Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Onur Akbaş

Dr. Onur Akbaş

HİSBOYU

Ümit yoluna düşmemişsin hiç

Kitap denilen nesnenin kıymetini seninle ilk kitap değiştiğimiz gün anladım. Neden kitaplara sığındım biliyor musun? Seninle bir daha kitap değişemediğim için. Ayrılmıştı yollarımız. Tek tesellimdi ben peş peşe kitapları okurken o apartmanda o dairede senin de kitaplar bitirdiğini hayal etmek. Ondandır peş peşe çevirip çevirip bir kutsal kitabı hatim edercesine okuduğum İsa Cudi Ökten'in "Ümit Yolcuları" adlı  romanını. Ali ile Ağdalı'nın hikâyesinde, orta halin az altında bir ailede, kerpiç damlı evin altında üç ayda bir eve gelen babalı bir evde yaşayan, bu sebeple anası ile yoldaş bir oğlanın hikâyesinin izdüşümünü görürdüm. Yegâne fetih nesnesi çocukça temiz bir ruhun, masumca sevgisi idi. Tam anlamıyla istikbalden habersiz belki yaşam kaygısı içine girmeye aday bir yanıma dokunuyordu bu hikâye. Henüz içinde yaşadığı cemiyetin değerleri üzerine düşünmeye başlamamış, aidiyet duygusu içinde arayışlara girmemiş sadece küçük dünyasında sana kocaman yer ayırmış masum bir çocuğun dünyasına seslenen masum bir hikâye. İçinde dahil olup bir gün bir yerlerde Ali ve sevdiği kızın yaşlı halleri ile buluşup sohbet etmeyi bile düşündüm.

Sonra cemiyete topluma dair bir şeyleri sorgulamak demeyelim, o işin ağır geldiği bir muhit ve zamanda idim. Fakat anlama gayretine düştüğümde, tanrı ile taş analojisi yapan ucuz komünist propagandası yapan sözüm ona kültür kitaplarında samimiyet yoktu sen de yoktun. Necip Fazıl'ın 'Başbuğ Veliler'den kitabını sesli okuyunca annem ve babaannem cezbeye kapıldı. Bu sebepten aile benim bu edimimin kötü bir şey olmadığını anladı. İleride buna benzer çok masalların hayatımı zorunlu olarak şekillendireceği ya da birilerinin yaşamımızı şekillendirmesine yol vereceği Tevrat özentisi yahut onun izdüşümü sözüm ona "veli" masalları… Onda da samimiyet ve sen yoktun. Yine samimiyet de yoktu. Ondandır hem toplumsal fonksiyon arayışıma hem de anlama çabama cevap veren iki kitap vardı. Birisi Hugo'nun Sefiller'i idi ki içimde kaynayan solsuz, sosyalizmsiz devrimci değil ama devinimli genç aksiyon adamı, tam da Maryüs'ün izdüşümü idi. Kozet olarak hazırdın karşımda.

…Ve sonra Hüseyin Nihal Atsız'ın hep belli kitaplarının gölgesinde bırakılmış bence hem sanat hem de Felsefe açısından en kıymetli eseri Ruh Adam… Fantastiği bilmem ama fantezi ile Tarihi mitik zamanlarda buluşturan bu müthiş kurguda içime izdüşümü yansıyan Selim Pusat iken orada Ayşe Pusat olarak hazırdın.

Velhasıl sensizlikte ördüğüm bu kurgudan dünya yirmi küsur yıl sonra buluştuğumuzda ilk darbeyi bir yazışmamızda kitap okumayı sevmediğini öğrendiğimde yedi. Son darbeleri ardı ardına vurarak sen yıktın. Ellerin ve yüreğin dert görmesin… Ta işin başına dönelim ben Ümit Yolcuları ile sensizlikte sana dair yola çıktığımda sen kendinde kalmışsın. Ümidin yoluna düşmemişsin hiç…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları