ALMAN TARİHÇİ OKUL

Alman Tarihçi Okulu (ATO) klasik yaklaşımın soyut, tümdengelimci, statik ve tarih dışı yaklaşımını ve varsayımlarını eleştirir. ATO iktisatçılarına göre iktisadi olgular ve diğer sosyal olgular birbirleriyle bağlantılı oldukları için iktisat bilimi diğer sosyal bilimlerle entegre olarak ele alınır.

ATO’nun metodolojik yaklaşımında tarihsel ve evrimci bir bakış açısı hakimdir. İktisadi olay ve olgular tarihsel bir süreç içerisinde değerlendirilebilirler. Sosyal organizmalar da biyolojik organizmalar gibi sürekli evrim geçirmekte, toplumlar durmaksızın değişirler. Bu yüzden her zaman ve her yerde geçerli kanunlar olamayacağı gibi her zaman ve her yerde geçerli iktisat anlayışı da olmaz. İktisadi şartlar değiştikçe uygulanması gereken doktrinler de değişir.

ATO devletin rolüne özel vurgu yapmış, reformların iktisadi gelişme sürecindeki önemini ön plana çıkarır. Bireysel çıkarın üzerinde ve ötesinde olan toplumun çıkarının gözetilebilmesi için devlet müdahaleleri gereklidir. Servetin üretimi ve bölüşümü için reformlar gerekir. Devletin uygulayacağı reformlar sayesinde katı sınıf farkları yumuşar. Devlet işçi sınıfının sağlık, refah ve etkinliğini garanti ederek işçilerin devlete sadakatini güçlendirir ve onları sosyalizmden uzaklaşır. Bu görüşler Alman tarihçi okuluna mensup iktisatçıların sosyalistler tarafından kürsü sosyalistleri olarak adlandırılmasına yol açmıştır.