Bir bilinmeyenin orta yerinde oradan oraya savruluyoruz... Her geçen gün büyüyen bir bilinmeyenin içine düştük! Bir şeyleri boşlamanın cezasını çekiyoruz orası kesin...
Bilinmeyeni aşmak adına yapabileceğimiz bir şeyler olduğu sürece sorun yok aslında...
Mesela Dünya adını verdiğimiz ve üzerinde yaşam olan tek gezegeni parçalamak ve yok etmek onu kocaman bir boşluğa çevirmek için verdiğimiz savaş ayan beyan ortada!
Peki ya hayatın hemen her kademesinde belirmeye başlayan bilinmezlerle nasıl başa çıkacağız?
Hiç kimse bu bilinmezlerin birdenbire oluştuğunu iddia edemez!
Kafamızı çevirip görmeyi reddettiğimiz sorunlar, bilim adamlarının sözlerini dinleyip birkaç kolay adımla önüne geçebileceğimiz ölümler, teslimiyet içinde yaşamayı kabul ettiğimiz bilinmezlerimiz...
Ülkelerin birbirleriyle yaptığı ''savaş''a tanıklık ettiğimiz şu günlerde milyonlarca yıllık birikim ve yaşanmışlıktan öğrendiğimiz hiçbir şeyin olmadığını görmek gerçekten üzücü...
Kaldı ki bu devletler atom bombasının da Dünya Savaşı''nın da ne olduğunu biliyor...
Bilinmezlik giderek küçülen ve globalleşen dünyanın temel sorunu olma yolunda ilerliyor...
Bilmeyi ve görmeyi reddeden bireylerin oluşturduğu uluslar çevrelerine zarar vere vere ilerlerken arkalarında bıraktıkları yıkıma sırt dönerek onun bilinmezlik içinde kaybolmasını ümit ediyor.
Dünyanın enerjisi bitiyor ve yerine yenisini koyamadığımız kocaman bir bilinmezlik oluşuyor hayatımızda...
Anlatılmayan bilinmezlikler vardır, insanoğlunun ne kadar uğraşırsa uğraşsın anlamlandıramayacağı bilinmezler...
Velhasıl beyinde oluşan bilinmezleri tanımlamak ve onları anlaşılır hale getirmek zor!
Siz ne kadar işin zararlarından bahsediyor olsanız da dışarıda bir yerlerde oluşan bilinmezlikler sizi içine çekmek için fırsat kolluyor.
Bir kişi olur kimi zaman, bazen de bir duygu! Maddidir bazen ya da ruhunun derinliklerinde bir bilinmezliktir hissettiğin...
