Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Fakirin eğlencesi

Ülke olarak uzun bir süredir zamlar dışında pek de fazla bir şey konuşamaz olduk. Hani kolay da değil neredeyse gün aşırı bir şekilde gelen zamlar pek çok kesimi derinden sarstı.

En pahalısını almaya öylesine alışmışız ki fiyat artışıyla birlikte kalitenin ve aldığın hizmetten duyduğun memnuniyetin artması gerektiğini unutup gitmişiz.

Hani şehirdeki araç sahipleri toplu taşıma alternatifine yönelerek belki hava kalitesi açısından faydalı bir adım atabilir ancak tarla sürmek için yakıt alamayacak köylünün üretimi düştüğünde ortaya çıkacak zararın pek de telafisi yok gibi...

Artık neyin ucuz ya da neyin pahalı olduğunu yeterince tartamıyoruz, sadece iki yıl öncesinin akaryakıt fiyatlarına bakınca ekonomik anlamda yüzlerce ışık yılı ileriye gidip fiyatları katlamışız gibi duruyor.

Kişilerin sosyal medya üzerinden yaptıkları ‘pahalı’ şovlara kendimizi öylesine kaptırmış durumdayız ki kimi zaman içimizden yükselen nefret dalgasına kapılıp gitmiş bir şekilde buluyoruz kendimizi…

Dizilerde anlatılan lüks hayatları izleyip onların çektiği acılara bakarak, ‘zenginlik mutluluk getirmiyor’ avuntularıyla bir sonraki güne hazırlıyoruz kendimizi.

Beyaz camın bizleri avutmak adına sürekli olarak zengin hayatların ne kadar boş olduğunu pompaladığı bir gerçeklikte ardı ardına gelen zamların uyuşturduğu bir bedenle karışıyoruz kalabalıkların arasına…

Sınırın aşıldığı her gerçeklikte olduğu gibi burada da sanal bir duvarın ötesine geçtiğimizi fark ediyor ancak duvarın gerçek olan tarafına bir türlü ulaşamıyoruz.

İğneden ipliğe her şeyin fiyatının ikiye üçe hatta dörde beşe katlandığı bir süreçten geçiyoruz. Çevremizdeki insanlarla konuşup ‘aslında fena bir fiyat değil’ şeklinde yorumlarda bulunabiliyoruz.

Gökyüzüne bakıp gezegen dizilimine göre konuşanların fısıldadıkları ‘önümüzdeki aylarda paranız olsa da satın alacak yiyecek bulamayacaksınız’ kehanetleri adım adım gerçek olmaya doğru ilerliyor.

Dünya dönmeye devam ediyor ve insanların acıları gecenin karanlığında kaybolup gidiyor...

Okul en pahalısı, hastane en pahalısı, akaryakıt en pahalısı, elektrik, doğal gaz en pahalısı...

Ekonomi yaşam koşullarımızı üç dört kat daha kötü bir hale düşürürken, bizler halen hayallerimizi gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Yavaş yavaş tüyleri dökülen bir kuş gibi gökyüzünü seyredip hüzünlenirken, dökülen tüylerin yerine asla yenilerinin gelmeyeceğini bilmek hayatı çok daha çekilmez kılıyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları