Emekli'nin Çankaya'da yaşaması zor!

Emekli'nin Çankaya'da yaşaması zor!
Ankara’nın Çankaya ilçesi, eskiden yüksek ve orta gelir grubundaki ailelerin oturduğu bir yer olarak bilinirdi. Ancak artık orada da yurttaşlar geçim mücadelesi veriyor. Emekli Ümit Sak da bunlardan birisi. Sak, yaşadıklarını, “Evler çok iyi olabilir ama o evlerin içindeki hayat çok zor” diye özetledi.

Çankaya, siyasetin merkezi olmasının yanında eskiden yüksek ve orta gelirli ailelerin oturduğu bir semt olarak tanınırdı. Artık bu semttekiler de yoksullaşmaya başladı. Özellikle emekliler, aldığı düşük aylıklarla yaşam mücadelesi veriyor. Bunlardan biri de 53 yaşındaki bir çocuk annesi Ümit Sak. Bin 716 liralık emekli maaşıyla bir çocuğunu okutmaya çalışan Sak, artık ekmekten bile tasarruf yapmaya çalışıyor. Evin iki kilometre uzağındaki Halk Ekmek büfesini yolunu tutuyor ve büfeden aldığı 3 ekmeği, günlerce yetirmeye çalışıyor.

Sak, oturduğu apartmanda kendisinden yaşlı emeklilerin de ekmeğini aldığını ve bazen onların kendisinin ekmek parasını ödediğini dile getirerek, "Halkımız dilenci moduna düştü. ‘Bir komşu kendisine ekmek alırken bana da ekmek alır mı’ diye düşünmek insanın canını acıtıyor ama hayat bizi bu duruma getirdi" dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan asgari ücretin ardından emeklilerin gözü aylıklarında yapılacak artışta. Ümit Sak, emekli olmak için kredi çektiğini belirterek, bin 716 TL olan emekli maaşının geçinmek için yeterli olmadığını belirtti.

Sak, bin 715 TL olan emekli maaşının 711 TL’sini kredi taksitine, 170 TL'sini elektrik, 57 TL'sini su faturasına ve 400-600 TL'sini doğalgaz harcamasına veriyor. Sak, maaşından kendisine ve kızına bir şey kalmadığını belirtti. 

Sak, orta gelir semtlerde yaşayan emeklilerin de geçim mücadelesi verdiğini belirterek ANKA Haber Ajansı'na şunları söyledi:

"Şu an orta kesim diye bir şey kalmadı. Çankaya’daki emekliler de zor şartlarda yaşıyor. Onlar da Halk Ekmek’e gidiyorlar, onlar da BİM’e gidiyorlar. ‘Nerede ucuz buluruz’ diye düşünüyorlar. Pazara geç saatlerde gidiyorlar. Çankaya’daki insanlar üst kesim insanlar değil. Evler çok iyi olabilir ama o evlerin içindeki hayat çok zor.

Çankaya’dayım diye üst kesim diye görmüyorum kendimi. İmkanlarım sınırlı, aldığım maaş belli. Ha Çankaya’da oturmuşum ha Yenidoğan’da, Çinçin’de oturmuşum, paran olmadıktan sonra oturduğun yer o kadar önemli değil ki.”

“ŞU ŞARTLARDA HAYATA TUTUNMAK O KADAR ZOR Kİ”

Sek, önceden insanların devletten beklentilerinin daha az olduğunu, ancak şimdi sosyal yardımların önem kazandığını belirterek şöyle konuştu:

"Şimdi resmen halkımız dilenci moduna düştü. ‘Bir yerden para gelse, bir yerden bağış olsa, bir yerden burs sağlansa, bir komşuda yemek yense, bir komşu kendisine ekmek alırken bana da ekmek alır mı’ diye düşünmek insanın canını acıtıyor ama hayat bizi bu duruma getirdi. Şu şartlarda hayata tutunmak o kadar zor ki.

Gel de çocuğunu hayata bağla. Yapacak bir şey yok, susup oturuyorsun. Büyükşehir Belediyesi’nden erzak yardımı alıyorum ben. 4-5 senedir. Sağ olsun, Mansur Başkan geldikten sonra gereksiz erzak olayını kapatıp bize belediye kartı gönderdi. 3-4 ayda bir bazen bayramlarda karta 400-500 TL para yatırıyor. O parayla gereksiz 30 makarna değil de evimizin ihtiyacı olan şeyleri alıyoruz."

"ZAM GELMEZSE ÖLÜME MAHKUM, KADERİMİZE RAZI OLUP YAŞAYACAĞIZ"

Sak, emeklilerin maaş artış beklentisine ilişkin ise "Asgari ücretle yakın olması gerekiyor. Tamam, asgari ücrete zam geldi de o da hayat şartlarını kolaylaştırmayacak. Bize de en azından 4 bin TL maaş bağlansa biraz ferahlarız. Zam gelmezse hepimiz böyle açlığa, ölüme mahkum, kaderimize razı olup yaşayacağız, yapabileceğimiz bir şey yok. Nereye gidelim, nereye sığınalım" diye konuştu.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar