Bu coğrafyada yaşayan insanlar gayet net bilirler ki ülkesinin gündeminin bu kadar karışık olduğu başka bir yer bulmak neredeyse imkânsızdır. Bunun sebebi belki yedi düvelden insanın bir arada yaşadığı ve tarihi çok eskilere dayanan kadim topraklarda olmamıza bağlıdır.

Öylesine şeylerin gündem olduğu çok önemli konuların bile hayatımızda öylesine yer doldurduğu bir yaşantının içinde sürüklenirken tıpkı sonbahardaki yapraklar gibi…

Günün sonunda evine girip de kafanı yastığa koyduğunda gözlerini huzurla kapatıp kafanın içindeki tilkileri bir kenara koyamıyorsun ya, işte en çok o zaman rahatsız oluyor insan… Çünkü bunu yapabilecek bir garantin olmuyor…

En karanlık andır güneşin doğmaya en yakın olduğu zaman söylemlerine kanıp, huzur bulmaya çalışırken ruhunun derinliklerinde güvenli bir liman bulamamış gemi gibi savrulup duruyorsun rüzgârda…

Gündem rüzgârına kapılıp da üç beş yorum yapmaya başladığında ise bir anda kendini şucu bucu sarmalında buluyorsun. Biraz öteki taraftan biraz beriki taraftan bir şeyler alıp dolduramıyorsun heybeni…

Günün sonunda hep bir tarafların açıkta kalıyor gecenin ayazında…

O kadar öylesine yaşıyoruz ki hayatı sosyal medyada namus bekçiliği yapan kişilerin ifşa edilen özel hayatlarında gırtlaklarına kadar foseptik içinde olduklarını görüyoruz. En çok akıl verenlerin en çok bilenlerin en çok şöylelerin, en çok böylelerin ne kadar da hava civa olduklarını görüyoruz.

Öylesine başlayan sohbetler açmak istiyor ama kendimizi ülkeyi kurtarırken buluyoruz hep… Öylesine yaşıyoruz ama bizleri sarmalayan şu gündem başlıkları bir türlü öylesine vakit geçirmemize izin vermiyor.

Öylesine mangal yakardık, orman yangınları nedeniyle artık mümkün değil…

Öylesine tatil planları yapardık, ülke içindeki otellerin fiyatları bunu imkânsız hale getirdi

Öylesine yurt dışı planları yapardık, döviz fiyatları hepsini gölgeledi…

Öylesine araba yenilemeyi düşlerdik, ikinci el bile uzak oldu, öylesine cep telefonu yenilemeyi bile hayal edemez olduk.

Öylesine hava almaya sokağa bile çıkmaya korkar olduk, yorgun bir kurşun gelip saplanır korkusuyla ya da bir kavganın ortasında buluveririz kendimizi diye…

Öylesine yaptığımız her şeyden uzaklaştık, öylesine takılmak mümkün olmuyor festivallerde ya da konserlerde…

Öylesine sebepler var ki hayatımızda, neredeyse nefes alma diyecek bize…

Elimizde öylesine yapabileceğimiz tek şey yaşamak kaldı! ÖYLESİNE YAŞIYORUZ İŞTE!