Neredeyse göz açıp kapatma hızıyla geçen bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanırken aslında pek çok şeyin bir önceki yılla benzerlik taşıdığına tanıklık ettik. Yılın henüz başında Ukrayna ve Rusya savaşının patlak vermesiyle dünya ülkeleri yıl boyunca nükleer savaş korkusunu iliklerinde hissetti.

Bir türlü hayatımızdan çıkmayan ve ortaya çıkan yeni varyasyonlarıyla daha uzun yıllar bizi meşgul edeceğini gösteren koronavirüs de 2022''nin sevimsiz detayları arasında yerini aldı.

Hemen her yılın başında iyi dileklerimizi sıralarken başlayan yıla dair umutlarımızı alt alta yazarken daha kötü ne olabilir diye düşünüyor ve ne yazık ki bunu fazlasıyla yaşıyoruz. Şimdilerde 2022 için geri sayıma girmişken bitirmeye çalıştığımız yıla dair şöyle bir beyin jimnastiği yapalım ve neler yaşadığımızı hatırlamaya çalışalım.

Dünya yine her zamanki gibi derin uzay çalışmalarına devam edip yeni roketler deneme peşinde koşarken bizler akaryakıt fiyatlarına zam gelmediği günlere sevindik durduk.

Koca bir yıl boyunca çok sayıda kadın cinayetine tanıklık ettik, aile fertlerinin birbirlerini sokak ortasında öldürmekten çekinmediği haberler okuduk. Ekonomik kriz önceki yıllarda olduğundan daha bir fazla yüklendi omuzlarımıza her nedense yarına dair planları erteler olduk. Değil üç beş yıl sonrasını iki hafta sonrasını kestiremez bir hale büründük.

Market raflarındaki fiyatların, yılların acısını çıkarmak istercesine iki günde bir değiştiğine tanıklık ettik. Bu değişim öylesine hızlı yaşanmaya başladı ki sosyal medya ortamında yeni bir video içeriği türü oldu.

Sanat aktiviteleri biraz canlanır gibi olsa da insanların heveslenmesine fırsat kalmadan koronavirüsün yeni varyantları ortaya çıktı. Her varyantla birlikte korkularımız arttı. Özellikle yeni yılda artık bitsin dediğimiz virüs ufak ufak hayatımızı tehdit etmeye devam etti.

Türkiye''de ulaşım fiyatlarına yapılan zamlar konuşulurken toplu taşımayla ilgili sorunlar her geçen gün daha da büyürken Branson ve Bezos ürettikleri roketlerle uzaya seyahati başlattı.

Doğal felaketler daha fazla yaşandı. Dünyanın her noktasından büyük üzüntü yaşatan felaketler oldu. Doğa anayı kendimize neden bu kadar küstürdüğümüzü düşündük.

Çok değerli sanat emekçilerini son yolculuklarına uğurladık. Son olarak ekranların çınarı olarak tanımlayabileceğimiz Halit Kıvanç''ı kaybetmenin acısıyla sarsıldık.

2022 için geri sayımın başladığı şu günlerde aklımızdaki korkulardan en büyüğü ''kombiyi kaç derecede yakarsak faturamız ödeyebileceğimiz miktarda gelir'' endişesi olduğundan aslında çok da iyi bir yıla veda etmediğimizi anlamamız gerekiyor.

Belki yenisi iyi olur diyeceğim ama bunu söylemek için başka bir coğrafyada yaşıyor olmak gerek. O yüzden geri sayıma devam edip en iyisini ummayı sürdürelim.