Huzurun, mutluluğun, güzelliğin adı oldu bayram… Bu coğrafyanın insanı için her zaman küslerin barıştığı, akrabaların kaynaştığı, çocukların alabildiğine mutlu olduğu günlerin adı oldu.

Büyükler için ne anlam ifade ediyorsa etsin çocuklar için çok daha büyük anlamlar taşıdı her zaman… Aile büyükleriyle çıkılan alışveriş, rengarenk kağıtlara sarılı şekerlerin alındığı, yeni giysilerin, ayakkabıların alındığı bir gün oldu.

Pek çok değeri yitirdiğimiz gibi ‘bayramlık’ heyecanlarımız da yitip gitti. Nasıl bir kara delik tarafından çekiliyorsa, bizleri biz yapan tüm değerler gibi bu da o deliğin içine gitti.

Şimdinin büyükleri için kutusunun içinde giyilmeyi bekleyen yeni ayakkabıların heyecanı nasıl yüreklerini titretiyorsa şimdinin çocukları için de aynı heyecanlar ve mutluluklar olur hatta belki daha da iyileri olur diye umutlanmıştık ama olmadı.

Bizlere huzur veren pek çok şey gibi ‘bayramlık’ heyecanımız da sönüp gitti.

Malum tekerlemenin sonunda yanıp bitip kül olan dağa kaçmış gibi yok oldu hayatımızdan!

‘Nerde o eski bayramlar’ deyip geçiştirebileceğimiz bir şey de değil bu üstelik. Söz konusu olan çocuklar, söz konusu olan onlardan çaldığımız hayal güçleri.

‘Bayramlık’ mutluluklarını çaldık ellerinden. Çünkü harçtan borçtan onların yeni ayakkabıları için para ayıramaz olduk. Ev kirasına, kıyma parasına, birkaç kilo kuru soğana ayırdık ‘bayramlık’ hayalleri.

Her şey yitip gitti elimizden de en çok değerlerimizi kaybettik. Birlikte hareket etmeyi, kalabalık sohbetleri, kitlesel mutlulukları unuttuk.

Nerede bir kalabalık görsek kaçar olduk. Korkmaya başladık bir araya gelmekten.

Kimi zaman mikrop ayırdı bizi, kimi zaman otobüs biletlerine gelen zamlar…

Yavaş yavaş bizleri hayata bağlayan, bizleri mutlu eden tüm değerleri unuttuk belki de unutturulduk!

Oysa mutlu olmak en çok çocukların hakkıydı. En çok onlar seviniyordu ‘bayramlık’ alışverişlerde.

Alışverişten yorgun argın dönen anne ve babalarının yanında tatlı bir heyecanla doluyorlardı ertesi güne dair.

Bu bayram pek çok çocuk daha da fakirleşen aile bireyleri yüzünden ‘bayramlık’tan mahrum kaldı. 

Bayramın taşıdığı onca hoşluktan biri olan ‘bayramlık’ alışverişten mahrum bir şekilde yeni bir güne uyandı.

Birbirine küsmeyi marifet sayan, kavgayı dövüşü hayatının merkezine koyan büyüklerinin gözlerini kör eden hırsları yüzünden en temel mutlulukları bile kursaklarında kaldı.

Bu bayram pek çok çocuk ‘bayramlık’ cicilere sadece uzaktan baktı.