz. Ancak şunu da söylemeden geçmemek gerekir ki Fenerbahçe Beko, bu 7 maçlık yenilgi serisinde Kızıl Yıldız maçı hariç net şekilde kopup giden bir maçımız olmadı. Neredeyse bütün maçlarda belirli geri dönüşler yaşadık ya da rakibimizin geri dönüşlerine izin vererek elimizdeki maçları rakibe ortak ederek kaybettik.
İtoudis döneminin temel problemi bu maçları kapatamama ve kriz anında doğru 5’leri bulamama ya da saha içine dönük doğru müdahaleleri yapamamaktan kaynaklanıyordu. Bununla birlikte Jasikevicius’un gelişi sonrası takımda olumlu anlamda bir değişim olduğu çok açık. Bu elbette koçun sihirli dokunuşuyla alakalı değil, hiçbir koç bu kadar kısa sürede takımı kendi takımı haline getiremez ancak mental anlamda toparlanan oyunculara bu 10 günlük süre içerisinde yapılan antrenmanlarla bir şeyler katıldığı da çok açık.
Fenerbahçe’nin doğru yolda olduğunu söylemekte bir beis görmüyorum, kaldı ki deplasmanda 9 maçta 2 galibiyet alabilen Fenerbahçe Beko’nun kendi sahasında 7’de 7’yle yenilmez olduğunu da unutmayalım. Üstelik bu galibiyetlerden birisi ligin o ana dek yenilgisiz lideri olan Real Madrid’e karşı alınmıştı.
Takıma transfer yapılıp yapılmayacağı çokça tartışıla dursun, koç Jasikevicius’un geçen gün verdiği röportajda kulübün kendisiyle anlaşma yaptığı dönemde transfer isteyip istemediğinin sorulduğunun ancak bunun için zamana ihtiyacı olduğu ve bu kadar kısa bir sürede böyle bir karar veremeyeceğini belirtmesi anlamlı.
Belli ki koç takımı tanımak ve takımda yer alan oyunculara şans vermek istiyor. Özellikle yabancı oyunculardaki olumlu yöndeki değişim kendilerini kanıtlamak isteyişleri olabilir ve bu takımı başka bir seviyeye taşıyor.
Şimdi önümüzde önce ligde Darüşşafaka deplasmanı ardından ise EuroLeague’de Anadolu Efes deplasmanı var. Yani Fenerbahçe bu hafta iki deplasman müsabakasına çıkacak olsa bile İstanbul’dan çıkmayacak ve şehirler arası yolculuk yapmak zorunda kalmayacak.
Bu da daha fazla antrenman şansı ve koçun takımla daha fazla birlikte çalışabilmesi, setlerini ve düşünce yapısını aktarabileceği daha fazla zaman demek oluyor. Koç Jasikevicius’un bu durumdan maksimum fayda sağlayacağına şüphem yok.
