Her dönem kalabalık ve yoğun bir gündeme uyandığımız ülkemizde hepsi bize dair ve hepsi de birbiriyle ilişkili yüzlerce gündem maddesi arasından kendimize en lüzumlu gördüklerimizi alıp bunlar üzerine yorumlar yapıp adımlarımızı bunlara göre atıyoruz.

Ancak gündemi takip etmek kadar anlamlandırmak da önemli…

Türkiye''nin gündemi öylesine karışık ve iç içe geçmiş bir yapıda ki yaşananları takip etmek ve bunlara göre bir yön tayin etmek inanılmaz zor!

Gündemi takip etmek demek geçmişi doğru sorgulamanın onunla hesaplaşmanın ne kadar önemli olduğunu da ortaya koyan bir şey...

Misal geçmişte doğru düzgün vedalaşıp kapatamadığınız defterlerin yıllar sonra yeniden açılıp sizlere ''umut'' diye sunulduğunu görüp hayret edebiliriniz.

Eski boş gündemlerin yeniden tedavüle sokulmaya çalışıldığını görüp gardınızı ona göre alırsınız. Bir kere değişim hızı inanılmaz şaşırtıcı, gün içerisinde hayati öneme sahip konu başlıkları gündeme girip sonrasında önemini yitirebiliyor.

Verilen sözlerin tutulup tutulmadığını da en iyi gündem takipçileri bilir... Verilen tarihlerdeki tutarsızlığı yakalar sözlerini tutmayan insanların ne hâle geldiğini kendi gözlerinizle görürsünüz.

Sevdiklerimizi yaklaşan tehlikelerden korumak ya da yatırımlarımızı güvene almak adına gündemi takip etmekten geri durmuyoruz.

İnsanoğlu için bilgilenmek atacağı adımları daha doğru kestirebilmek adına son derece gerekli...

Hayatımızı tepetaklak eden deprem felaketi içerisinde bile ülke gündemi pek çok farklı konu ve başlık çıkarıp bunlar üzerinden gerginlik yaşatmayı başardı.

Öylesine büyük bir parçalanmışlık içerisindeyiz ki hepimizi yıkan böylesi bir felakette bile gündemimiz dallanıp budaklanabiliyor.

Yıllar geçse de hiç değişmeyen yüzlerce gündem başlığına takılıp düşmeden yolumuzu bulmaya çalışıyoruz.

Bir insan olarak bunca madde arasında biraz da olsa ''huzur'' arıyoruz.

Durum böyle olunca da tek bir konuda birleşip adımlarımızı doğru yöne atmakta zorlanıyor ve yaraları sarmakta da geç kalıyoruz.