Kılıçdaroğlu'ndan Kızılay'a: Deponuzda satılmadık kaç çadırınız kaldıysa getirin hepsini alacağız

Kılıçdaroğlu'ndan Kızılay'a: Deponuzda satılmadık kaç çadırınız kaldıysa getirin hepsini alacağız
Partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalar yapan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kızılay’a “Deponuzda satılmadık kaç çadırınız kaldıysa getirin hepsini alacağız ve deprem bölgesine göndereceğiz” diyerek seslendi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kızılay skandalına tepki gösteren Kemal Kılıçdaroğlu “Cumhuriyetin en büyük kurumlarından biri olan Kızılay çadır satar? Kızılay yetkililerine sesleniyorum. Deponuzda satılmadık kaç çadırınız kaldıysa getirin hepsini alacağız ve deprem bölgesine göndereceğiz. Bir yardım kuruluşunun ticarethaneye dönüşmesi ne demektir? Bu kurumun geldiği hale bakın” dedi.

Erdoğan’ın depremzedelerden ‘helallik’ istemesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu “İnsanların ölümünü beklediler, göz göre göre ölümü beklediler. Kimin helalliğini istiyorsun? Nasıl bir helallik anlayışıdır bu? Donarak ölen vatandaştan neyin helalliğini isteyeceksin? Gerçekten devlet yönetilmiyor” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

AFAD ve Kızılay çalışanlarına, yöneticilerine değil, çalışanlarına yürekten teşekkür ederim. Yerel yönetimlere, her belediye başkanı elinden gelen çabayı gösterdi. CHP''li olmayan belediyelere de teşekkür ettim, ziyaret ettim. Bizim tarihimizde ayrımcılık yoktur. Güvenlik güçlerimiz, zamanında askeri indirmediler ve bu büyük felaketin sorumlusu oldular. Daha sonra gelen güvenlik güçlerimize teşekkür ederiz. En büyük teşekkürümüz tırnaklarıyla bir kişiyi nasıl kurtarırım diyen gönüllülere.  Belediye başkanlarımız depremin olduğu her noktada olağanüstü başarılara imza attılar. Bütün belediye başkanlarıma teşekkür etmek benim görevim. Onlar 27 Şubat itibariyle deprem bölgesinde 8 bin 163 araç gönderdiler, 23 bin çalışan deprem bölgesindeydi. 6 bin 500 kamyonumuz gitti. 142 mutfak oluşturuldu, 16 fırın yapıldı. Çadır ihtiyacı hala var.

"DEVLETİ YÖNETENLER NEREDE?"

Devlet tüm risklere karşı hazırlık yapmalı. Devleti tanımayan bir iktidarı ilk kez görüyorum. Devlet dediğiniz kurum bütün risklere karşı hazırlığını yapan kurumdur. Her şey söylenmiş, alınması gereken önlemlerin altı çizilmiş. Bilmeyenler kim, devleti yönetenler. Liyakat dediğimiz kavramı yok ederseniz... Bu iktidar devletin kolonlarını kesti. Liyakat dediğimiz kavram önemlidir. Devletin direği adalettir, adaleti çürüttüler. En yetkili insanları kapının önüne koydular. Devlette sadakati esas aldılar.  Devleti yönetenler nerede? Onlar için 5 bin, 10 bin kişi ölmüş hiç önemli değil. Para ile insanın iradesi satın alınır mı? İnsanlıktan çıkanlar ancak bunu yaparlar. Nasıl bir devlet yönetimi, nasıl bir çürümüşlüktür? Anlamakta zorlanıyorum.

"VATANDAŞTAN NEYİN HELALLİĞİNİ İSTEYECEKSİN?"

Devlet dediğiniz kurum işbirliği yapar, ortak hareket eder. Halkın hayatına kast etmenin helalliği olmaz. Hayata kast ediyorsunuz. TBMM''nin deprem raporları olmasaydı bilmiyordunuz diyecektim. Biliyordunuz, kast ettiniz, 50 bin yurttaşın ölümüne neden oldunuz. Büyük bir kısmı donarak öldü. İki gün geçecek ''Ben sizden helallik istiyorum'' diyeceksin. Nasıl bir helallik anlayışı? Donarak ölen vatandaştan neyin helalliğini isteyeceksin?

Rahmetli Ecevit Marmara Depremi''nden sonra Ulusal Deprem Konseyi''ni kurdu. Başında da TÜBİTAK vardı. 2007''de bu kurulu kapattılar. Şimdi kurul açıyorlar. Devlette devamlılık esastır. Bunlar ''Devlet benimle başladı'' diyor. Devleti bir felaketle karşı karşıya getirdi.

"DEVLETİ YÖNETEMİYORLAR"

Deprem dolayısıyla yapılar dolayısıyla Özel İhtisas Mahkemesi''nin kurulması lazım. Bir an önce sonuçlanması lazım, yok o bilir kişi bu bilir kişi yok kardeşim. Gideceksiniz İhtisas Mahkemesi''ne kimin sorumlu olduğu ortaya çıkacak. Devleti yönetemiyorlar, herkesin can ve mal güvenliğinin güvence altında olduğu bir devlet inşa etmek istiyoruz. Bunlar yapıldığında hiç kimse enkaz altında kalmayacak ve ''bu devlet nerede'' diye seslenmeyecek. Vadesiz seçimlere kadar olan bir iktidar ile karşı karşıyayız.

Hala enkazlar kaldırılmadı, enkaz altında olanlar var. 50 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. Bunun sorumluluğunu siyasi iktidar ne kadar ruhunda hissediyor. Bir kişi bile ''bu işin sorumlusuyum'' deyip istifa etmedi. Millet İttifakı olarak akılla, bilimle, liyakat ile bu sorunları çözeceğiz. Devleti, kesilen kolonları yeniden inşa edeceğiz.

"SOSYAL DEVLET ZOR GÜNDE KENDİNİ GÖSTERİR"

Seçimlerden sonra acil yapılacaklar listesini sizinle paylaşmak istiyorum: Kentte evi, iş yeri veya evi yıkılacak olan ev hak sahiplerinin bankalardan aldıkları ana paraları ve faizleri silin. Sosyal devlet zor günde kendisini gösterir. Evini vereceksin 5 kuruş almayacaksın. Şimdi evi yıkıldı ona ev alacak sosyal devlet. Yıkılan evlerin yapı projelerini onaylayanların yargılanması lazım. Üreticilerin elektrik borçlarını devlet ödeyecek. Oluşturulacak hasar tespit komisyonlarına güvence ve sorumluluk verilsin. Depremde ulaşım ve hizmet araçlarını kaybedenlere yeni alımlarda uzun vadeli ve faizsiz alım sağlansın.

Türkiye zengin bir ülke beşli çeteden o parayı alıp depremzedelere vereceğim. Göreceksiniz Türkiye bu zor günleri hep birlikte aşacak.

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar