GÜLSÜM ALPKIRAY / GÜNBOYU
Galatasaray Sportif A.Ş. Başkan Vekili Erden Timur, katıldığı programda spor gündemine dair çarpıcı yorumlar yaptı.
Türkiye’de 11 ili etkileyen 6 Şubat depremlerinden de bahseden Timur, deprem bölgesinde yaşadıklarını anlatırken duygulandı. Timur, deprem felaketinde ailesini kaybeden çocukların başka aileler tarafından sahiplenilmesinden bahsederken gözyaşlarına hakim olamadı.
İşte Erden Timur’un açıklamalarından satır başları:
“YAPMAYI ÇOK İSTİYORUM AMA YAPAMIYORUM”
“Tasavvufta öyle derler, ‘Bu dünya bir tiyatro sahnesi, herkes rolünü oynuyor’. Kendine de çok anlam yüklememen gerekiyor. Bizim vakfın bir konusu en dar gelirli insanlarla ilgili şeyler. Çok çok dar gelirden bahsediyorum. Biz olmasak ne olacak? İnsanlar açlığından mı ölecek? Bizim yaptığımızı bir başkası yapacak. Tam tersine şükretmen lazım. Anadolu’da derler ya, ‘yarım ettiğin insanın elini öp’ diye. Sana lütfedildi bu yardımı yaptırmak. Kendi çocuğun gibi başkasının çocuğunu düşünebilir misin? Çok zor ama bence mümkün. Yapan insanlar var. Ben yapabiliyor muyum? Yapmak çok istiyorum. Tam yapamıyorum.”
“İŞİMİ KURARKEN DE HAYALİM OYDU”
“İnsanın en güzel anları ne? Çocuklarıyla ilgili. Çünkü kendinden gayrı bir amaca adandığı, karşılıksız yaptığı tek şey o. Kendi işimi kurarken de hayalim oydu, duygulandığım şey o. Bir sürü insanın şeyini çözeceğiz. Hayat bazen seni başka yere götürüyor. Uzaklaştırıyor falan. Futbolcu konuşuyoruz ya hep. Başka bir sürü insan var. En güncel şey depremdi. Deprem olmasa başka bir sürü şey var. Kendi çocuklarınıza gösterdiğiniz şeyin aynısını başka çocuklara göstermelisiniz. Ama onu yapamıyor olmak, bence belli bir irtibatı kesiyor. Aradaki boşluk ondan. Onu yapabilince insan, başka bir noktaya geliyor.”
“ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ BÖYLEYİM”
“Benim şanslı olduğum konu 4-5 saat hariç hep çalışmak. Sürekli bir şey yapmam lazım, meşgul olmam lazım. Çocukluğumdan beri böyleyim neden olduğunu bilmiyorum. Başkalarının takdir ettiği bir özellik olmaması gerekiyor. Sürekli öyle olduğum için. Bir insanda ne yoksa onun takdir edilmesi lazım. Durursam, durmayı öğrenmişsin diye takdir edilmem lazım. İnsanlara yardım edememek değil, tamamlanamama kısmı duygulandıran. Onu daha derinleştiremiyorum.”
