Düzenli göç-düzensiz göç

Özellikle 2011 yılında Suriye iç savaşıyla birlikte haber bültenlerinde ve metinlerinde sık sık karşımıza 2 kavram çıkmaya başladı. Düzenli göç ve düzensiz göç.

Türkiye’de maalesef göç konusunda yer alan kavramlar tamamen iç içe geçmiş durumda. Televizyonlarda, akademide bu konu tartışılırken kavramlar birbiriyle karıştırılıyor.

Bu noktada öncelikle düzenli göç-düzensiz göç kavramlarını birbirinden ayırt etmek gerekir. Peki nedir bu iki kavramın farkları? Açıklayalım.

Düzenli-düzensiz göç, yabancının yasallığıyla alakalı olan bir ayrımı ifade etmektedir. Düzenli göç, yabancının yasal yollarla ülkeye girişini, yasal yollar ile kalışını ve yasal yollarla çıkışı olarak tanımlamaktadır.

Düzensiz göç ise, ülkeye girişin, ülkede kalışın veya çıkışın yasal olmadığı ve ayrıca izinsiz çalışmanın olduğu durumları tanımlamak için kullanılır. Düzenli göç, vatandaşı olmadığı topraklarda, transit geçtikleri veya gittikleri ülkenin yasal mevzuatlarına uyarak kısa süreli veya sürekli konaklaması olarak tanımlanmaktadır.

Düzensiz göç ise hedef ülkelere gitmek için yasa dışı yollardan gelen veya yasal yollarla gelip, kendisine tanınan yasal sürede çıkış yapmayan kişileri kapsamaktadır.

Düzensiz göç, özetle, sınır ötesi insan hareketlerinin, devletler tarafından gözetlenemeyen, denetlenemeyen ve kontrol edilemeyen kısmıdır. Düzensiz göç, illegal giriş veya göçmen kaçakçılığından ibaret olmayıp, vize-ikamet ihlali veya insan ticareti gibi birçok konuyu içine alan bir çatı kavramdır.

Düzensizlik kavramı, yasal ve yasa dışılık karşıtlığının keskinliğini yumuşatmakta ve ikisi arasında gri bir alan yaratmaktadır. Düzensiz göç kavramı her zaman ulus devletin egemenliğini çağrıştırmaktadır. Kısaca söylemek gerekirse, düzensizlik, toplumsal ve politik bir alanda üretilen bir statüdür. Sınır dışı kararı verilecek hallerin düzenlenebilmesi ve bu düzenlemeler ile yabancıların suç işleyen yabancı statüsünden çıkartılabilmesi, bu tarz yabancılara yasa dışı yabancı demek yerine düzensiz göç durumundaki yabancı demenin daha isabetli olduğu da söylenebilir

Ulus devlet sınırları ile çakışan bir alanda tasarruf yetkisi olan devletler, yabancılar için bir takım düzenlemelere gitmektedir. Bu düzenlemeler, iş gücü piyasasında kendi vatandaşını korumak adına veya nüfusu artan ve sosyal hayatın çekilmez olduğu bir yerde nüfusu azaltmak veya güvenlik amacıyla sınırlardan geçişi azaltmak için duvar örmesi gibi önlemler olabilmektedir. Bu önlemlerin keskinliği, devletlerin içinde bulunduğu sosyal, ekonomik, tarihsel, kültürel veya güvenlik gibi unsurların ihtiyaçlara göre değişebilmektedir.

Örneğin Japonya’nın yabancılara karşı sergilediği kültürel sert duruş ile ülkemizin yabancılara karşı sonsuz hoşgörüsü arasındaki fark, iki ülkenin kamu politikalarına yansımaktadır. Bu yansımalar düzenli göçü belirleyen yasal düzenlemelerin zorluğunu belirlemektedir. Düzenli göçün yasal zorluk derecesi ise düzensiz göç kapsamında olan yabancıların niceliğinin ne kadar olacağını belirlemektedir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları