Pek çok bilimsel buluş gibi yapay zekâ kavramı da uzun zamandır hayatımızda olan ancak bilgisayarların her cebe girmesiyle birlikte etkilerini yakından hissettiğimiz bir olgu haline geldi.

Gündelik hayatımızı yavaş yavaş ele geçiren bilgisayarlar şimdilik bizlere dostane yüzlerini gösteriyor olsa da bilim çevreleri tarafından yapılan açıklamalar, yakın zamanda yapay zekâ formlarıyla çevrelenmiş ve önemli kararları onların vereceği bir dünyaya doğru evrildiğimizi söylüyor.

Hayatımızı derinden etkileyecek zor kararları verirken kimi zaman kendi içimize kapanıp düşünmek yerine çevremizdeki güvendiğimiz kişilerin fikirlerini alırız.

Bu durum çoğu zaman olumlu sonuçlar veriyor olsa da modernleşen dünyada kararlarımızı danışmak için yapay zekâya yüzümüzü döndüğümüzü fark ediyoruz.

Gitgide birbirimizden uzaklaşırken yalnızlığımızı sosyal medyanın renkli paylaşımlarında unutmaya çalışıyoruz. Öğrenebilen uygulamalar da her ziyaretimizde ve paylaşımımızda bize dair bilgi kırıntılarını toplayarak belleğinde biriktiriyor.

Günümüz dünyasında bu bilgiler farklı programlarda ve firmalarda saklanıyor olsa da ilerleyen zamanda yapay zekânın sağlayacağı tek bir bilgi deposunda biriktirilebilir. Durum böyle olunca da ‘yapay’ların biz gerçeklere olan hükmü net bir şekilde başlayacaktır.

Tüm alışkanlıklarımızı bilen, nelere üzülüp nelere sevindiğimizi boş vakitlerimizi nasıl geçirdiğimizi ve kimseyle konuşmak istemediğimiz sırlarımızı bilen bir yapay zekâyla nasıl baş edebiliriz?

Tehlikenin tamamını yapay zekâya atıp kenara oturmak da dünyanın en saçma şeyi aslında…

İnsanoğlunun yaptığı tüm buluşları kendisine zararlı bir forma büründürme huyu bir türlü geçmiş değil…

Dünya devletlerinin yatırımlarının, çipler ve yapay zekâlar üzerine olmasına da bu yüzden şaşırmıyoruz!

Çünkü büyük devlet kalmanın şartı bu teknolojilere hükmetmekten geçiyor.

Temel olarak yıllar öncesinin Terminatör filminde insanın kendi ürettiği bir yapay zekâ tarafından yok edilmesi fikri gün geçtikçe bilim kurgudan gerçeğe dönerken tek yaptığımız şey önümüzde bir kova dolusu patlamış mısırla olanları izlemek…

Yine de şunun garantisini verebilirim ki bu teknolojiyi üretenler ve ona sahip olanlar kendilerini yapay zekâya karşı güvende tutmak adına bir panik butonu eklemeyi unutmayacaklardır.

Esas nokta teknoloji inanılmaz bir hızla ilerlerken bizim hangi gündem konularını tartışmakta olduğumuz…

Büyük bir çoğunluk biliyor ki el âlem ‘yapay zekâyla’ uğraşırken biz vaktimizi ‘yapay gündemlerle’ harcıyoruz.