Yıllar geçip de doğruluğuna neredeyse emin olduğumuz şeylerin yanlış olduğuna dair yeni keşiflerin yapılmasıyla birlikte insanlık sürekli olarak kendisini sorguluyor.

Son olarak kafamızı karıştıran açıklamalar, milyonları diken üzerinde tutan ve milyarlarca insanı belirsiz bir süre için evine hapseden Korona virüsü aşılarına dair yaşandı.

Durumun vahameti içerisindeyken, yaşantımızın bir sonraki gününü ciddi şekilde sorgularken, dünyanın pek çok yerinden virüsün yarattığı tahribata dair açıklamalar gelirken hemen herkes ağzında maske doktorların neler yapacaklarını bekliyordu.

Sonra dünya çapında bir salgın için aslında kısa sayılacak bir zaman diliminde farklı ülkelerden aşının bulunduğuna dair açıklamalar gelmeye başladı.

Hatta Türkiye de bu süre zarfında bir aşı üretti ve bazı ülkelere de gönderdi…

Uzmanlardan salgının bitişine dair müjdeli haber bekleyen insanlar hemen aşı olmaya başladı.

Bir doz yetmez iki tane, iki de yetmez üç tane… Hatırlatma, pekiştirme derken bir anda çok sayıda iğne olmuş bir şekilde bulduk kendimizi…

Gerçekten de aşının mucizesi bir anda kendisini gösterdi ve aşılanan insan sayısı arttıkça pandemi halinin yavaş yavaş kaybolmaya başladığı gözlendi.

Bu süre zarfında bir kesim inatla bu aşıya karşı durdu, kimi doktor yakınları tarafından uyarılmıştı kimi de bizzat bir yakınının aşı kaynaklı bir rahatsızlıkla uğraşmasına tanıklık etmişti.

Deneysel bir yolculuğa başlarken bazı yan etkilerin olacağı tabii ki işin başında açıklanmıştı. Ancak son zamanlarda farklı ülkelerden gelen ‘aşı kaynaklı’ açıklamalar insanı tedirgin edecek boyutlara vardı.

İlk olarak bu yılın başında Korona aşılarının 'felç ve ölüm riski' doğuran yan etkileri nedeniyle Almanya'da binlerce kişi tazminat istedi. Bunlar arasından 283 kişinin talebi kabul edilirken binlerce kişinin de tazminat dilekçesi sunacağı ileri sürüldü.

Aşıların zararlarının sorgulandığı ve kalıcı hasarlar yarattığı iddialarının ciddi ciddi tartışıldığı şu günlerde Koronavirüs’ün halen varlığını sürdürdüğü ve bir yerlerde yeniden kalabalıkları etkisi almaya çalıştığı da bir gerçek!

Günün sonunda hayatımızı kurtarmak ve evlerimizden çıkarak gündelik hayata karışabilmek adına bize uzatılan yardım eline sarıldık ve bolca aşılandık.

Şimdilerde televizyon kanallarından haberleri takip ederken ‘yardım eli’nin aslında pek çok zararı olabileceği yönünde açıklamalar yapılmakta olduğunu görüyoruz.

Yaşanan pandemi sürecinde kafalar zaten yeterince karışık değilmiş gibi şimdi de uzman isimlerin ‘bak aslında ne kadar zararlıymış’ söylemlerine tanıklık ediyoruz.

Kitleleri yönlendiren böylesine önemli kişilerin ve kurumların kafalarının bu kadar karışık olmasını anlamak mümkün değil!