Depremde o şehir yok olacak! Deprem riski tam 3 kat arttı

Depremde o şehir yok olacak! Deprem riski tam 3 kat arttı
Doğu Karadeniz'deki afet bölgelerinin imara açılması ve dolgu alanlar üzerindeki yapılaşmanın yaratacağı tehlikeden bahseden Prof. Dr. Osman Bektaş, Karadeniz'de özellikle Trabzon ve Rize'nin deprem risklerinin arttığını belirterek, beklenen bir deprem yaşanması halinde Rize diye bir şehir kalmayacağını açıkladı.

Merkez üssü Kahramanmaraş''ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Türkiye''nin birçok bölgesinden korku ve panik haberleri gelmeye devam ediyor. Vatandaşlar, bulundukları şehirlerin deprem risklerini araştırırken, deprem üzerine yaptığı yorumlarla tanınan Prof. Dr. Osman Bektaş''tan Karadeniz bölgesi hakkında önemli bir uyarı geldi.

Yeniçağ Gazetesi''nden Tolga Şahin''in haberine göre Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü emekli Profesörü Osman Bektaş, Rize ve Trabzon başta olmak üzere birçok şehirde son yıllarda deprem riskinin 3 kat arttığını belirtti. 

Bu şehirlerde yapılan yüksek katlı binalara dikkat çeken Bektaş, "20 yıldan beri söylediğim tehlikeyi AFAD ve devlet 2019’da çıkan deprem yönetmeliği ile kabul etti ve Trabzon’un 2, Rize’nin ise 3 kat deprem tehlikesini arttırdı. Tabi bunlar normal zemindeki artışlar. Dere yatakları ve dolgu üzerindeki yapıların tehlikesinin ayrıca hesaplanması lazım. Dolgu üzerinde Trabzon’da 40 bin kişilik stadımız var. Dolgu üzerinde yapılarımız var. Bunlar risk altında. Bunların acilen değerlendirilmesi, mikro bölgelendirme ile zemin etüt çalışmaları yapılmalı, yapı stoğunun yönetmeliğe uygunluğunun acilen kontrol edilmesi lazım” şeklinde konuştu 

"AFET ALANLARI İMARA AÇILMIŞ DURUMDA"

Heyelan riskiyle işaretlenen birçok alanın imara açılmasına dikkat çeken Bektaş, “Rize’nin özellikle Trabzon’un bulunduğu yer dağların denize bakan yamaçları. Depremin ikinci etkisi ise heyelan tetiklemesidir. Bugün heyelan sahaları imara açılmış durumda. Daha önce imara kapalı olan çoğu yer şehirleşme nedeniyle daha sonra imara açıldı. AFAD’ın Trabzon için verdiği deprem tehlikesi 6.6’lık bir depreme denk gelmektedir. Böylesi bir depremin meydana gelmesi durumunda bundan en çok etkilenecek yerler heyelan sahaları, onların üzerindeki çok katlı binalar ve deniz kenarındaki binalardır” ifadelerini kullandı.

"RİZE DİYE BİR ŞEHİR KALMAZ"

Yıllardır fay hatlarına uzaklığı nedeniyle depremlere karşı Türkiye''nin en güvenilir şehirleri arasında gösterilen Rize için de uyarılarda bulunan Bektaş, “Sadece Trabzon değil, Rize de aynı şekilde hatta Rize, Trabzon’dan daha kötü durumda. Bunun nedeni Rize’nin üçte birinin dolgu alan olmasıdır. Trabzon’un depremselliği 2 kat iken Rize’nin dolgu alanlar nedeniyle depremselliği 3 kat artmış durumda. Böyle bir deprem olursa eğer Allah korusun Rize diye bir yer kalmaz. Zaten Rize’deki dolgu alanlar kendiliğinden bile çöküyor. Depreme gerek yok. Dolguların kayması nedeniyle binalar yan yatıyor. Bu nedenle de Rize’de kentsel dönüşüme gidildi. Bu durum yaşanmasa kentsel dönüşümde yaşanmazdı. Tehlike gerçekleştikten sonra önlem alıyoruz. Kentsel dönüşüm için heyelan sahasında bir binanın yıkılması bekleniyor. Karadeniz’de 5 veya 6 büyüklüğünde meydana gelecek bir deprem en çok Rize’yi vurur. Bunun nedeni dolgu alanların fazlalığıdır. Dolgu depremi büyütür, 5’lik bir depremi 6-7 yapar” dedi. 

"200-300 LİRAYA ZEMİN ETÜDÜ YAPILIYOR"

Doğal afetler konusunda yetkili isimlerin hiçbir sorumluluk almamasına tepki gösteren Bektaş,  “Depremleri önlemek açısından kanun yapmak önemli. Ancak bunun uygulanması çok daha önemli. Bizim deprem yönetmeliğimiz Avrupa’dan da ileri bir yönetmeliktir. Ancak uygulanmıyor. Zaten uygulansaydı bugün Pazarcık ve Elbistan’da yaşanan felaketin boyutları bu noktaya varmazdı. Ülkemizde 200-300 liraya zemin etüdü yapılıyor. Sen yapmazsan başkası bu fiyatlara yapıyor. Daha ucuza yapıyor. Statik hesabını 10 liraya 100 liraya 1000 liraya yapan yerler var. Jeologundan jeofizikçisine, inşaat mühendisinden müteahhidine kimse sorumluluk almıyor ve sorumlu tutulmuyor. Bir binanın zemin etüdünden binanın yapılışı ve kullanımına kadar yerel yönetim sorumluluk alıyor, kullanma ruhsatı veriyor binaya. Sen bu binaya girebilir, rahatlıkla oturabilirsin diyor. Örneğin heyelan sahasını imara açıyor. Belediye mahkemeye şikayet edildiğinde diyor ki jeolog bana rapor verdi. Jeologa soruyorlar o da başka bir şey söylüyor. Herkes üzerinden sorumluluk atıyor. Mühendiste kalite yok. Bir ürün alsan garanti veriliyor ancak mühendisin yaptığı hizmetin garantisi yok çok ilginç. Sorumlu belediye, sorumlu İmar İskan Müdürlüğü, sorumlu herkes” sözleriyle deprem konusundaki tehlikelere dikkat çekti 













 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar