Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Uğur Becerikli

Uğur Becerikli

Yazar

Sevinsek mi, üzülsek mi?

2005 yılında çıkmış olan Engelli Hakları Kanunu’nda bazı hizmetler içerisinde bulunan Erişebilirliğin sağlanması için kurumlara belli bir süre verilerek eksiklerinin tamamlanması (uygun hale getirilmesi) için süre verildi. İlk uzatma ile 2018’e kadar verilmişti. 2005’ten bu yana geçen 13 yılda neler olduğu maalesef ki ortada. 2018’de 2 yıllık bir uzatmada daha geldi. Geldik 2020 yılına. İki yıl geçmesine rağmen bir değişiklik olmadı ve iki yıllık süre az olduğundan 3 yıllık bir uzatma daha geldi. Bu ilave ile de 2023 yılına gelindi. Fakat bu uzatmalar zaman dolmasına çok yakın zamanlarda ilave uzatmalar yapıldı. Yetmedi üzerine bir uzatma daha geldi. Bu kez üç yıl dört yıla uzadı. En son uzatmadaysa dört yıl sekiz yıla çıkarıldı. Böylece toplam beş uzatmayla, kanun hükmünün hayata geçmesi için verilen süre 2026’yı buldu. Yasamızdaki 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunu umuma açık hizmet veren her türlü belediye, kamu kurum ve kuruluşlarıyla toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun hale getirilmesini zorunlu kılınmıştı. Yerlerin ve yapıların engellilerin erişebilirliğine uygun hale getirilmesi için geçiş süreci öngörülmüştü.

Bazı yetkililer AYM’ye iptal için başvurdu. Talep de, sürenin uzatılmasının devlete yüklenen engellilerin korunmaları ve toplum hayatına uyumlarını sağlayıcı tedbirlerin alınması yükümlülüğüne aykırı olduğu belirtildi. Bununla birlikte sosyal devlet ve eşitlik ilkelerini ihlal ettiği, devletin sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirme yükümlülüğüne aykırı olduğu hatırlatıldı. Uzatmaların yaşam, maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi, özel hayata saygı, eğitim ve çalışma haklarını ihlal ettiği belirtilerek kuralın Anayasaya aykırı olduğu hatırlatıldı.

İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi Sözcüsü Hüseyin Varol, Anayasa Mahkemesi’ne iptal davasının geçen yıl açıldığını belirtti. “AYM’nin bu kararı bizim ve engelliler açısından çok kıymetli bir karar ve kazanım oldu” dedi. Aksi halde hüküm, 21 yıl sonra uygulanacaktı. Bu o kadar uzun zaman ertelenebilecek bir konu değil. 21 yıl sonra yürürlüğe giren kanun hiç duymadık. Varol ayrıca erişim ayrımcılığının olmadığı bir dünya ve Türkiye istediğini söyledi.

İstanbul Barosunun Engelli Hakları Merkezinin bir başka yürütme kurulu üyesi ise “ptal kararı belki kanunun uygulanması için bir başlangıç olur. Maalesef ülkemizde kanunun varlığı yeterli değil. Uygulanması ayrı bir mesele. Erişemediğimiz hakların bir anlamı yok. Herkes gibi haklarımızı kullanabilmemiz için erişilebilirliğin sağlanması şart. Örneğin eğitim hakkını kullanabilmemiz için, okullarımız, ulaşım araçlarımız erişebilir olmalı’’ dedi.

Kıymetli okuyucular şimdi bu çıkan karara mı sevineceğiz yoksa geçen onca yıllara mı üzüleceğiz karar sizin. Peki bunca yıl erteleme yapan yetkililerin hiç mi suçu bulunmuyor? Bunca yıl biz engellilere erişim sağlamayan yerel yönetimlerin (yöneticilerin) hiç mi suçu yok? Bu kurumlar ceza almayacak mı? Geç gelen adalet, adalet midir? Sorularını sizde aklınızdan geçiriyorsunuz sanırım. AYM’nin kararını aşağıda sizler ile paylaşıyorum.

19.09.2023 Anayasa Mahkemesi Kararı (ND 37/23)

Bazı Hizmetlerin Engellilerin Erişebilirliğine Uygun Hâle Getirilmesi İçin Öngörülen Süreyi Uzatan Kuralın İptali

Anayasa Mahkemesi 22/6/2023 tarihinde E.2022/110 numaralı dosyada, 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 47. maddesiyle 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un geçici 3. maddesinin altıncı fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan “...dört yılı...” ibaresinin “...sekiz yılı...” şeklinde değiştirilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

Dava Konusu Kural

Dava konusu kuralla, denetim sonucunda ilgili belediye ve kamu kurum ve kuruluşları ile umuma açık hizmet veren her türlü yapıların ve açık alanların malikleri ile toplu taşıma araçlarının sahiplerine eksikleri tamamlaması için birinci fıkrada belirtilen sürenin bitiminden itibaren sekiz yılı geçmemek üzere ek süre verilebilmesi öngörülmüştür.

İptal Talebinin Gerekçesi

Dava dilekçesinde özetle; kuralla belirlenen sürenin uzatılmasının devlete yüklenen engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına uyumlarını sağlayıcı tedbirlerin alınması şeklindeki pozitif yükümlülüğe aykırı olduğu, sosyal devlet ilkesi ile eşitlik ilkesini ihlal ettiği, devletin sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirme yükümlülüğüne aykırılık oluşturduğu, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için belirlenen sürenin uzatılmasının yaşam hakkı, maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı, özel hayata saygı hakkı, eğitim hakkı ve çalışma hakkını ihlal ettiği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

5378 sayılı Kanun’un 2. ve 3. maddelerinde umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun hâle getirilmesi zorunlu kılınmıştır. Ancak bu yerlerin engellilerin erişebilirliğine uygun hâle getirilmesi için bir geçiş süreci öngörülmüştür. Bununla birlikte 6353 sayıl Kanun’un 34. maddesiyle ihdas edilen geçici 3. maddesinin altıncı fıkrasının üçüncü cümlesinin ilk hâlinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi için iki yılı geçmemek üzere ek süre verilebileceği hükme bağlanmıştır. 7252 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle bu süre “üç yıl” şeklinde yeniden düzenlenmiş, 7333 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle süre “dört yıl” olarak tekrar belirlenmiştir. Son olarak dava konusu kuralla anılan cümlede yer alan “…dört yılı…” ibaresi “…sekiz yılı…” şeklinde değiştirilmiş, bu yolla gerek geçici 2. maddede gerekse geçici 3. maddede geçiş süreci için öngörülen sürelerin kanuni düzenlemeler ile birçok defa uzatılması yoluna gidilmiştir.

Kanun’un anılan maddelerinde umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun hâle getirilmesi için öngörülen sürenin devamlı uzatılmasının engellilerin toplum içinde yer almaları, iş gücüne katılmaları ve bireysel olarak yaşayabilmeleri imkânını olumsuz etkileyeceği açıktır.

Bunun yanı sıra Kanun’da umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun hâle getirilip getirilmediğinin denetlenmesi amacıyla bir komisyon kurulması öngörülmüş ve ayrıca Kanun’un geçici 4. maddesinde sürenin bitiminden itibaren öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediği denetim komisyonlarınca tespit edilenler hakkında idari para cezasının uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak söz konusu alanların ve toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun hâle getirilmesi için öngörülen sürenin devamlı uzatılması Kanun’da öngörülen denetim mekanizmasını işlevsiz hâle getirmekte, Kanun’un öngördüğü yükümlülüklere uymayanlar hakkında idari yaptırım uygulanması imkânını da ortadan kaldırmaktadır. Süre uzatımının devamlılık kazanması ise söz konusu alanları ve toplu taşıma araçlarını engellilerin erişebilirliğine uygun hâle getirilmesi yükümlülüğü bulunanların yükümlülüklerini yerine getirme hususunda istekli davranmamasına yol açacak niteliktedir.

Öte yandan umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirilmesinin ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk kişilerine aşırı külfet yüklemeyeceği; söz konusu yapılar, alanlar ve toplu taşıma araçları üzerinde gerçekleştirilecek birtakım ufak tadilat ve tamirat ile yapılacak bazı eklemelerle söz konusu yapılar, alanlar ve toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirilmesinin mümkün olduğu açıktır.

Buna göre Kanun’un yayımlandığı tarih de dikkate alındığında geçen süre içinde her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirilmesi amacıyla gerekli iş ve işlemlerin yapılması için öngörülen sürenin dört yıl daha uzatılmasının maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirmesi hakkı bağlamında devlete yüklenen engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alma şeklindeki pozitif yükümlülüğe aykırı olduğu sonucuna varılmıştır

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları