Dolar sahiplerini duman edecek karar! Merkez Bankası'ndan seçim öncesi döviz darbesi

Dolar sahiplerini duman edecek karar! Merkez Bankası'ndan seçim öncesi döviz darbesi
AKP'nin başarısız kur politikaları sonrası yükselişini önleyemediği döviz krizini baskılamak için son çare olarak icat edilen Kur Korumalı Mevduat (KKM), BDDK'nın bu hafta yayınladığı veriler sonucunda 1 trilyon 980 milyar liraya ulaşarak tarihi zirvesini yeniledi. Seçimlerin ardından ekonomi yönetimi için 'en büyük tehlike' olarak gösterilen uygulama varlığıyla birçok soruna yol açtığı gibi, kaldırılmasıyla da yeni kriz senaryolarını ortaya çıkarıyor.

Mehmet Akif Erdem / Günboyu

1967 yılında hayata geçirilen Dövize Çevrilebilir Mevduat (DÇM), sonraki yıllarda Türkiye ekonomisinde çok büyük bir tahribata yol açarken, söz konusu uygulamaya son veren dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 1984-1989 yılları arasında yaşanan enflasyonun yarısının DÇM hesaplarına ödenen kur farkından kaynaklandığını belirterek, gelecek yıllarda görev alacak siyasetçilere kesinlikle benzer bir uygulamaya başvurmamaları konusunda tavsiyelerde bulunmuştu.



DÇM kaynaklı ekonomik zararların etkisi onlarca yıl sürmüş olmasına karşın, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''nın (TCMB) hatalı para politikaları nedeniyle yaşanan ani kur artışını bastırmak için 21 Aralık 2021''de birçok açıdan DÇM ile benzerlik barındıran Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması hayata geçirildi.

Ekonomistlerin tüm uyarılarına karşın, dolar/TL paritesini bir süre daha frenleyebilmek adına ''yeni bir icat'' ve ''mükemmel buluş'' olarak sunulan KKM, 14 Mayıs''ta yapılacak seçimlerde hangi ittifakın kazandığı fark etmeksizin Türkiye ekonomisinin karşılaşacağı en büyük sorunların arasında yer alacak. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan verilere göre yılın ilk aylarında KKM hesaplarındaki toplam mevduat düşüşe geçerken, uygulamanın tasfiyesinin de daha az hasarla gerçekleşebileceğine yönelik umutlar artmıştı.

BİR GECEDE DÖVİZ TERS YÜZ OLABİLİR

Merkez Bankası, KKM''de yaşanan erimenin yeni bir ''kur şoku'' yaşatmasından endişe ederek, hesapları teşvik eden bir dizi karara imza attı ve hesaplarda biriken toplam mevduat 20 Nisan itibariyle 1 trilyon 980 milyar liraya ulaştı. Özellikle 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş depremlerinin ortaya çıkardığı 110 milyar doların üzerinde olacağı tahmin edilen ekonomik tahribat ve seçim nedeniyle ekonomi piyasalarında yaşanan belirsizlikten korkan TCMB, bankalara ve bireysel/ticari müşterilere yönelik peş peşe kısıtlamalara giderken, döviz talebi oluşturabilecek tüm kapıları sonuna kadar kapattı.

Bütün bu önlemlere rağmen dolar, gösterge kur olarak 19.50, Kapalıçarşı''da ise 20.50 TL seviyelerine ulaştı. 20 yıllık sürenin ardından ilk kez gösterge kur ile serbest piyasalarda geçerli olan kur arasındaki makas yüzde 5''in üzerine çıkarken, uzmanlar bu durumu ''ikili kur'' yaşanmaya başladı şeklinde değerlendirdi.

Hazineye getirdiği yük göz önüne alındığında, KKM''nin uzun ömürlü bir uygulama olmayacağı konusunda iktisatçılar fikir birliğine varmış durumda. Ancak, Kur Korumalı Mevduat''ın tasfiye edilişinde geç kalınmış olması, sürdürülmesi halinde ekonomiye zarar vereceği gibi, sonlandırılması halinde de yeni risk ihtimallerini ortaya çıkarıyor.

Merkez Bankası tarafından KKM''yi teşvik eden kararların ardından hesaplardaki toplam para yükselmiş olsa da, aynı zamanda döviz tevdiat hesaplarına aktarılan tutar da yukarı çıkmış durumda. Bu nedenle kurda yukarı yönlü bir eğilim başlarken, KKM''ye son verildiğinin açıklanmasıyla birlikte ekonomistler, havuzda biriken 2 trilyon liralık mevduatın yeniden DTH hesaplarına aktarılabilecek olma ihtimalini gündeme getirirken, söz konusu senaryonun gerçekleşmesi halinde yeni bir kur krizinin kaçınılmaz olacağını iddia etti.

Ekonomim.com yazarı Alaattin Aktaş, köşesinde kaleme aldığı "Liralaşma diye diye her gün daha fazla TL dövize endeksleniyor" başlıklı yazısı ile döviz sahiplerini ve ekonomiyi bekleyen sıkıntılar için şu değerlendirmelerde bulundu:

Hemen herkes benzer şeyler söylüyor da dün sabah konuştuğum ve görüşlerine çok değer verdiğim, aslında herkesin değer verdiği eski bir bürokrat aynen şunları söyledi:

“İktidar değişikliği olduğunda yeni gelenler genellikle enkaz devraldıklarını söyler. Ama bu kez bir iktidar değişikliği yaşanırsa şimdiye kadar görülmedik ölçüde bir enkaz devralınmış olacak.”

Kötü giden onlarca gösterge sayılabilir, onlarca konu sıralanabilir. Hele ekonomi dışındaki alanlar da katılırsa sayı katlanır.

Yalnızca ekonominin bir ayağına, kur korumalı mevduata bakınca bile inanılmaz bir yük birikmekte olduğu ortada.

BDDK tarafından dün açıklanan verilere göre kur korumalı mevduat 14-20 Nisan haftasında 89 milyar lira daha arttı ve 1 trilyon 980 milyar liraya yükseldi. KKM yükü sürekli ve hızlı bir şekilde artıyor. KKM’de, TL cinsi açılan hesaplar için de faiz tavanının kaldırıldığı nisan ayı başından sonraki üç haftada 279 milyar lira artış yaşandı.

Hatırlanacaktır, bir ara azalma eğilimine giren KKM, 6 Ocak’ta 1 trilyon 370 milyar liraya gerilemişti. Hemen ocak ayının sonuna doğru DTH dönüşümlü hesaplardaki faiz tavanı kaldırılarak önlem alınmıştı. İşte 6 Ocak’tan 20 Nisan’a kadar geçen üç buçuk ayda kaydedilen artış 610 milyar lirayı buldu.

YÜK HER GÜN ARTIYOR

2021’in aralık ayında icat edilen KKM, ağrıyı dindirme, yangını söndürme amaçlıydı, o günden bu yana epeyce de fonksiyonu oldu. Ama bilindik bir konudur; eğer bir hastaya çok uzun süre morfin tedavisi uygularsanız, belli bir zaman geçince hastada başka sıkıntılar çıkmaya başlar.

Karaciğerde, solunum sisteminde... Bu kadarla kalsa iyi, hasta morfin bağımlısı da olabilir.

Bizim ekonominin kur korumalı mevduat bağımlısı olması gibi...

Neredeyse 2 trilyon liraya ulaşmış büyük bir yük var ortada. Bir anda kaldıramazsınız, kesemezsiniz! Zamana yaymak durumundasınız.

LİRALAŞMAYMIŞ!

Birkaç gün önce de vurguladım. Tutup bu uygulamaya bir de liralaşma dediler, evet liralaşma!

Zarar ettiği halde Türk parası cinsinden tasarruf etme alışkanlığında olanı bile adeta yoldan çıkarıp elindeki parasını dövizin getirisine endeksleyip sonra da buna liralaşma dediler! Ve hala demeye devam ediyorlar.

Bu liralaşma değil, dolarizasyonun dik alası!

İşte gelinen 2 trilyon liralık düzey... Sorun o kadar büyük ki. Bugünkü kurla yaklaşık 100 milyar dolar.

Dövizin artışını durdurmadan, artış yaşanacağı algısını kırmadan bu hesapları tasfiye etmeye kimse niyetlenemez bile. Yani kucağımızda pimi çekilmiş bir bomba var.

100 milyar doların zaten yarısı, döviz. O da tahmin, çünkü detay devlet sırrı gibi saklanıyor. Kalan yarısı da dövize yönelmesin diye adeta “yoldan çıkarılan” ve dövize endeksli hale getirilen Türk parası. Bu paranın sahipleri dövizin getirisine alıştıktan sonra yeniden TL’ye dönmek ister mi?

MORFİN İYİ GELDİ DE...

Sağlıklı birini bile bile hasta et, sonra iyileştireceğim diye morfini daya, şimdi de hasta morfin bağımlısı oldu, ne yapacağım diye düşün!

Aslında bunlara yol açanın pek düşündüğü de yok da, o da ayrı.

Bu hasta başkalarına dert oldu. Pimi çekilmiş o bombanın nasıl tesirsiz hale getirilebileceğinin derdi başkalarına düştü.

FAİZDE SON YÜZDE 8.50 KARARI MIYDI?

Merkez Bankası’nın politika faizi marttan sonra nisanda da değiştirilmedi ve yüzde 8.50’de bırakıldı.

Politika faizindeki son yüzde 8.50 kararını dün görmüş olabiliriz.

Para Politikası Kurulu’nun bir sonraki toplantısı 25 Mayıs’ta. Eğer Cumhurbaşkanı seçimi 14 Mayıs’ta sonuçlanırsa 25 Mayıs toplantısında çok farklı bir karar alınması gündeme gelebilir.

Farklı karar dedimse bu yalnızca Millet İttifakı’nın seçimi kazanması durumunda söz konusu olacak değil, öyle görülmemeli. Seçimi Cumhur İttifakı kazanırsa da 25 Mayıs’ta artık yüzde 8.50 faiz göremeyebiliriz. Bakmayın siz faizin artırılmayacağına dönük söylemlere. “Dün öyle söylemiştik ama bugün koşullar değişti” der gerekirse faizi artırırız da... Hem sanki geçmişte artırılmadı mı!

Seçimi Millet İttifakı kazanırsa zaten çok farklı bir yaklaşım sergileneceği ortada. Ama 25 Mayıs’a kadar görev devir teslimi yapılır mı, onu bilemeyiz.

Ancak öyle görünüyor ki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu politika faizinde yüzde 8.50’yi dün sanki son kez açıkladı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar