Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Tahammülsüzlük

''Tahammülsüzlük'' denen hastalık tüm organlarımızı ele geçirdi ve bizleri çirkin birer varlık haline getirdi. Öylesine kötüleştik ki doğaya karşı başlayan ve oradan insana geçen bu hastalık son olarak hayvanlara karşı bir nefrete dönüştü.

Sadece karnını doyurmak isteyen hayvanların yemeklerine zehir kattık, yaşam alanlarına girip onları birer fazlalıkmışçasına uzaklaştırmaya çalıştık. Kestik, biçtik onlara türlü çeşitli eziyetlerde bulunduk.

Modern tıp çaresizce izledi bu süreci, bunun bir tedavisi olmalıydı ama bulması gereken kişiler bizzat bu hastalığın yayılmasına neden oluyordu. Cinayetler arttı, gündelik hayatta selam bile vermeye korkar olduk. Sadece yabancılara karşı değil en yakınımızdaki insanlara karşı bile tahammülsüz bireyler olmaya başladık.

Üzerine basa basa söylendiğinde düzeltilmesi imkansız bir rahatsızlık gibi geliyor kulağa… Önce doğaya karşı başladı bu hastalık, derinlerde bir yerlerde ortaya çıktı ama zamanla her yere yayıldı. Tek bir yeşil alan bırakmamak adına yemin etmişçesine sarıp sarmaladı doğayı. Ormanları yakmaya kadar gitti bu ''Tahammülsüzlük'' hastalığı.

Nefes almayan ve içindeki canlılara da nefes aldırmamaya yemin etmişçesine büyüdü yıllar içerisinde doğaya karşı başlayan bu tahammülsüzlük hastalığı...

Bir süre sonra artık huzur verecek kadar yeşil alan kalmayınca bu hastalık başka yerlere sıçradı! İnsanlar bu hastalığı birbirine bulaştırmaya başladı. Öylesine hızlı yayıldı ki tahammülsüzlük karşı tarafa şiddet uygulamaya kadar gitti.

Ormanları bitirdiğimiz için beynimize yeterli oksijen gitmiyordu artık, yaşantımızı tamamen kazanmaya odaklamıştık bu uğurda hiç kimseyi görmüyordu gözümüz! Para kazanalım, statü kazanalım zirveye çıkalım derken bir anda tahammülsüzlük hastalığına bulanmış bir halde bulduk kendimizi...

Sosyal medya üzerinden de yayıldı bu hastalık hiç görmediğimiz huyunu suyunu bilmediğimiz insanlardan nefret ettik, çok para kazananlardan, güzel olanlardan, yakışıklı olanlardan, her gün yeni yerler gezenlerden...

Sokağa taştığında bu tahammülsüzlük geri dönülmez sonuçlar doğurdu. Birbirini tanımayan insanlar sonunu düşünmeden saldırdı birbirine. Tartışmalar bitti silahlar çekildi. En ufak bir trafik kazasında taraflar birbirini vurmaya başladı.

Birbirimizin yaşam ve özgürlük alanlarına girdik, sonunu hiç düşünmeden saldırdık, parçaladık, geri dönülemez bir şekilde yıktık.

Tahammülsüzlük seviyemiz arttıkça bulunduğumuz ortamı daha da zor yaşanılır bir yer haline getirdik. Ama son yapılan olay gerçekten sevgisizlik sınırlarını zorlayacak türden bir şey oldu. Biz bu hastalıkla ne kadar böyle devam ederiz bilinmez ama olur da bir gün iyileşmeyi başarırsak geride keyif alacak pek bir şey kalmadığı muhakkak!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları