Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Neşe DİLEKÇİOĞLU

Neşe DİLEKÇİOĞLU

Tehdiş ile Terör geri mi geliyor?

Başkent'in göbeğinde, Türk halkının güvenliğinden sorumlu İç İşleri Bakanlığına bir saldırı oluyor, terörist kendini patlatıyor, diğer terörist enterne ediliyor, bu eylem TBMM girişlerinden birine yakın ve TBMM açılış günü oluyor, aynı bölge, Cumhuriyet'in kalbi denebilecek bir geniş alan... N'oluyoruz?

Yetmiyor, teröristler Kayseri, Develi'de genç bir veterinerimizi şehit ediyor, aracına el koyuyor, onca yolu geliyor, kimse bu aracı durdurmuyor, arama yok, çalıntı aracın emniyetçe hangi işlemlerden geçtiğini bilmiyoruz, plakalar ilgili yerlere bildirilmiş mi, bilmiyoruz. Araç ne zaman çalınmış da, bu katiller canımıza kastetmiş, onu da bilmiyoruz... N'oluyoruz?

Adamlar PKK içinden gelmişler, birinin kimliği belli, diğerini bilmiyoruz, sınır ötesinden mi gelmiş, bilmiyoruz, yurt içinde 'uyuyan hücreler' harekete mi geçirilmiş, onu da, bunu da bilmiyoruz, Organize bir harekete dönüş işareti mi? Bilmiyoruz. Milyonlarca istilacı göçmenin bu işlerden bir payı var mı, bilmiyoruz...

N'oluyoruz?

Bütün bunlar, kanımızdan Azerbaycan Türklüğünün otuz yılı aşkın süredir işgâl altındaki Karabağ operasyonu yapıldığı, Türk dünyası kadın önderlerinden Ganire Paşayeva'nın ani ve şüpheli ölümünden sonra olan hadise'nin bunlarla ilgisi olabilir mi, bilmiyoruz.

Yeni Bakan'ın, Soylu'dan devraldığı kurumda 'güvenlik zaafiyet' var mı? Bilmiyoruz...

N'oluyoruz?

Yurt dışında ülkemizin güvenligi adına görev yapan kahraman Mehmetçiklerimizi, polislerimizi, güvenlikten sorumlu tüm bireylerimizi habire birer ikişer şehit veriyoruz, bunlara sebep olan bir takım zafiyetler var mı bilemiyoruz, Milli Savunma Bakanı, terör örgütünün bu eylemi yaptığını öğrendiğinde: "Gözümüz aydın!" dedi, ne için dedi? Bilmiyoruz...

N'oluyoruz?

Tanrı korusun ki, gerçi yobaz sürüleri en nihayetinde: Tanrı'nın belasını, dahi istediler ya: bunu ayrıca bir yere not edelim ve mutlaka yazacağım konulardan biriydi, onun neden Tanrı'ya lanet okuduğunu biliyoruz ki: Türk'e ve onun dili Türkçe'ye düşman cibilliyetsizler bu laneti Tanrı'ya okudular. Bekliyorum ki, Tanrı onlara kendi lanetini ne zaman gönderecek, istim üzerindeyim.

N'olmuyoruz ki?

Ölüyoruz, yoksullaşıyoruz, adalet göçtü, talan ediliyor ülke, yalan peynir ekmek misali, duyarsızlık ve de toplumsal dayanışma dip yapmış...

N'oluyoruz?

Neyse: "Terör geri mi geliyor?" sorusu pek de can alıcı değil(!) Zira Türk halkının canı her lahza tehdit altında. Yurt sathında emperyal odakların ulaklığını, tetikçiliğini yapmış 'binbir surat' kaç terörist var, bilmiyoruz, bu kalabalıklar ne zaman harekete geçecek, bilmiyoruz, devlet bu vahim ve elim durum için bir önlem aldı mı, bilmiyoruz, alacak mı, onu da bilmiyoruz.

Bir çalışma var mı yoksa yok mu, işte onu biliyoruz. Zira sayın(!) Hükümet ve yandaşlarının bu istilacı göçmenler için içimizi rahatlatan bir çözümü yok, nedendir bilemiyoruz...

N'oluyoruz?

İstilacı terörüne karşı, vatanı için kaygısı olanları 'ırkçı' diye linç etmeye calışıyorlar ya: bunun nedenini biliyoruz da: 'eşeği bağırtanın' peşinden niye gidiyoruz, bilemiyoruz, deprem şehitleri Türkmenleri pis olmak, istilacıların cesetlerini mis kokulu ilan eden imamcıklar 'vızvızlıyor' devlet izliyor ya nedendir bilemiyoruz...

N'oluyoruz?

Adalet mekanizmasının hareket teammülü değişmiş gibi: nedendir bilemiyoruz. Melih Gökçek dosyaları yargıya gitmiş ki öyle yenilir yutulur şeyler değil, henüz soruşturma açılmamış, bilemiyoruz, kısaca biz sanki hiçbir şeyi bilemiyoruz gibi, dostlar. Ama, biliyoruz ki: bütün bu olumsuzlukların altında ülkeyi bölmek isteyenler, Cumhuriyet'e, Türklüğe, Atatürk'e düşmanlık yatıyor. Medeniyet yolunda ilerleyen Türk uygarlığını durdurmak isteyenlerin kirli emellerini, çelik pençemizle ezmediğimiz müddetçe bu acılar çok canımızı yakacak. İşte o demir yumruğun ineceği güne gebedir Türkler. Onu gürbüz bir çocuk gibi yetiştiriyoruz. Ara sıra Sinanlarımız katledilse de, er ya da geç vakti geldiğinde şafak doğacak, o çocukların adı, kutlu şafak olacak. Karanlığı delecekler, var olacaklar...

Geçmiş olsun Türkiyem!

Yaralı Ülkem!

Geçmiş olsun.

Erlerim, kızanlarım, kızlarım, oğullarım ve ceddim. Vatan toprağından bu kirli meyusları temizleyeceğiz, rahat olun...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları