Sosyal medyanın çıkış noktası insanların birbirleriyle mesafe sınırı olmadan rahat bir şekilde etkileşime girmeleri ve sınırların kalkmasıyla birlikte de düşüncelerin birbirine daha kolay ulaşmasını sağlamaktı. İlk başlarda Facebook örneğinde olduğu gibi milyonlarca insan yıllar önce görmeyi bir şekilde kestiği arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelme fırsatı buldu. Eski günler özlemle yad edildi, eldeki fotoğraflar paylaşıldı. Başlarda teknolojinin nimetleri çevremize pembe gözlüklerle bakmamızı sağladıysa da bir süre sonra hayatımızı; Sosyal medya üzerinden yapılan dolandırıcılıklar, tatilde olduğunuzu belli ettiğiniz fotoğraflar sonrasında evinizde yaşanan hırsızlıklar ve sınırsız özgürlük alanını başkalarına hakaret etmek için kullanan hesaplar sardı. Uzunca bir süre de sosyal medyanın bizleri zehirleyip zehirlemediği başlıkları tartışıldı.

Zaman geçip de sular durulduğunda ve insanlar birkaç adım geriye çekilip konuya bakmaya başladığında, sosyal medya üzerinden ortak bir bilinç yaratmanın ve bu bilinci de doğru noktalara kanalize ederek faydalı sonuçlar almanın mümkün olduğunu gördü. Ateşi yangın çıkarmak için değil de yemek pişirmek için kullanmanın daha doğru olacağını anladığımız andan itibaren özellikle Twitter denilen platform milyonların vicdanını yaralayan pek çok konunun çözümünde anahtar bir rol üstlendi. Kimi zaman yaptığı çalışmalarını takipçilerine ulaştıran bir kişi aldığı beğenilerle mutlu olurken, kimi zaman da köyündeki öğrencilerine giysi desteği isteyen bir öğretmenin imdadına yetişti. Bu kanal üzerinden yapılan tartışmalara katılan insanlar fikirlerini büyük bir özgürlük içinde ifade ederken pek çok zarara yol açabilecek yanlış anlamaların da önüne geçmiş oldu. Konunun uzmanı isimlerin fikirlerinden yola çıkarak bazı yanlış adımları atmadı.

Sosyal medya en çok da adaletin terazisini tutan o gözü bağlı kadına destek arttı... Terazinin kefelerine haksız bir şekilde yüklenen kimi isimler sosyal medya mecrası üzerinden ifşa edildi. İnsanlar ellerindeki videoları ve bilgileri paylaşarak ''pek çok yanlış'' karardan geri dönülmesini sağladı.

Toplumun yaralanmış vicdanını onardı, kenarda kıyıda kalmaya mahkûm acıları gün yüzüne çıkartarak mağduriyetleri önledi. Gerçekten de kısa zaman içerisinde çok büyük işler başardı. Çünkü kısılmaya ve susturulmaya çalışılan özgür düşüncenin filizlendiği bir alan oldu sosyal medya...

Eleştirilmeye tahammülü olmayanlar tarafından sesi kısılmaya çalışılsa da halen hakkı yenen insanlara merhem olmaya devam ediyor. Son olarak Osmaniye''de belediye ekipleri tarafından sarımsak tezgâhına el konulduğu belirtilen yaşlı adamın gözyaşlarına dokundu milyonların yüreği ve eli... Sosyal medyadan paylaşılan ve tezgâhı başında gözyaşı döken adamın fotoğrafı kısa bir süre içerisinde milyonlarca kullanıcıya ulaştı.

Sağduyu burada da devreye girdi ve yapılan onca tepki paylaşımına kayıtsız kalmayan Osmaniye Belediye Başkanı gözyaşı döken satıcıyı bularak ondan özür diledi ve helallik istedi. Böylelikle sosyal medya gölgeler arasında kaybolup gidecek bir dramı daha önlemiş oldu.

Kadına şiddet olaylarında verilen cezaların azlığına isyan etti sosyal medya, sokak hayvanlarına yapılan işkencenin gün yüzüne çıkmasını sağladı. Sosyal medya ilk başta yola çıktığı eğlence misyonundan sıyrılıp adaletin terazisini eline aldı.