Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Absürtlüğe son verelim

Yaşanan tüm absürtlüklere bir saygı duruşu niteliği taşıyan Gar adlı teksti bu hafta sonlandıralım ve diğer Kalburüstü konuları konuşmak üzere yeniden buluşalım…

Adam: Beni göz göre göre ölüme gönderdin. Sen nasıl bir insansın.

Adam ayyaşın üzerine yürür. Bu sırada ufak bir kız çocuğu girer sahneye…

Kız: Kapanları kontrol ettim, sabaha kadar bizi rahatsız edemezler. Bu da kim?

Ayyaş: Tanrı misafiri diye aldım ama Azrail çıktı.

Adam: Büyük baban beni öldürmeye çalıştı.

Kız: O benim kiracım, bu garın sahibi benim.

Adam: Bu koskoca binanın sahibi sen misin? Ama bu nasıl olur?

Kız: Garı babamla birlikte yaptık, sonra hediye trenlerimi aldılar bana da burası kaldı. Yaşlı adam da içecek karşılığı kurtları avlıyor.

Kız: Kusura bakmayın hazırlıklı değildik, uzun zamandır misafirimiz yoktu.

Tam yemek yemeye başlayacakları sırada bir tren düdüğü duyulur.

Adam: Bu ses, inanamıyorum kurtuldum.

Düdük sesi bir süre daha duyulur ve sonra kaybolur.

Adam: Nerede, nereye gitti?

Ayyaş: Ne nereye gitti?

Adam: Beni deli etmek mi istiyorsun, treni soruyorum tabi ki.

Kız: Tren falan duymadım, belki de aklının oyunudur.

Ayyaş: Atmosfer Dışı'nda durum çok farklıdır. Burada ne zaman ne de her gün yaşamaya alıştığın şeyleri bulabilirsin.

Kız: Burası bir akıl hapishanesi.

Ayyaş: Gara geldiğinden beri mantıklı bir akıl yürütmen oldu mu?

Kız: Kafan sadece buradan kurtulmak istiyor ve bir sürü soru üretiyor.

Adam: Evet buraya geldiğimden beri tek düşündüğüm bu oldu. Neler oluyor, buradan çıkmalıyım. Hemen.

Adam ayağa kalkar, sahneye girdiği tarafa doğru koşar, bir süre sonra diğer taraftan sahneye girer.

Kız: Acıkmışsındır, gel otur biz de akşam yemeğini yiyorduk.

Ayyaş: Uğraşma boş yere, aklın yerine gelmedikçe garın misafirisin.

Adam: Ben kazı yapıyordum ve sonra bir telefon…

Kız: Ben de odamda trenlerimle oynuyordum.

O sırada kız kolunu ovuşturur ve titremeye başlar. Az sonra sahnenin ortasında debelenmektedir.

Ayyaş: Yine başladılar.

Adam: Neye?

Ayyaş: Aklının yerine gelmesi için elektro şok tedavisi uyguluyorlar.

Adam: Ama ona zarar veriyorlar.

Ayyaş: Geri dönmesi için yapıyorlar, yani amaç iyi.

Kızın titremeleri kesilir. Ayyaş kızı kollarına alarak onu garın içine götürür. O sırada elinde kelebek yakalamak için yapılmış ağıyla bir adam girer sahneye

Psikolog: Bu ormanlık alanda bir gar olduğunu bilmiyordum.

Ayyaş: Ben de yakınlarda ormanlık olduğunu.

Psikolog: Anlamadım.

Psikolog: Burası tam olarak nasıl bir gar?

Kız: Bildiklerin gibi değil. Aramıza hoş geldin.

Psikolog: Çok ilginç acaba alt benliğimin bana oynadığı bir oyun mu gördüklerim. Belki de bir uyku halindeyimdir.

Adam: Ama bu kelimeler. Psikolog falan mısınız?

Psikolog: Çok doğru bir saptama dostum.

Adam: Yardım edebilirsin bize değil mi?

Ayyaş: Bize kimse yardım edemez.

Psikolog: Denemeden bilemezsiniz.

Psikolog: Şimdi buraya gelmeden önceki anı düşünmeye çalışın. Anıları canlandırın kafanızda.

Kız psikologun karşısına geçer. Adam kızı hipnotize etmek için cebinden bir saat çıkarır.

Psikolog: Gözlerini kapat ve o güne git, her şeyi her ayrıntıyı hatırlamaya çalış. O günü düşün.

Sahneye kolunun altında oyuncak bir tren seti olan bir adam girer.

Baba: Melis, neredesin kızım?

Kız: Baba baba, bana ne getirdin?

Baba: Vitrinde görüp beğendiğin o tren setini aldım. Ama neden oyuncak bebek değil de tren seti istediğini anlamış değilim.

Kız: Benim bir garım var ve orada bekleyen bir sürü yolcum. Onlar için tren gerekiyor baba.

Adam: Ne yani hepimiz bu kızın uydurduğu karakterler miyiz?

Ayyaş: Bu imkansız.

Psikolog: Belki de düşünceleri burada yaşadıklarıyla karıştı, sonuçta Atmosfer Dışı'ndayız.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları