Bir şeyler için geç kalmamak adına bilim insanları bizi bekleyen felaketler konusunda uyardı ama yine de göz göre göre suların tükenmesini, ağaçların ölmesini, havanın kirlenmesini ve kutupların erimesini bekledik.

Yaşanılan her türlü felaketten ders çıkarıp geç kalmadan hayat için gerekli olanı yapmalıyız. Bu gereklilik, dünyayı iklim krizinden kurtarmak ya da nükleer bir felaketi engellemek şeklinde de olabilir.

Bazı şeyler için çok geç kalmadan, mesela ayçiçeği tarlalarının içine yapılan fabrikaları ya da binlerce blokluk konutları azaltmakta fayda var.

Çevremizdeki uyaranlara doğru tepkiler vermeyi becerebilseydik, mesela belki yağ için birbirimizi ezmek zorunda kalmazdık! Kıtlığın konusu açıldığında bile böylesine saldırganlaşırken gerçekten böylesi bir durumla karşı karşıya kaldığımızda neler yapabileceğimizi düşünmek korkuya kapılmama neden oluyor!

Bunu gündelik hayata uygulamak da son derece büyük önem taşıyor. Geç kalmadan atılan adımlar, alınan kararlar ve doğru adımın atılması geleceğimiz adına gerçekten çok önemli.

Ağır bir hastalığın vücudumuzu ele geçirmeden önce verdiği uyaranlara kulak asıp erken müdahale ederek bedenimize kalıcı zararlar vermesine engel olmak son derece mümkün.

Olacakları doğru tahmin etmek önceden kestirmek ne kadar mümkün bilinmez ama yayılan sinyalleri doğru izlemek bu konuda büyük önem taşıyor.

Belki de pek çok şeyi erken fark ediyor ama bu uyaranlara gereğinden yavaş tepkiler vererek hayatımızı daha da çekilmez kılıyoruz.

Tıp penceresinden baktığımızda bunun ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Vücudun gönderdiği sinyalleri doğru yorumlamak ve geç kalmadan etkili müdahaleyi yapmak çoğu zaman hayat kurtarıyor.

Çevremizde olan biten her şeyin farkında olup kendimize zarar vereceğine inandığımız kişileri hayatımızdan çıkarmamız ilerisi için bizlere son derece faydalı olacaktır.

Uyaranlara verdiğimiz tepkiler doğru olmazsa yaşayacağımız pişmanlıkların acı gerçekliğini göz ardı etmemek gerek.

Gereken önlemleri alıp doğru zamanda doğru hareketi yapmalıyız.

Her zaman doğruları uygulamaya geç kalıyor ve sonra harekete geçiyoruz, yanlışlara erkenden müdahale etmenin önemini biliyor ancak bunu hayatımızın neredeyse hiçbir alanında ön plana koymuyoruz.