Mağara devrinde hayatta kalabilmek adına sırt sırta veren insanlar zaman ilerleyip modernleştikçe, bir arada hareket etmeyi unuttu. Birbirinin hayatını zehir etmek için milyonları öldürecek savaşlar çıkartmak için adeta yanıp tutuşur oldu.
Elindeki gücü başkalarını ezmek ya da onları boyunduruk altına almak için kullandı ama göstermelik de olsa sevgi mesajları vermeyi ihmal etmedi.
Sözde hayatta kalmak ve üç günlük dünyadan biraz keyif almak adına kurulmuş bu sistemde, başkalarına emirler yağdırıp onları aşağılarken insanlığımızdan sıyrıldık en fenası kendimizi unuttuk.
Eğitim sistemi üzerinden tek tip insanlar yetiştirmeyi mantıklı gördük. İstenilen şeyi düşünen tek tip robotlar yetiştirmek işimize geldi.
Gündelik hayatın çivisi çıkmasın diye koyulmuş kurallar herkes için geçerlidir. Senin az uymak bir başkasının iki katı daha fazla kurallara uyması gibi bir dengeden söz edemeyiz.
Bu yüzden de işleyişe dair bazı kurallar koyarken ve uyulmadığı için çevrenizdeki insanları ağız dolusu hakaretlere boğarken iki adım sonrasında kendi koyduğunuz kuralları değiştirmek gibi bir lüksünüz olamaz.
Bunu yapmak, kurallara uymadığı için suçladığınız insanlara saygısızlıktır hem de kendi karakterinizin başkaları gözünde sorgulanmasına yol açar...
Ülke olarak pek çok başlıkta belirli standartlara ulaşamama sebebimiz temelde kendi koyduğumuz kurallara kendimizin uymaması! Bir gün bunu neden yaptın diye azarladığımız kişilere iki gün sonra neden yapmıyorsun azarını sergilediğimizde böylesi yumuşak bir zemine herhangi bir yapı inşa edemeyeceğimizi de görmemiz gerekiyor...
Zaman içerisinde kural koyucuların kuralsızlıklarına tanıklık ettik. Yöneticilerin yönetemediklerini, patronların işçilerine ne kadar kolay sırt döndüklerini ve onları gözyaşları içinde bıraktıklarının farkında bile olmadıklarını anladık.
Yıllar geçip giderken karakterimizin temelini oluşturacak bazı unsurları eksik bıraktık. Kendimizi unuttuk statümüzün ve kazancımızın ışığında kör olduk.
İçinde yaşadığı dünyaya bile sırt çeviren bir canlı türünden bahsederken nasıl kelimeler kullanmak gerektiğini bilemiyorum.
Bizi birbirimize ışık hızında bağlayan teknolojiyi komik videolar çekmek ya da kıyasıya hakaret etmek için kullanır olduk. Bir yaraya merhem olmak adına bizden sonraki nesle bugünden daha güzel bir dünya bırakmak adına kılımızı bile kıpırdatmadık.
