Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu için ABD'ye gitmeden önce basın toplantısı gerçekleştirdi. Burada açıklamalar yapan Erdoğan, "Nargile konusunda da aynı mücadelemizi sürdüreceğiz. Nargile sigaradan az zararlıdır diyenler saflığa yatıyor. Tam aksine daha zararlıdır" ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
“NARGİLE SİGARADAN AZ ZARARLIDIR DİYENLER SAFLIĞA YATIYOR”
"Gençlik yıllarımda top oynadığım yıllar, kulübümüzün tavanı sigara dumanından adeta kızarırdı. Öyle sigara içerlerdi. Kim bunlar, sporcu. Bir taraftan oyun oynarlar, bir yandan da sigara dumanı tavanın rengini değiştirir. Biz de geçer arka tarafta bilardo oynardık. Biz insanımızın sağlığını ön plana çıkarmayacak mıyız? Şu anda İçişleri Bakanlığımız Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalışmayı yürütüyor. Balkonlara karşı da hassasiyetimiz geliyor. Camide bile unutuyor, benim sigara karşıtı olduğumu bilenler dışarıda bırakıyor, bazıları unutuyor ön cepte sigarayla geliyor. Çekip alıyorum. Medyanın bu işte bize yardımcı olması lazım. Bir de elektronik sigara hikâyesi var. Neymiş dudak alışkanlığı var ya, ondan, yoksa zararı yokmuş. Hepsi hikâye. Onda da nikotin var. Orada da gümrük olayı var. Onun ülkemizi girişini yasaklamak, onlara ciddi vergiler koymakla bu işi çözeceğiz. Nargile konusunda da aynı mücadelemizi sürdüreceğiz. Nargile sigaradan az zararlıdır diyenler saflığa yatıyor. Tam aksine daha zararlıdır. "
“BİZ MÜŞTERİ DEĞİL ÜRETİCİYİZ”
"F35'lerle ilgili biz 1 milyar 350 milyon dolar ön ödeme yaptık. Biz müşteri değil üreticiyiz. Bunun bir kısım parçaları malum bizde üretiliyor. Bunları yapan bir ülkeye böyle bir uygulama adil değildir. Bütün bunlar karşılıklı bir anlaşma çerçevesinde yürütülürse bizim aykırı düşünmemiz de mümkün değil. Dünya 5'ten büyük bizim vazgeçilemez bir ön koşulumuzdur. Niçin 5 ülkenin dudakları arasında sıkışsın da 191 ülke oradan çıkacak bir cevabı beklesin? Suriye, Filistin, Kudüs sorunu çözülebiliyor mu? Arakan, Keşmir? Hepsi bakıyorsunuz BM bu işleri çözme makamı olmasına rağmen çözemiyor. Sene 1948, geldiğimiz nokta ortada. Bu gündemine de gelecek. İsrail konusunu hâlâ BM çözememiştir. 1948'deki İsrail, topraklar olarak aynı İsrail'dir. O zamanki İsrail, şu anki Filistin'dir. Şu anki Filistin her an burayı da kaybetmekle karşı karşıyadır. Seçimde de kaybetmiş olan zat Batı Şeria ile ilgili bir uyduruk bir kampanya yürüttü. Bunu BM'nin çok kararlı bir şekilde uygulamaya koyması lazım. İsrail'in ağzından bir şey çıkınca BM kabul etmemeli. Ama biri savununca mesele bitiyor!
“DİĞERLERİYLE DE AMERİKA'DA GÖRÜŞECEĞİZ”
(Rusya ve Çin'in İdlib tasarısını reddi) İdlib tasarısında şu anda böyle bir ret bizim aramızda yaptığımız görüşmelerde söz konusu değil. BM'nde yeni bir gelişme olduysa bilemiyorum ama bizim Ankara zirvesinde sayın Putin, İran, bizler orada açıklamamızı yaptık. İdlib ile ilgili açıklamamız tamamıyla bir ateşkese dayalı açıklamaydı. Bu konuda da Çin'in bizim zirve açıklamasına aykırı bir açıklama yapacağına ihtimal vermiyorum. Buradaki dayanışmamız farklı. Amerika'nın dahi buna aykırı bir şey yapacağını düşünmüyorum. Koalisyon güçlerinin de. Yaptığımız ön görüşmelerde son Ankara zirvesi ile uyumlu olan müzakerelerdir. Şu anda da bu dörtlü ile sayın Putin'le Ankara'da görüştük. Diğerleriyle de Amerika'da görüşeceğiz.
(Kılıçdaroğlu'nun Tank-Palet fabrikasıyla ilgili gizli kararname iddiası) Size çok açık bir şey söyleyeceğim. Fox TV'yi yalan medya olmaktan çıkarın. Bir defa dürüst olun. Kılıçdaorğlu hayatını yalan üzerine düzenlemiş bir siyasidir. Türkiye'nin cumhurbaşkanı burayı satma gibi bir durum olmadığını söylüyor. Müddei iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Kılıçdaroğlu önce ispat etmesi lazım. Burası kira ile bu gruba verilmiştir. Biz biz işi yaptığımız zaman ülkemiz buradan ne kazanır ona bakarız. Fox Tv yayın politikasını değiştirmesi lazım. Ama partimin sözcüsü Kılıçdaroğlu'na gereken cevabı verdi. Ama Kılıçdaroğlu aynı yerde tökezleyip duruyor.
(HDP Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemi yapan anneler) Bugün itibariyle 44 veya 45 aile orada. Bazı tehditler var biliyorsunuz. Bu konuda bu tehdidi yapanları yakalıyoruz. Dün bir kişi böyle alındı. O da aslında 4,5 yıl maalesef kaçırılmış .Daha sonra terör örgütünün elinden kaçarak kurtulmuş bir bayan. Kadıncağız anlatmaya başlayınca bu terör örgütünü rahatsız etti. Bu sefer tehdide başvurdular, ama yakalandı. Bu aslında ilktir, bir çıkıştır ve burada bunun kalması mümkün değildir. Biz asıl mücadeleyi Gabar'da Tendürek'te sürdürüyoruz.
