Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Erdinç Yapan

Erdinç Yapan

KALBURÜSTÜ

Acılara dair...

Geçmişimizden ders almıyoruz! Yapılan uyarılara kulak tıkıyor ve gelmesi muhtemel tehlikelere karşı neredeyse hiçbir şey yapmadan bir köşede bizi bulmasını bekliyoruz. Ülke olarak en kötülerini yaşadık ve daha da yaşamaya, kayıplar vermeye devam ediyoruz.

Yaşamak ve yaşatmak üzerine kurulması gereken düzenlere halen çok uzağız! Elimizde avucumuzda olanları bilime yatırmak, bu konuda adımlar atmak varken kendimizi bir yaprak gibi oradan oraya savrulurken buluyoruz. Birlik olduğumuz tek başlık ne yazık ki acılar oluyor.

Tüm bu çaresizliğin içinde felaketin yaşandığı yerden yapılan canlı bağlantıları izliyoruz haberlerde! İnsanlarımızın çaresizliklerine tanıklık ediyoruz. Sosyal medyada yardım için kenetlenmiş onlarca, yüzlerce isme rağmen aralarında halen kin ve nefret kusmaya çalışanlar olduğunu görüp kaderimize ağlıyoruz.

Zaman ilerledikçe teknoloji gelişip, dünya daha küçük bir yer olmaya başladıkça milyonların yüreğinde yarına dair güzel umutlar filizleniyor! Sanıyorsun ki herkes el ele tutuşup barış ve kardeşlik şarkıları söyleyecek ve kötü günleri geride bırakmak adına el ele çalışacak. Çünkü her zaman yazılıp çizildiği gibi ölümlü dünyanın fani bedenleri olarak verdiğimiz zararların sonuçları çok korkunç olabiliyor.

Ama işte tüm bu bilgilerin ve kötü tecrübelerin ışığında bile hiçbir şeyden ders alınmadığını görüp mucize yaşanmasını bekliyoruz.

İstisnasız herkes taşın altına eline sokmak için çabalıyor. Ama az ama çok elinden geleni yapıyor acının coğrafyasında...

Tüm bunlar olup biterken birileri çıkıp ötekileştirmeye devam ediyor. Kayıplarımız binleri on binleri bulmuşken acımız kalbimize sığmazken, bulundukları yerden kötücül düşünceler yaymaya çalışıyorlar.

Öfkemiz dinmiyor, bitmiyor... Küçük önlemler alınsaydı diye başlayan cümleler kurmaktan sıkılmış olsak da çözümün bu küçük adımlarda yattığını hepimiz biliyoruz.

Küçük de olsa bir çaba görmek, insanlık adına atılmış bir adıma rastlamak bu kaosun içinde ruhumuza iyi gelirdi.

Nereye gideceği kestirilemeyen bu karamsar bulutların arasından sızan bir ışık hüzmesi gibi sarıp sarmalardı bizleri.

İyi şeyler söylemek, gelecek adına umut veren ifadeler kullanmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Neredeyse her gün bir felaketle yatıp yeni bir felakete uyanmayı bekleyen canlılar haline geldik.

Acımızı paylaşmaya gelenlere teşekkür etmektense mutluluğumuzu paylaşacak günlerin gelmesi özlemiyle günlerimizi tükettik.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları