Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Teslimiyet

Teslimiyetin huzurunu yaşamak istiyor bazı insanlar, kararların ve sorumlulukların başkası tarafından alındığı bir sonraki adımın nereye çıktığını bildiğimiz, konforlu ve güvenli bir hayat istiyoruz.

Tabii kağıt üzerinde bizlere konfor sunan bu hayat aslında özgürlüğümüzü başkalarına teslim etmemize neden oluyor.

Modern insanlar olarak, kağıt üzerinde özgürlüklere ve kişisel haklara çok daha fazla önem verilen bir dönemi yaşadığımızı düşünürken, aslında mağara dönemindeki insanlardan çok daha bağımlı ve kuşatılmış bir hayat yaşadığımızın farkında bile değiliz.

Attığımız her adımda özgür olmak istiyor ve bu özgürlüğümüzü de sonuna kadar kullanmak adına kimi zaman sesimizi gür bir şekilde çıkarıyoruz. Ama gelin görün ki gündelik hayatta attığımız pek çok adımı ya birilerine soruyor ya da daha çok bilen birilerinden kopyalıyoruz.

Bile bile teslimiyetin bizlere huzur verdiğine inanmışız bir kere! Oysa bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde koşulsuz şartsız bir şekilde başka bireylere ve onların oluşturduğu sisteme gözü kapalı bir şekilde teslim olmak, yok oluşumuzu hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Yanlışın ve doğrunun, bizler için en iyisinin hangisi olduğunun hesabını kafamızdan yapamıyoruz.

Elimizdeki cep telefonu görünümlü bilgisayarlara danışıyoruz çoğu zaman... Bizlere yolumuzu gösteriyor, ne yememiz gerektiğini söylüyor, sosyal medya uygulamaları üzerinden özenmemiz gereken yaşamları sunuyor önümüze.

Dijital bir teslimiyet halindeyiz ve okuduğumuz içerikleri oluşturanlar bizlerin nasıl yaşamamız, neler düşünmemiz ve nelere tepki göstermemiz gerektiğini söyler hale gelmiş.

Her şeyin önceden planlandığı, ulaşabileceğin hedeflerin bile çizildiği bir dünya! Gündemin belli kişiler tarafından belirlendiği, dünya savaşı senaryolarını konuşmanın son derece sıradan göründüğü bir gerçeklik.

Hayatımızı belirleyecek seçimleri yaparken bile kendi içimize dönüp karar veremiyoruz. Kişinin doğrusunu yanlışını kendi aklımızla değil teslim olduğumuz gerçekliğin bize sunduğuyla değerlendirmeye çalışıyoruz.

Hayatı kolaylaştırmak adına yanımıza sokulan kişiler, fikirler ve teknolojiler tüm yaşam savaşımızı basitleştirerek çevremizde bir konfor alanı oluşturuyor ve her adımı bir yerlerden duymamız gerektiğine dair bir teslimiyet algısı oluşturuyor beynimizde.

Güncel sohbet platformları üzerinden ne düşünmemiz ve ne konuşmamız gerektiğini bile söyleniyor.

Kesinlikle kınanması gerekenler, mutlaka yanlış olanlar, nefret etmemiz gerekenler ve tabii ki teslim olacağımız fikirler birileri tarafından kurgulanıp bizlerin karşısına çıkıyor.

Yapacağımız seçimle neleri kaybedeceğimizi bildiğimiz halde hiçbir anlam ifade etmeyecek konulara saplanıp kalıyoruz.

 Hayatımızı ve geleceğimizi teslim ederken, kararı kendimiz veremiyoruz.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları