Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Komadan çıkamamak

 

Gözlerimiz iyi haberler görmek istiyor, hiç değilse içinde bulunduğumuz anda halen nefes alınacak bir umut kaldığını duymak istercesine.

Büyük umutlarla başladığımız 2022 yılının sonunun da kötü olmasıyla birlikte yeni yıla dair umutlarımızı rafa kaldırdığımız günlerden geçiyoruz. Kış mevsimini enerji krizine kaptırmış durumdayız. Yurtdışı enerji krizi yaşarken bizlerse yüksek faturalar yüzünden açamıyoruz kombileri…

Kimsenin birbiriyle uzlaşamadığı her yeni başlayan günle birlikte işlemekte olan sistemlerin bozulmaya başladığı bir kâbusun içindeyiz.

Bir dönemin alacakaranlık filmleri serisi gibi oldu yaşantımız. Kafamızı şöyle bulutların üzerine çıkarıp çevremizde neler olup olmadığını anlayamıyoruz. Öylesine yoğun bir sis bulutunun içindeyiz ki önümüzü, telefon ya da televizyon ekranlarından görmeye çalışıyoruz ve oralar da çoktan kötücül güçler tarafından ele geçirildiğinden ne yapacağımızı bilmez bir halde oradan oraya savruluyoruz.

Dünya ülkelerinin yaşanılan onlarca krizin ve sorunun ardından kış aylarına daha sakin bir şekilde gireceğini beklerken bunun ne kadar da imkânsız olduğunu bir kez daha gördük.

İnsanoğlunun bir şeyleri değiştirebilme gücünün elinden alındığı anları yaşıyoruz. Adeta gücün karanlık tarafı hepimizi mağaralara geri sokmak istiyor ve ateşi bulursanız hayatta kalabilirsiniz dercesine yanı başımızda durmakta.

Gelişen teknoloji özgürlüklerin ve mutluluğun daha çok artmasını sağlamak yerine şiddet görüntülerini bir noktadan başka bir noktaya taşıyan araçlar haline geldi.

Her ne kadar Dünya Savaşı görmüş dedelerimiz, ninelerimiz kadar zor zamanlardan geçmiyor olsak da eldeki bu kadar imkânı düşünecek olursak başımızın tepesinde sallanmaya devam eden krizler de hiç azalmıyor aksine artış eğiliminde…

Sabahın köründe başlayan koşturma gecenin bir yarısı mutsuz bir şekilde başınızı yastığa koymanızla bitiyor.

Bu koma halinden uyanmak istiyoruz ancak bedenimiz yıllardır aynı şeyleri yaşamaktan öylesine bıkmış ki tepki veremiyor olup bitene… Kâbusun yavaş yavaş beynimizi ele geçirdiğini fark ediyoruz.

Bir tanesini bitirip yeni bir kâbusa uyandığınızda artık her şey anlamını yitiriyor ve teslimiyet işte tam da o zaman başlıyor.

Bu bir kişiye ya da kuruma karşı teslimiyet olmuyor aslında sadece ve sadece gündelik yaşantının anlamsız dişlileri arasına katılmak şeklinde oluyor. Çepeçevre kâbuslarla sarılmış bir halde yaşıyoruz uykuda ya da uyanık olduğumuz anlarda, nefes almaya devam ettiğimiz her anda daha da kayboluyoruz. 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları