Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Uğur Becerikli

Uğur Becerikli

Yazar

Kurtuluş Güneşi 30 Ağustos'ta doğacaktır…

Hemen Fevzi ve İsmet Paşaları çağırınız, dedi; üçü toplandı. Durumu bir daha düşündüler ve kesin karar verdiler, Türk'ün gerçek kurtuluş güneşi 30 Ağustos sabahı ufuktan bütün parlaklığıyla doğacaktır, dedi Mustafa Kemal ATATÜRK

Yunan ordusu Pasaport’tan karaya çıkmış, İzmir metropoliti Hrisostomos etekleri zil çala çala koşmuş, haçıyla takdis edip, ‘’evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız’’ diyerek yere kapanmış, toprağımıza ilk ayak basan Yunan albayının çizmelerini öpüyordu.

Aniden, uzun boylu, siyah takım elbiseli bir delikanlı fırladı ortaya.. Elinde revolver tabir edilen toplu tabanca vardı. Bastı tetiğe, trak trak trak ! Efsun alayının sancaktarı karpuz gibi düştü atının sırtından.. Kahkahaları suratlarında dondu. Baktılar ki, tek başına, sarıverdiler etrafını, ilk süngüyü iman tahtasına sapladılar, sonra neresine denk gelirse orasına.. Hasan Tahsin’di o. Henüz 30’unda.

Hükümetimiz hala işgali yalanlıyor, ‘’bu tür şayialara ehemmiyet vermeyin’’ diyordu. Mustafa Kemal ise ‘’vakit tamam’’ demişti, ‘’Anadolu’ya geçiyoruz.’’ Ateşten gömleği giymişti ulus, aktı gitti, aylar yıllar, canlar.. Takvimler 30 Ağustos 1922’yi gösterdiğinde, yer gök yarılıyordu. Yüzbaşı Kanellopulos, hatıra defterine çaresizce şunları yazıyordu: ‘’Türk topçusu susmuyor, titreyerek güneşin batmasını bekliyoruz.’’

Onun batmasını beklediği güneş, bizim için doğuyordu…

İstanbul’daki işgal kuvvetleri komutanı general Charpy, öfkeden deliye dönmüştü. Elindeki haritayı yırttı, fırlattı attı, ‘’bu hızla yarın İzmir’e girerler’’ dedi. İnanamıyordu. 250 bin kişilik devasa ordu, Fahrettin Altay’ın süvarileri tarafından darmadağın edilmişti. Hayalet gibi bi oradan bi burdan çıkıyorlar, birliklerin arasına dalıyorlar, hızar gibi biçiyorlar, blok halinde hareket etmesi gereken orduyu, lokma lokma bölüyorlardı. Kaçıyordu Yunan. Ecel peşlerinde.

9 Eylül.. Çiçekler açıyordu İzmir’in dağlarında. Bornova’dan boşaldılar aşağıya, dörtnala.. Sonradan adı Kahramanlar olan semte geldiler. Ödenecek bedel vardı daha..

İkinci tümen dördüncü alaydan Konyalı Mehmet, Akşehirli Hakkı, Avanoslu Ahmet, son şehitler.. Bugün anıtları var orada. ‘’Vatan ve Namus’’ yazıyor altında.

Yüzbaşı Şerafettin, teğmen Ali Rıza, teğmen Hamdi, bismillah ilk iş, koştular Hasan Tahsin’in düştüğü yere, hükümet konağının alnı kabağına diktiler al sancağı.. Minarelerden ezan sesi yükselirken, Belkahve’deydi Mustafa Kemal, İzmir’i seyrediyordu.

İşgal edildiği gün, bir ulusun kurtuluş savaşını başlatan, işgali sona erdiği gün, o ulusun kurtuluş savaşını sonlandıran.. Dünyada bu özelliğe sahip tek şehir.. İzmir’i seyrediyordu.

3 yıl 3 ay 22 gün süren, mucizeyle biten bir rüya..

Amerikalı gazeteci Clarence Streit, Ankara’ya geldi, Public Ledger gazetesinin muhabiriydi. Mustafa Kemal ile röportaj yapmak için Direksiyon Binası’nda beklerken, çocuk gaziler ile tanıştı.

Osman, Tevfik ve Cemal. 13 yaşındaydılar. Zeybektiler! Anne babalarını Birinci Dünya Savaşı’nda kaybetmişlerdi. İstanbul’da yetimhaneye verilmişlerdi. Orada tanışmışlar, İstanbul işgal edilince üç kafadar kaçmışlardı. İzmit’te yurtsever milislere katılmışlardı. Efelerin yanında Yunan’la vuruşmaya gitmişlerdi. Tevfik ve Cemal kollarından vurulmuştu. Osman’ın suratına denk gelmişti, bir gözünü kaybetmişti. Mustafa Kemal onları himayesine almıştı..

Tedavi ettirmiş, Direksiyon Binası’na getirmişti. Topal Osman’ın muhafız birliğiyle beraber kalıyorlardı. Kuvvacı paşalar bu çocuklara özel saygıyla davranıyordu. Amerikalı gazeteci not defterine kaydederken ‘’karargâhta tanıştığım bu çocukların büyük etkisi altında kaldım’’ diye yazmıştı. Osman, Tevfik ve Cemal’i haber yaptı, gazetesinde manşet oldu.

Biz bu zaferi, gazi çocuklarımız Osman’la Tevfik’le Cemal’le kazandık..

(Kaynak: Sözcü, Yılmaz ÖZDİL)

Tüm İstiklal savaşı kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum, ruhları şad, mekanları cennet olsun..

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları