Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Gar

Bu hafta bir tekstimi paylaşmak istedim sizlerle... Tam da çevremdeki gelişmelerin ne kadar absürt olduğunu düşünürken aklıma geldi. 'Gar' adını verdiğim ve 2019 yılında kaleme aldığım bu kısa oyunu okuyunca belki sizler de çevrenizde olup bitenlere farklı bir gözle bakacaksınız.

                                                          ******************

Eski bir tren garı binası, binanın içinde saman balyaları, civarda eşelenmekte olan tavuklar, binanın önünde ise uzun tahta bir bank. Garın ismi Atmosfer Dışı dır…)

Tahta bankta yatan hırpani görünümlü bir adam, yerde birkaç boş şarap şişesi

Sırtında çanta bulunan genç bir adam sahneye girer, ayyaşın yanına yaklaşır dürter ancak adamı kaldırmak mümkün olmaz.

Adam: Afedersiniz, çok yorgunum müsaade ederseniz oturmak istiyorum.

Ayyaş: Git başımdan uyku bozan

Adam: Anlamadım

Ayyaş: Şarap festivalinde, en iyi şarap yarışmasının baş jürisi olduğum bir rüyayı bölmeye çalışan biri ancak uyku bozandır. Tıpkı oyunbozan gibi anladın mı?

Adam: Anlamadım

Ayyaş: Burada kafası iyi olan sen misin? Yoksa ben miyim? Tamam tamam cevaplama yeni bir anlamadım fırtınası  yaşamak istemiyorum. (Ayyaş tahta banktan kalkar ve içeriye gider, yüzü ıslak ve saçları daha da dağınık bir şekilde geri döner.)

Ayyaş: Hoş geldin yabancı seni Atmosfer Dışı'na atan sebep nedir?

Adam: Yakınlarda yapılan bir kazıya katılmıştım, ancak gelen bir telefon yüzünden acilen şehre dönmem gerekti.

Ayyaş: İyi de burada ne arıyorsun?

Adam: Burası tren garı değil mi?

Ayyaş samanlıktan parça kopararak adama doğru gösterir.

Ayyaş: O senin dediğin buraya 8 şeritli otoban yapılmadan önceydi. Seçim yatırımı dediler, hizmet dediler yaptılar yolu, şimdi yamadan kullanılmaz halde. Oysaki tren kalsaydı öyle mi olurdu. Şimdi ineklerin geldiği bir samanlık burası, ha sakın üzerine alınayım deme.

Adam: Benim acilen şehre dönmem lazım.

Ayyaş: Otoban yürüyüş mesafesinde, yani eğer uzun yol maratoncusuysan.

Adam: Ama bu çok saçma, nasıl olur da işleyen bir demir yolu

Ayyaş: Aklın yolu bir bende aynısını söyledim. Ama dinlemediler.

Adam banktan kalkar ve sahneden çıkar, ayyaş yerdeki şişeleri kontrol eder. Boş olduklarını görünce söylenip yeniden yatar. (Işıklar söner)

Bir süre sonra az önceki adamın çığlıkları duyulur. Ardından üstü başı yırtılmış bir biçimde sahneye geri döner.

Adam: İmdat yardım et bana. Kurt adamların saldırısına uğradım. Bana civarda kurt adam olduğunu söylememiştin.

Ayyaş: Hiç sormadın ki…

Adam: Sen benimle dalga mı geçiyorsun?

Ayyaş: Tarzım değildir.

Adam: Ya buraya da gelirlerse? Garın etrafını çevrelemişler.

Ayyaş: Merak etme buraya gelemezler. Fizik kanunları buna müsaade etmez.

Adam: Ne demek istiyorsun?

Ayyaş: (Garın tabelasını göstererek) Baksana Atmosfer Dışında hayat yoktur.

Adam: Nasıl yani sırf tabela yüzünden buraya gelmiyorlar mı?

Ayyaş: Eh gümüş kurşunlarla dolu silahımın da etkisi olabilir.

(DEVAM EDECEK...)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları