Fatih Altaylı tek tek açıkladı! Dilan Polat ve Engin Polat kimin kara parasını aklıyordu?

Fatih Altaylı tek tek açıkladı! Dilan Polat ve Engin Polat kimin kara parasını aklıyordu?
Yaptıkları lüks harcamalar ile dikkat çeken ve son günlerde MASAK tarafından denetime tabi tutularak mal varlıkları dondurulan Dilan Polat ve Engin Polat çifti hakkında gazeteci Fatih Altaylı'dan önemli açıklamalar geldi. Altaylı, "Polat ailesi kimin kara parasını aklıyor" sorusunu gündeme taşıdı.

Son yıllarda yaşadığı lüks hayatı ve pahalı harcamaları Instagram hesabından yayınlayarak büyük bir şöhrete kavuşan Dilan Polat ve eşi Engin Polat çiftinin başı Maliye Bakanlığı ve MASAK ile dertte.

Instagram hesabında 7 milyondan fazla takipçisi bulunan Dilan Polat'ın abartılı lüks harcamaları ve ikilinin sahip olduğu servet değerindeki otomobiller ve gayrimenkuller milyonlarca insanda "Bu servetin kaynağı ne?" sorularının ortaya çıkmasına neden olmuştu.

MAL VARLIKLARI DONDURULDU

Türkiye'de birçok şehirde toplam 74 şubeye sahip bir güzellik merkezi zincirine sahip olan Dilan Polat, servetlerinin kaynağı için bu işletmeleri işaret etmiş olsa da, yapılan incelemeler çift tarafından mali usulsüzlüklere başvurulduğunu gözler önüne seriyor.

Gazeteci Seher Sultan tarafından paylaşılan belgeler ile ikilinin şirketleri tarafından çok küçük miktarda vergi ödemeleri gerçekleştiği ortaya çıkarken, sosyal medyada tartışmaların giderek alevlenmesi sonrası Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Maliye Bakanlığı yetkilileri harekete geçmişti.

Yapılan incelemelerde iki ismin hesaplarında usulsüz para akışı, ticarete konu edinilen mal varlıklarının gerçeği yansıtmaması gibi durumlar tespit edilmiş ve MASAK'ın talebi ile Cumhuriyet Savcılığı Dilan Polat ve Engin Polat çifti başta olmak üzere, ikilinin akrabalarından oluşan toplam 8 kişinin mal varlığı dondurulmuştu.

Kaynağı anlaşılamayan servet için 'kara para aklama' iddiaları dilden dile dolaşırken, gazeteci Fatih Altaylı yaptığı açıklama ile Polat çiftine yönelik yürütülen soruşturmanın detaylarını paylaştı.

İşte Altaylı'nın açıklamalarından öne çıkanlar...

"Dilan ve Engin Polat kimlerin parasını aklıyordu, bunlara bu işi kim öğretmiş, kim yaptırıyor?" bu soruların yanıtı hale cevapsız ve ortaya çıkacak mı bilmiyorum. MASAK araştırmasının ve mal varlıklarının dondurulmasının bir iki gazeteci, bir avukat ve bir ekonomistin meseleyi gündeme getirmesiyle olması ise ilginç.

ELDE EDİLEN GELİRİN VERGİSİ YOK

Çünkü bu familya, lüks yaşantısını birkaç yıldır herkesin gözüne sokuyor, onlarca lüks otomobili villalarının bahçesinde sergiliyor, birbirlerine aldıkları pahalı hediyeleri sosyal medyadan paylaşıyor, görgüsüzlüğün değil kitabını, ansiklopedisini yazıyorlardı.

Ve tüm bunlar gizli kapaklı değil, 7 milyon takipçili bir Instagram hesabında, sosyal medyanın her tarafında, magazin basınının tüm yayınlarında sergileniyordu. İlginç olan ise Maliye’nin ve MASAK’ın tüm bunlar yaşanırken olayla hiç ama hiç ilgilenmemesiydi.

Ortada güzellik merkezlerinden elde edildiği iddia edilen yüklü bir gelir vardı. Gelir var ise haliyle vergisi de olmalıydı ama ne bakan vardı ne araştıran. Güzellik merkezlerinden böylesi bir gelirin elde edilip edilemeyeceği, bu sistemin nasıl işlediği ise bir başka soruydu ve o da MASAK’ın ilgi alanıydı.

MASAK ZAHMET EDİP BAKMAMIŞ BİLE

Ve ne Maliye ne de MASAK tüm bu süreç boyunca belli ki bu ikiliyi mercek altına almamış, bırakın mercek altına almayı dönüp bakmamış bile.

Ve yine belli ki, birkaç gazeteci, sosyal medyada etkin Özgür Demirtaş gibi birkaç ekonomist ve avukat Feyza Altun üzerine gitmese yine de ilgilenmeyecekmiş!

Hal böyle olunca insan merak ediyor, daha bu şekilde karanlık servetler edinen başka kimler var ve belli ki bunlarla da ne Maliye ne MASAK ilgileniyor!

Peki niye? Bu kurumlarda çalışanlar sorumsuz, ilgisiz insanlar olduğu için mi? Değil elbet.

"TÜRKİYE BİR HUKUK DEVLETİ DEĞİL"

İlgilenmiyorlar çünkü Türkiye bir hukuk devleti değil, bırakın hukuk devletini artık bir yasa devleti bile değil. Hal böyle olunca bu kurumlarda çalışanlar da 'Başıma bela almayayım' diyor ve ilgilenmiyor.

Çünkü namuslu ve işini yapmak isteyen bürokratlar bile her türlü suçun arkasında bir üst düzey kamu yöneticisinin ya da bir siyasetçinin olduğunu düşünüyor artık.

Ve suçun üzerine giderken suçlu duruma düşürülmekten, basit bir vergi kaçağını araştırdığını düşünürken Devlet’in içine yerleştirilmiş bir suç örgütü, bir kara para mekanizması ile karşılaşmaktan ve bu mekanizmanın kurbanı haline gelmekten korkuyor.

Bu kirli ve pis işlerin içinden bir bakanın, bir parti yöneticisinin çıkacağını düşünüyor ve bulaşmak istemiyor.

"NE HALLERİ VARSA GÖRSÜNLER"

Namuslu insanlar bile bir noktada 'Çoluk çocuğum var. Ben mi uğraşacağım! Ne halleri varsa görsünler' demeye başlıyor. Ve sonunda Devlet 'Ne halleri varsa görsünler' devleti haline geliyor.

Şu anda durum budur. Ne halimiz var ise onu görüyoruz. Bir ötesini görmemiz de pek uzak değil."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar