Sevgili okuyucularım. Bu ülkede uzun bir süredir tuzun koktuğunu hepimiz biliyoruz. Ancak bazan bu hoca takımından bazen öyle sözler duyuyoruz ki; insan beynini yakıyor.
Kendisini hoca diye tanımlayan birisi çıkıyor; "Sayın Erdoğan'ın getireceği yeni anayasa, Kuran'ın yetersiz geldiği için kendisine Hz. Cebrail vasıtası ile vahiy edilmiştir. Desteklememiz gerekiyor! Destek vermeyen kâfirdir." diyor. Bu adama ne denilebilir ki? Ancak bu adamı yakalayıp Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yatırmak lazım. Tabii olarak bu kişi yalnız da sayılmaz. Bu ve buna benzer, meczupların sayısı küçümsenmeyecek sayıda ülkemizde kol geziyorlar.
Bu meczupların ortak özellikleri ise "Atatürk" düşmanlığıdır. Atatürk düşmanlığını hele hiç anlayamıyorum. Ben bir Yunanlının, bir İngilizin, bir Fransızın, Ermeni veya İsrailli'nin Atatürk düşmanlığını anlarım. Onların kuyruk acıları var. Ancak bu ülkeyi küllerinden yeniden kuran ve bizlere teslim eden Atatürk'e düşman olanların bu ülkede yaşamalarını anlayamıyorum.
Bazen düşünüyorum. Bizim ülkemizdeki kadar kurucu liderine düşmanlık güden başka ülkeler var mı? Tahmin etmiyorum. Her ne hikmetse bu ülkenin her türlü nimetlerinden faydalanıp, ancak bu ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'e hainlik etmelerini havsalam almıyor.
Bu meczupların sayıları da gün geçtikçe artmaktadır. Bu meczupların yaptığı tahribat yetmiyormuş gibi son yıllarda sayısı ve nitelikleri belli olmayan göçmen konusu ülkemiz için beka sorunu haline gelmiştir. Öyle ki bu düzensiz ve kontrol altında tutulmayan göçmenlerin bir süre sonra ülkemizi bir iç savaşın içine sokacaklarını söylemek kehanet olmasa gerektir.
Şu anda ülkemizin geleceği için en büyük tehlike bu göçmen konusudur. İktidar bilerek konuyu hafife alıyor. Biz Hatay'ı bir plebisit ile almıştık. Yine bir plebisit ile her an kaybedebiliriz. Uzun bir süredir Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş bu konuyu haykırıyor. Hatay'da Suriyeli nüfus yerli nüfusu geçmiştir. Önlem alınsın diyor. Ama duyan yok gibi.
Sadece Hatay mı? Güneyimizdeki birçok il bu tehlikenin altındadır. Bu konuyu iktidar yanlıları bilerek hafife almaktadırlar. Göstermelik olarak birkaç göçmeni yakaladık diye televizyonlarda teşhir ediyorlar. Halbuki sınırlarımız kevgire dönmüş, elini kolunu sallayarak ülkemize geliyorlar. Suriyerilerin yanında ABD'nin Afganistan'da yetiştirdiği militan gençler Türkiye'ye akın akın gelmektedirler. Gelenler 20 ila 40 yaşları arasındaki gençlerden oluşmaktadır. Aralarında çocuk, kız veya kadınlar bulunmamaktadır. Yetiştirilmiş militan bir kadro Türkiye'ye sürü halinde gelmektedirler. Bizim büyüklerimiz(!) ne zaman uyanacaklar diye merak ediyorum.
Sonumuzu Allah hayır eylesin diye dua etmekten başka yapacak bir şeyimiz kalmadı.
Ne mutlu Türk’üm ve Müslüman’ım diyene ve diyebilene
