Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Sele kaptırdıklarımız

Doğal afetlerin arttığı bir dönemi yaşıyoruz, dünya nüfusu ve sahip olduğumuz teknoloji artmasına rağmen doğal afetlere karşı çaresizliğimiz de aynı oranda artıyor.

Bir anda yağmaya başlayan yoğun yağışa karşı ne mazgallar yeterli olabiliyor ne de kaçacak bir yer bulabiliyoruz. Sadece felaketin yaşandığı şehir değişiyor ama ortaya çıkan trajedi aynı oranda yürek burkuyor.

Karadeniz''de yaşadığımız felaketin anıları tazeyken bu defa Ankara''yı sele teslim ettik. Daha da üzücü olan bu felakette yaşadığımız can kaybı! ''Sudan sebepler''den yaşadığımız acının tarifi mümkün değil!

Zaman içerisinde değişen tek şeyse insani değerlerimizdeki aşınma oldu. Sel felaketiyle karşı karşıya kalmış bir toplumun fertleri olarak bu konuda kenetlenip sorunu el birliğiyle çözmek gerekirken, sosyal medya üzerinden yönetimleri suçlamaya çalışmak ve bir felaket üzerinde bile ortak bir bilince sahip olamamak sel sularının sadece eşyaları değil insanlığımızı da sürükleyip götürdüğünü fark ediyoruz.

Ateşin sadece düştüğü yeri yaktığı ve görüntüleri izleyen milyonların bu acıyı yüreğinde hissetmek yerine sadece karşı tarafı suçlayıcı malzeme çıkarmak için konuyla ilgilendiği bir dönemden geçerken, toplumun nereye doğru evrildiğini görmek son derece acı verici...

Bir tarafımız sokaktaki karıncanın bile incitilmesine razı değilken pek çoğumuzu çaresiz bırakan doğal felaketler karşısında son derece saldırgan bir tavır içine giriyoruz. Sosyal medyayı birbirimize karşı kin ve nefret kusma alanı haline getirdiğimizden bu yana özgür düşüncenin ve bu düşünceleri ifade etmenin suç olarak adlandırılmaya başladığını görüyoruz.

Sel felaketi önüne katıp sürüklediği hayatlarla birlikte son derece acı bir tablo ortaya çıkartırken bu tablonun bitirilmesi adına kılını bile kıpırdatmayan milyonlar suçlu ve sorumlu bulma yarışına girmiş durumda.

Dünyanın artık daha iyi ve sağlıklı bir yer haline gelmesi adına çalışmalar yapmak gerekirken yaşadığı evin önünü bile süpürmekten aciz insanların sayısı hızla artıyor. Felaketler göz göre göre geliyor ve insanlık elindeki onca teknolojiye rağmen pek çoğuna karşı halen çaresiz.

Sel suları önüne ne katarsa katsın karşısına daha büyük bir engel çıktığında, onu orada bırakıp yoluna devam ediyor ama bizler sel sularına kaptırdığımız insanlığımızı ne yazık ki geri alabilecek gibi durmuyoruz.

Çocuklarımıza daha yaşanabilir bir gezegen bırakmak adına sürdürülen çalışmalara destek atmak gerekirken bizler hayatlar kaybediyoruz, hayatımızı sele kaptırıyoruz, eşyalarımızı, sevdiklerimizi sele kaptırıyoruz. Kaybettiğimiz her parça yüreğimizde derin yaralar açıyor da sele kaptırdığımız insanlığımıza karşı hiç de acı hissetmiyoruz.

Felaketler yer değiştirebilir ama insanlık değerleri yüreklerde ve akıllarda yer etmediği sürece ne yaşarsak yaşayalım kaybımız her zaman çok büyük olacaktır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları