Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Onur Akbaş

Dr. Onur Akbaş

HİSBOYU

 Klasiklerin tezgahından geçmeden

Bugün klasikler hâlâ, bir imge, yeri geldiğinde özne yerine geçen bir nesne halinde modern yapıtlarda arzı endam ediyorsa, dönüp geriye bakıldığında dünümüzün zümrütten mazi sandığının kapağı arasından onların parıltılarını görürüz.

Beşerin zihni ve bedeni ile inşa ettiği medeniyetleri tanımanın ve buradan yeni davranışlar inşa etmenin en güzel yolu klasikleri okumak ve anlamaktan geçer. Kendi coğrafyasının klasiklerine vakıf olan insan kendi medeniyetinin temelleri üzerinde ayağı sağlamca yere basan insandır. Ama klasikleri okumada ve okutmadan daha öncelikli sorunumuz başta kitap okuma alışkanlığını hedef kitleye kazandırma meselesidir.    

Ne zamanki kitap okumanın önemi ile alakalı önemli mahfillerde konu açılsa hemen rakamlar ortaya dökülür, konu ile alakalı istatistikler meydana saçılır ve gelişmiş ülkelerdeki verilerle karşılaştırmalar yapılır. Bu karşılaştırmalar etrafında yapılan tespitlerle alakalı her yıl kütüphaneler haftası başta olmak üzere kriz değerlendirmeleri toplumla kamu spotu sadedinde paylaşılır. Elbet de bütün bu yapılanlar meselenin öneminin ilgili kişiler ya da kurumlar tarafından anlaşıldığını göstermesi bakımından önemlidir. İşte bu önemin tabana sirayet etmesinden ziyade asıl önemli olan meselenin öneminin yaşanması ve yaşatılmasıdır. Bir ağız kitap okumanın değerinden ve öneminden istediği kadar bahsetsin hatta kitap okumaya ve okutmaya kazara memur olmuş ya da edilmiş olsun,  kitap okuyan rol modellerden oluşan bir toplumda yetişmedi ise beşiği de mezarı da yaldızlı kitaplar arasında olsa bir değeri ve tesiri olmaz. O yüzden kitapla alakalı meselemiz sadece bir şeylerin önemini yansıtmak değil yaşamak ve yaşatmak olmalıdır.

Yukarıda bahsini ettiğimiz klasikleri okutmada başlangıç olarak da kitap okutmada hedef kitlenin en önemli sorunu "klasikler zamanıma hitap etmiyor." Vesvesesi ile "internet varken bilgiye kolay ulaşıyorum ve üstelik kitaplara dijital ortamda da ulaşabiliyorum." Yanılgısı yahut önyargısıdır.

Bir "e-kitap"ı bir telefon ya da tabletten bitirip bunun hazzını alan bir örneği ne edebiyat ikliminde okuduğumuz ne de toplumda gördüğümüz gerçeğini bir kenara bırakarak "klasikler zamanıma hitap etmiyor." Vesvesesi ile "internet varken bilgiye kolay ulaşıyorum ve üstelik kitaplara dijital ortamda da ulaşabiliyorum." Vesvesesini aşmanın çok basit bir yönü üzerinde duracağız.

Başta teknolojinin okumaya engel olması durumunu yine teknoloji ile aşmak mümkündür. Bu da teknolojiye rağmen günümüze kadar kendini devam ettirmiş ve teknoloji geliştikçe güçlenmiş tiyatro ve sinemadır. İkisinin de temeli dramadır. Dramanın ise iyi kullanıldığında toplumda rol model yaratmada en güzel yöntem olduğu Namık Kemal'den bugüne aydınlarımızca bilinen bir gerçektir. "klasikler zamanıma hitap etmiyor." Takıntısını aşmanın en güzel yolu ise ders kitaplarımızda da yerini alan fantastik anlatım esasına bağlı yöntemlerle sinema ve tiyatroyu buluşturmak ve bununla klasiklerin dünyasına yeni bir kapı aralamaktır.

Bir sonraki yazımızda, buraya kadar bir teori şeklinde ortaya koyduklarımızı somut bir örnek olarak ortaya koymak için bunu başarmış birkaç başarılı senarist üzerinden meseleyi somut ve açık bir hale getireceğiz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları