Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Eğer

Ekranlardaki dizilerin bizleri eğlendirmek vakit geçirtmek amacı gütmelerini, gayet mantıklı bir şekilde karşılayabiliriz… Pek çok filmin de bu tarz kaygılar güttüğünü ve gişede başarılı rakamlar kazandıklarını görmek mümkün!

Bazı yapımlarsa 'Eğer' sorusunu sorarak seyirciyi farklı bir dünyanın içine götürmeyi tercih ediyor. Belki çeşitliliğin bol olmasından belki de eski tarihli bir yapım olmasından dolayı 2015 yapımı bir dizi olan 'Yüksek Şatodaki Adam' dizisiyle biraz geç tanıştım.

1962 yılında yayınlanmış aynı adlı kitaptan uyarlanan dizi 'Eğer Naziler İkinci Dünya Savaşını kazanmış olsaydı neler olurdu?' sorusu üzerinden hareket ediyor. Gerçekten benzer soruları günün büyük bir kısmında kendimize sorduğumuz bir coğrafyada yaşıyoruz.  Fazla seçeneğinin olmadığı topraklarda her zaman bu tarz soruları sorarken buluyoruz kendimizi!

Dizide Japonya ve Naziler tarafından paylaşılan bir geleceği izliyoruz. Bazen mantıksız gibi gelse de 'Eğer' diyebilmek alternatif kapıların önümüzde açılmasını sağlayabilir. 'Eğer bu yoldan gitseydiniz ya da yemek yemek için farklı bir mekanı tercih etseydiniz, eğer hayatınızdaki önemli insanları farklı isimlerden oluştursaydınız nasıl bir yaşantınız olurdu?'

Yaşadığınız hayal kırıklıkları azalır mıydı? Yeni ve parlak bir geleceğiniz mi olurdu yoksa hayat ne kadar değiştirmeye çalışırsanız çalışın yine aynı sizi mi çıkarırdı ortaya?

Yani söz konusu hamur aynı olduktan sonra içine katılan malzemelerin onu ne kadar değiştireceği gerçeğinden yola çıkıyoruz.

Danny Boyle'un yönettiği Yesterday aldı film de Eğer The Beatles olmasaydı dünya nasıl olurdu sorusunu yönelten bir film…

Eğer The Beatles olmasaydı ve onların imza attığı efsane şarkıları sadece bir tek kişi bilseydi nasıl olurdu sorusuyla hareket eden filmin konusu şöyle:

Hint asıllı İngiliz müzisyen Jack Malik'in The Beatles'ın boşluğunu doldurmaya çalışması üzerinden anlatılıyor hikaye...

 

Film, Malik'in başarısız olduğunu kabul edip müzik hayatını sonlandırma kararı aldığı gün kendisine otobüs çarpması ile başlıyor.  Hastaneden çıktığındaysa tuhaf bir gerçekle karşı karşıya geliyor. The Beatles'ı kendisi dışında kimse hatırlamamaktadır. Malik bunu avantaja çeviriyor ve The Beatles şarkılarını söylemeye başlıyor. Bu şarkıları herkes onun yazdığını düşününce işler karışıyor.

Bir anda dünyanın en önemli söz yazarı ve müzisyeni haline geliyor. Fakat şöhreti taşımak zor. O da bocalıyor ve bu süreçte ona ilgi duyan menajeri Ellie'yi de kaybetmeye başladığını anlıyor.

Sizin de gördüğünüz gibi 'Eğer' sorusu Malik'in hayatında önemli bir yol ayrımı yaratıyor ve sevdiği kadını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Çok sevdiği müzisyenliği bırakmak üzere olduğu hayatı, sevdiği kadına tercih etmek zorunda kalışı tercihlerimizin ne kadar çok şeyi değiştirdiğini gösteriyor.

Günün sonunda önemli olan tercihler ve seçimlerde kendimizce doğru olana yönelişimiz… 'Eğer' başka bir şeyi seçseydim nasıl olurdu pişmanlığını daha fazla yaşamamak adına bundan sonraki seçimlerde doğru olanı seçebilmek ümidiyle…

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları