Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Düşünde Düşünce

Hayatımız boyunca onlarca, yüzlerce belki binlerce seçim yapma şansı çıkıyor karşımıza en azından bazılarında hafızamızın bize neler dediğine kulak asıp onu dinlemek gerek. Çünkü kendi bedeninize ancak yine kendiniz hükmedersiniz... Kısa süreli hafızanızı bir kenara bırakıp derinlerdeki birikmişlerin size fısıldadığına kulak verip adımlarınızı ona göre atmalısınız.

Damlaya damlaya gölleşen hafızamızı ölümüne zorlarken, yaşantımızı sağlayacak parayı beynimizle kazanmaya çalışırken aklımızın bir köşesinin ailemize dair güzel anılarla dolu olmasını istesek de ne yazık ki kimi zaman hayat koşturmasında hiç de hatırlamak istemediğimiz durumları çıkarır karşımıza... Bu tarz kötü deneyimlerin, anıların arasında yer almasının sebebi bana kalırsa beynin bağışıklık mekanizmasının bu şekilde hayat bulması...

İşte bu yüzden kimi zaman, düşünmek bile yorar adamı bir kenarda boş boş düşünen adam olmak… O da düşüncelere dalıp bakar uzaklara, günlerce düşündüğü için uykusuz kalmış gözleri çökmüştür… Ve nasır tutmuştur beyni çok düşünmekten! Gelin görün ki düşünmenin ete kemiğe bürünmediği maddeye dönüşemediği toplumlarda beyhude bir çabadır düşünmek… Düş kurmak gibidir olmayacak hayallerin peşinde koşturmak gibi… Çocukca bulunur, boş bir uğraştır çoğu zaman…

Derin bir nefes alıp yeniden başlamak her defasında daha çok düşünerek atmak adımları, nasır tutmuş beynimizden çıkan fikirlerin ne kadar da güzel olduğuna karşıdan bakmak…

Umutsuzluğun her geçen gün daha fazla ete kemiğe büründüğü bir ortamda tek çıkış yolu daha çok düşünmek, vazgeçmeden pes etmeden düşünmek… Yeni düşünceler geliştirmek ve bu düşünceleri nasırlı ellerin maharetiyle birleştirip hayata geçirmek.

Hafızamız bizlere diyor ki, daha önce yaptığın seçimin sonucu hiç de iyi olmamıştı. Vücudun yıpranmış, saçların dökülmüş, sinirlerin bozulmuş ve hatta uzun bir süre hastanede yatmıştın... İşte bu yüzden karşındaki seçenekler arasında şimdilik sonuçlarından emin olamadığımız diğer seçeneği denemelisin. Eğer yine aynı şeyi seçersen vücudun bu defa tercihinin sonucunu görecek kadar ayakta kalamayabilir!

Tercihlerimiz ve seçimlerimiz bu yüzden hafızamızda saklanmakta olan acıların bir araya gelmesiyle belirginleşir. Belki farklı coğrafyalarda mutlu deneyimler üzerinden yapılıyordur bu seçimler sonuç olarak hayatınızda hangi anlar fazlaysa tercihler ve deneyimler de o anların üst üste eklenmesiyle şekilleniyor.

Gündelik hayatı acılardan geçilmeyen, sofrasında acıyı baş tacı eden, dizilerinde en büyük övgüyü kendisini salya sümük ağlatan yapımlara veren insanların bir arada yaşadığı bir coğrafyanın hafızası da şüphesiz acıların bütününden oluşur.

Neyse ki elektronik marketlerde satılan hafızalar gibi beynimizde de belirli bir alan mevcut! Yani daha fazla acı biriktirmek artık kimsenin işine gelmiyor. Sokaklar, binalar, haneler acısını mimiklerine aksettirmiş insanlarla dolup taşıyor.

Vücudumuz nasıl ki mikroplara karşı bağışıklık kazanmamız adına onlarla yaşadığı deneyimi unutmayarak bir sonraki sefere daha güçlü ve dirençli olmamızı sağlıyor. Beynimiz de yaşanılan bu kötü anları biriktirerek bir nevi hayata karşı, hayatın karşımıza çıkardığı zorluklara karşı yıkılmadan ilerlememiz için bizlere seçenek sunuyor.

Hemen her gün kötü şeyler olurken insanlar daha da yalnızlaşıp saldırganlaşırken daha iyiyi düşünmek belki sadece masumane bir ümit…

Yine de düşünmekten nasır tutmuş bir beyne sahipseniz, düşünmeden duramıyorsanız daha iyisini daha güzelini daha normalini istemek sizin de hakkınızdır!

Çünkü insan düşünen bir varlık düşünmekten nasır tutmuş beyninizle nice düşlere…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları