Tarihi Türk filmlerinde Cüneyt Arkın'ın gözleri kapalı bir şekilde fırlattığı okun hedefi tam 12'den vuracağına nasıl eminsek, Mete Gazoz'un da altın madalyayı getirecek atışı yapacağına o kadar emindik… Çünkü bu genç adam son katıldığı turnuvada hedefini belirlemiş ve olimpiyatlarda altın madalya kazanacağını söylemişti.

Hedeflerine ulaşan insanları görmek beni ve eminim ki milyonlarca insanı mutlu ediyordur. Sadece varılmak istenen noktaya odaklanmış ve bunu başarmak uğruna hayatının merkezine tamamen bu konuyu oturtmuş…

Kazanılan başarının ne kadar büyük olduğunu görmek adına 22 yaşındaki Gazoz'un üç yaşından beri bu hayalin peşinden koştuğunu söylemek gerek. Ata sporumuz okçulukta tarihimizin ilk altın madalyasını bizlere kazandıran Mete, büyük bir disiplin ve azmin neler yapabileceğini dünyaya ve tabi ki bizlere kanıtladı.

Son zamanlarda kendisine hedef  koymakta zorlanan gençler için de müthiş bir örnek. Sadece bir spor deyip geçilemeyecek kadar derin anlamlar taşıyor ve karşı tarafa geçen mesaj da son derece güçlü…

Kazanılan altın madalya sonrası yapılan paylaşımların çokluğunu ve yarattığı sinerjiyi görünce bu rüzgarın hiç dinmemesini istedim. Çünkü her konuda kendimize doğru bir rol model seçmek büyük önem taşıyor.

Sosyal medya dışında neredeyse hiçbir platformda kendisini ifade etme fırsatı bulamayan gençlerin de bu başarı sonrasında üzerlerindeki dijital tozları kaldırıp daha büyük hedeflere varmak isteyeceklerine inanmak istiyorum. Çünkü karşılarında kanlı canlı ve son derece başarılı bir örnek var.

Okçuluk sporuyla ilgilenen ailesinin 'proje çocuk' olarak yetiştirdiği Mete Gazoz sonunda tarihe geçmeyi başardı üstelik 22 yaşında… İşte hayallerin peşinden koştuktan sonra döktüğü alın terlerini altın bir madalyayla taçlandıran genç adamın kazandığı zaferle ilgili satırları:

"Şu an hissettiklerimi dile getirmem o kadar zor ki. Tarifi mümkün olmayan bir mutluluk yaşıyorum. Bu henüz 3 yaşındayken çıktığım bir yolculuk. Hayatımda elde ettiğim her şeyi bu spora borçluyum. Bugün yıllardır hayalini kurduğum, Rio'da gerçekleşen olimpiyatlardan sonra sizlere söz verdiğim olimpiyat madalyasına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Yıllardır verdiğim emeklerin karşılığını aldığım, en önemlisi bana inanan sizleri gururlandırdığım için çok mutluyum. Ülkemizi kürsünün en üst basamağında temsil etmenin gururunun yanı sıra, Türk sporu için, ülkemizin gençlerini spora teşvik etmek, onlara yol göstermek için çıktığım yolda çok değerli adımlar atmış oldum.

Zafere giden bu zorlu yolda bana her zaman destek olan aileme, beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan federasyonumuza, başta Göktuğ Ergin olmak üzere tüm antrenörlerimize, bakanlığımıza ve ekibime sonsuz kez teşekkür ederim. #until itsdone diye yola çıkmıştık, ilk eşiği atladık. Şimdi bu güzel zaferin tadını çıkartma vakti, sonrasında yapacak çok işimiz var."