Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Dijital özlem

Türkiye''de yeni bir dijital kanalın aramıza katılmasıyla birlikte diziler ve bunların senaryoları yeniden gündeme geldi. İçeriğinde yerli diziler de bulundurmak isteyen dijital kanalların bu konudaki tercihleri milyonların televizyonda izlediklerinden pek de farklı olmayınca özellikle sosyal medyada ciddi eleştiriler almasına neden oldu.

Tabii ki büyük kitleleri bir anda mutlu etmek mümkün olmasa da içeriğinin büyük bir çoğunluğu süper kahraman ve fantastik dünyalara ait yapımlarla dolu bir dijital kanalın Türkiye tercihinin pek bir sıradan kaldığını da söylemek lazım...

Tabii ki ilerleyen zamanlarda neler göreceğimiz konusunda peşin hükümlü olmamakta fayda var ancak yine de gördüklerimiz bizlere eski yapımlardaki sıcaklığı ve mutluluğu aratmaya devam ediyor.

Bizleri sıcacık sarmalayan sadece vakit geçirmek için değil de mesaj almak farklı bir bakış açısı kazanmak için ekran karşısına geçtiğimiz yapımlar. Samimi bir mahalle ortamı, herkesin evine konuk etmekten çekinmeyeceği aile fertleri ve benzerine az rastlanır oyunculuklar...

Yıllar ilerleyip teknoloji geliştikçe, görüntü kalitesi arttıkça bu tarz dizilerin çok daha iyi ve nadide örneklerini izleriz diye beklerken aileden kopuşlar daha da derinleşti.

İlk olarak mahalleleri kaybettik, koca koca binalarda kaybolup gittiler. Sonra ''Aile dizileri''nin olmazsa olmazı o kalabalık aileler gitti. Büyük bir masa etrafında toplanıp güne dair bilgi alışverişi yapacak kimse kalmadı. Kimsenin birbirinin dertlerini dinlemeye tenezzül etmediği soğuk duvarlara dönüştük.

Bir dönemin ışıltılı ancak mütevazı atmosferli ''Aile dizileri'' yavaş yavaş yerlerini villalarda, yalılarda oturan ailelerin hayatlarını anlatan yapımlara bıraktı. Zenginliği üst seviyede yaşayan ailelerin hayatlarına tanıklık ettiğimiz bu yapımlardaki o eski dönemlere ait tadı bizlere yaşatansa fakirlikle sınanan aileler vermeye çalıştı.

Oysa Bizimkiler dizisindeki aile fertleri hâli vakti yerinde insanlardı... Perihan Abla başkalarının sorunlarını çözmekten mutluydu! Fiko aile fertlerinin sorunları dışında mahallesinde yaşanan sorunlara da kayıtsız kalmazdı.

Haberlerde adeta bir sorun kaynağı olarak karşımıza çıkan taksileri bile sevdiren yapımlar vardı ekranlarda. Çiçek Taksi dizisinin tekrarları bile milyonlarca kez izlendi.

Bu yapımları sadece geçmiş tarihli projeler olduğu ve bizlere nostaljik geldiği için seviyor ve hatırlıyor olamayız. Aynı ülkenin ekranlarında böylesi yapımların yerini bir anda bambaşka içeriklere sahip ve aile sıcaklığından koparılmış yapımların almasını ne sağlamış olabilir diye düşünmemiz lazım...

Şimdinin senaristleri bu sıcak ve samimi aile dizilerini izleyerek büyüdü. Koşulsuz ve tarifsiz bir sevginin genetiğine işlendiği Yeşilçam filmlerine duyduğu ilgiyle kalemi eline aldı.

Peki, neden bu tarz dizilerin devamı gelmedi? Neden Yeşilçam''dan sadece zengin erkek fakir kız hikayelerini almayı tercih ettik. Yanına yöresine yerleştirdiğimiz holding sahiplerinin ve eli silahlı adamların kamera karşısına geçmelerini yeterli gördük?

Onlarca yıl önce kocaman bir aileyken ve bu samimiyet ekranlardaki yapımlara da yansırken şimdi ne oldu bize?  Neden her fırsatta özlemle anmak dışında yeni aile dizilerine imza atamıyor olduk? Neden tek yapabildiğimiz o efsane yapımların kadrosundaki isimler yitip giderken onların ardından buruk bir şekilde iç çekmek?

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları