Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Değişen mevsimler felaketimiz oldu

İnsanoğlunun doğa olaylarına karşı teslimiyeti dünyanın oluşumundan bu yana devam ediyor. Her ne kadar hava durumu tahminlerimiz bizleri hangi hava olayının karşılayacağını söylese de bu kontrolsüz güç kimi zaman bizleri çok zor duruma sokabiliyor.

Bir süredir Türkiye’yi esir alan ve çok sayıda kayba yol açan sel felaketleri baş etmesi son derece zor bir doğa olayı olarak karşımızda duruyor.

Hayatımızın orta yerine öylesine yerleşti ki biraz fazla yağmur yağdığında korkmaya başlıyoruz.

Ülkeye yaz mevsiminin gelmesini dört gözle beklerken, çevre illerden sağanak ve sel haberleri gelmeye devam ediyor.

İnanılmaz bir hızla ilerleyen teknoloji bizlere sanal dünyalar sunma aşamasına gelmişken, hava olaylarına karşı aciz kalmamız son derece ilginç!

Yağmur biraz fazla yağsa sel oluyor giriyor hayatımıza sevdiklerimizi alıyor bizlerden, değer verdiğimiz anısı olan eşyalarımızı alıp götürüyor ardına bile bakmadan. Bizlere bir vedalaşma şansı bile bırakmadan…

Bu kötüye gidişi durdurmak adına nasıl adımlar atılması gerektiği konusunda kimse bir şey söylemiyor.

Meteoroloji’den sürekli olarak havanın daha da kötüye gideceğine dair haberler duymaya devam ederken mevsimlerin artık eskisi gibi olmayacağına inanmaya başlıyoruz.

Sadece basit bir ötelenme değil yaşadığımız, artan felaketler yanlış giden bir şeyler olduğunu söylüyor bize…

Kar taneleri bembeyaz güzelliğiyle kaplıyor şehri, romantik görüntüler yaratıyor… Ama o da tıpkı yağmur gibi biraz fazla yağdığında hayatı zehir ediyor bize… Köylerin yolları kapanıyor, buzda kayıp birbirine çarpan araçların haberleri ana haber bültenlerini süslüyor. ‘Beyaz esaret’ başlığıyla veriliyor bu doğa olayının bizlere yaşattığı sorunlar.

Düşünsenize bir anda bastıran dolu yağışı yüzünden önünüzü göremeden bir yerlere sığınma zorunluluğu doğuyor. Araçlarımızı korumak ilk önceliğimiz haline geliyor. Çünkü nesnelerin insanlardan daha değerli olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz.

Dolu yağışı ne kadar kısa sürerse sürsün tüm korkutuculuğuyla iniyor üzerimize. Öylesine iri taneler atıyor ki bizlere sanki doğa ana da nefret ediyor insanlardan…

Gün geçtikçe daha da çok bozduğumuz iklimler artık yüzünü bizden yana dönmüyor. Yaşattığımız yıkımın bedelini ödetiyor bizlere…

Hemen her mevsim görmeye alıştığımız doğa olayları bile daha ürkütücü olmaya başladı. Modernleştikçe ve uzaya uydular gönderdikçe doğa ananın merhametinden daha da uzaklaşıyoruz.

Uzmanların önümüzdeki yıllar için ‘daha fazla felaketlerle karşılaşacağız’şeklindeki söylemleri bir şeylerin ters gittiğinin en büyük ispatı…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları